Fenerbahçe''nin sezona başlarken en büyük hedefiydi, şampiyonluk. Çünkü 100. yılda şampiyon olmak demek, sezonun sonuna “100 akıyla çıkmak” anlamına geliyordu. Ancak uzun lig maratonunda koca bir çınar gibi sallandı durdu Fenerbahçe.

Eğildi, büküldü yerlere uzandı. Dalları kırıldı ama gövde dış etkenlere karşı direndi ve Fenerbahçe, asırlık bir çınar olarak ayakta kalmayı, şampiyon olmayı başardı.

Oysa henüz 6. haftada liderliği eline geçirmişti. Buna karşın, yandaşlarına ve camiaya o günden bugünü kadar güven vermedi. Hep eller başların arasındaydı, yürekler hop hop atıyordu. Her kötü sonuç adeta bir çözülmenin habercisi olarak algılanıyordu.

Peki neydi “Türkiye''nin en iyi kadrosu” denilen Fenerbahçe''ye olan güvensizlik? Yanıtı basit...Takımın başında teknik direktörlük kariyerinin henüz ilk deneyiminde olan Zico gibi bir stajer vardı. Yönetim apar topar yaptığı transferlerle Deivid, Lugano ve Edu''yu getirmişti. Yönetimin federasyon ve hakemlerle yaptığı kavgalar, sıkıntıların temel kaynağı olarak görülüyordu.

Beşiktaş ve Galatasaray''ın en kötü sezonlarında şampiyonluğun ortağı haline gelmelerinin ardında yatan gerçek işte bu tablonun arkasına gizliydi.

Fenerbahçe''nin fikstürünün son haftalarda zorluğu, tutarsız ve yetersiz futbola eklendiğinde geçen hafta oynanan Beşiktaş maçı öncesine kadar umutlar azaldı. Ancak ne olduysa Fenerbahçe''nin İnönü''de ki şahlanışıyla şemsiye tersine döndü. En çok eleştirilenlerin “Top 5” inde yer alan Kezman , İnönü''de golü atınca Fenerbahçe''ye sadece 3 puan getirmedi, kaybolmaya yüz tutan umutları da yeniden filizlendirdi. Fenerbahçe taraftarının başta İstanbul olmak üzere çevre illerden İzmir Atatürk stadına akın akın gelmesinin nedeni işte buydu. İzmir''de kime rastlasak, “Tur atmaya geldik” diyordu. Bir anlamda Fenerbahçeli kaybettiği inancına yeniden kavuşmuştu. Atatürk stadında Fenerbahçe iki kez yenik duruma düştüğünde bile taraftarın umudu bir an olsun kaybolmadı. Futbolun cilvesine bakın ki, eleştirilenlerin ilk sırasında yer alan Deivid attığı golle şampiyonluğu getiren isim oldu.

Böylesi bir günde çok önemi yok belki ama Zico bu maçta da “genel izleyici” durumundaydı. Ancak başta da yazdığımız gibi bu takım her ne şartta olursa olsun rakiplerine göre daha üstündü ve sonuç tabelaya aynen yansıdı.

Fenerbahçe 100. yılında şampiyon olarak Beşiktaş''ı tek başına bırakmadı. Bu şampiyonluğa emeği geçen futbolcuları, yönetimi ve her şeye karşın teknik kadroyu kutluyoruz.

Çünkü gerçek şu; onlar Türk Futbol tarihine geçti. Ve bu şampiyonluğun hikayesi yazılırken, Aziz Yıldırım''dan, Zico''dan, Tuncay''dan Tümer''den ve adlarını tek tek yazamayacağım tüm ekipten bahsedilecek. Çünkü onlar yeni bir tarih yazıp, Fenerbahçe''nin sayfasına eklediler.