|
Alparslan da Gazi de Zafer de Kurban Bayramı da bizim
“Y
aşam tarzına asıl kim müdahale ediyor”
başlıklı yazıyı yazalı daha bir kaç gün oldu biliyorsunuz. O yazıda Kemalist çevrelerin “Yaşam tarzına müdahale” söylemi üzerinden “
ötek
i”ni itham ettiğini...

“Yalan üzerine kurgulanan” ne varsa Kemalist çevrelerin dilinde olduğunu...

Yaşam tarzına müdahaleden şikayet edenlerin çoğunun ruh halinin
“Onun gibi yaşamayana müdahale etme çabası”
yla dolu olduğunu anlatmıştım.
“Daha önce Türkiye’yi tapulu malları gibi görenler bugün yaşadıkları çevrenin sınırlarını her geçen gün ‘öteki’ne kapatma eğiliminde”
diye de bir tespitte bulunmuştum.

Yazdıklarımı haklı çıkaransa en son Kadıköy Belediyesi oldu.

Önce bir anı...

Bir kaç yıl önce Kadıköy’de bir taksiye bindim. Yolculuğumuz sırasında laf lafı açtı. Siyasetten konuşuyorduk. Ya da şoför konuşuyor ben dinliyordum diyeyim. Tam o esnada şöyle bir cümle kurdu: “
Burada biz ceketi atsak seçilir. Anladın mı hemşehrim? Bırak ceketi odun koysa, odun...”
Biz dediği CHP’ydi, hemşehrisi de ben oluyordum şoförün...
Yani
Kadıköy dediğimiz yer, CHP ile o derece özdeş.

Devam edelim.

Kadıköy Belediyesi
iki bayram için tebrik afişleri asmış sağa sola.
Biri milli bayramımız
30 Ağustos Zafer Bayramı,
diğeri dini bayramımız
Kurban Bayramı
!
Gelin görün ki
Kadıköy Belediyesi, Zafer Bayramı’nı sahiplenirken, Kurban Bayramı’nı “öteki”nin bayramı olarak ilan etmiş.
Afişlerde deniyor ki,
“Zafer Bayramımız kutlu olsun”
, Kurban Bayramı içinse,
“Kurban Bayramınız kutlu olsun”.

Tarih yürüyüşünü 1919’dan başlatanların kafa yapısının tipik bir tezahürü bu.

Sanki binlerce yıllık Türk tarihi...

1000 yıllık Anadolu tarihi...

1200 yıllık Müslüman Türk tarihi yok..!

Ve sanki köksüz, yeni yetme, cılız 100 yıllık bir tarihi olan Türkiye’nin sahipleri gibi bakıyorlar meseleye.

Kendilerini köksüz, tarihsiz, görebilirler.

Lakin gerçek bu değil!

Gerçek şu:
30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer'in ilk emri 26 Ağustos 1922’de verildi. Çünkü o emri o gün veren komutan, yani ki Gazi Mustafa Kemal, ceddinin izinden yürüdüğünün farkındaydı.
851 yıl önce 26 Ağustos 1071 günü Anadolu kapısını bize ardına kadar açan Sultan Alparslan’ın Malazgirt ovasında ordusuna verdiği emir ile, 851 yıl sonra Anadolu’yu düşman işgalinden kurtarmak için Mustafa Kemal’in verdiği emir aynıdır.
26 Ağustos 1071 de...

26 Ağustos 1922 de...Bir milletin tarih yürüyüşünde birbirinden ayrılmayacak mihenk taşlarındandır.

İkisi de büyük bir zaferdir.

Konumuza dönersek...

Kadıköy Belediyesi milli ve dini bayramlarımız üzerinden toplumu, milleti bölmüştür.

Milli bayramı sahiplenip, “bayramımız” derken, dini bayramı “öteki”nin bayramı olarak ilan etmiştir, “bayramınız” demiştir.

Oysa tıpkı 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi nasıl ki ortak tarihimiz ve ortak değerimizse, milli bayramlarımız da dini bayramlarımız da ortak değerimizdir.

Lakin sözün başında da dedim ya… CHP kafası ya da Kemalist kafa “öteki” olarak gördüğü ne varsa onu kendi sınırları dışına itmek için her türlü numarayı çekiyor. Sonra da avazı çıktığı kadar, “Yaşam tarzımıza müdahale ediliyor” diye bağırıyor.

Yazık.

Haksız mıyım?

#Atatürk
#Alparaslan
#Malazgirt
#Kadıköy
٪d سنوات قبل
Alparslan da Gazi de Zafer de Kurban Bayramı da bizim
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle