|
Erdoğan’ın öğrettiği: İki eşit olarak ilişki kurmak
“İki eşit olarak ilişki geliştirmek”
ten söz ettiğimizden bu yana bize had bildirilmeye çalışıyorlar.


Egemen batı, eşit ilişki biçiminden büyük rahatsızlık duyuyor. Her seferinde “eşitlenme” duygusu onları hırçınlaştırıyor. İçimizdeki “teşniler” yolu ile de hizaya çekiyor.



Kaybedenler olarak bizler hep o ilişki biçiminde ya “efendi-köle”, ya da “öykünen” olduk.



İçimizdeki “teşniler” yüzünden her seferinde teslim olmayı tercih ettik. Yoksa en kötü senaryo olan

“beka sorunu”

ile karşı karşıya bırakıldık.



Belki uzunca zaman teslim olmaktan başka da seçeneğimiz yoktu.



Hani kalıp cümle var ya,

“Toplu iğne bile üretemeyen bir ülke”

hangi özgüven ile iki eşit olarak masaya oturabilirdi ki?



Bir adam çıktı

, yürüyüşüyle duruşuyla

“Hayır biz sizinle ancak iki eşit olarak ilişki geliştiririz; dostluk başka…”

dedi.



Amerikan başkanları

ile baş başa görüşmelerde, yurt içi ya da yurt dışındaki temaslarda

“iki eşit”

olarak ilişki geliştirmek için olağanüstü çaba sarf etti.



Hatta iktidarının ilk dönemlerinde hanımefendiyi yurt dışı seyahatlerinde yanına almasıyla ilgili bir mevzuda,

“Başörtülü kadınlara a-lı-

şa-cak-lar

dediği de rivayet edildi.



Gerçekten de uzun süre

“yadırgayan göz”

le bakanlar bir süre sonra hanımefendinin başörtüsüne de alıştı…



Dahası artık mevzu olmaktan da çıktı konu..!



(Bir parantez açalım: Cumhurbaşkanı olmadan çok önce “Alışılagelmiş cumhurbaşkanlarından olmayacağım” demişti de, “Eskiyi unutun, yeni teamüllere alışın” demiştim.



Üzerinden çok geçmedi…



Cumhurbaşkanı Erdoğan bizi yeni teamüllere alıştırdı.



Beştepe'de toplanan Bakanlar Kurulu…



Muhtarlar Buluşması gibi…



Birçok yeni teamül artık yadırganmadan yürürlükte.)



***


Ve nihayetinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın

“iki eşit olarak ilişki geliştirmek

” istediği

Batı Kampı

onu tasfiye etmek için birçok yol denedi.

“Öngörülemediğinden, otokratikleştiğinden dem vurdular

.”



Gezi kalkışması, 17/25 Aralık Darbe girişimi, PKK terörünü yeniden hortlatma, DAEŞ terörünü sınırlarımızın içine çekme çabası

nın tümü Erdoğan'ı alaşağı etmek ve yeniden “eşitsizlik üzerine” ilişki inşa etmek içindir.



Şimdi yeni bir şey daha deniyorlar.



Ak Parti'nin muhalefetinin yine Ak Parti olduğunu düşünüyorlar

. Ve Ak Parti'nin yekpare duruşunu çözmek için çalışıyorlar…



Bu oyunu bozmak Ak Parti'nin boynunun borcudur.


Ölüsü, dirisi, PKK'lısı, Paralel'i MHP'de kongre istiyor

Ortadoğu

gazetesinin dünkü sayısında sürmanşetten, “Ölüsü, dirisi, PKK'lısı,

HDP'lisi MHP'de kongre istiyor”

başlıklı bir yazı kaleme alındı.



Yazının ilk bölümünde birçok soru soruldu:



“Mesela

Kandil'deki katil Cemil Bayık niçin 'MHP de değişmek zorundadır' demektedir?

Öldürüldüğü iddia edilen PKK'lı terörist Mihraç Ural, öteki dünyadan bile MHP Kongresi'ne niçin bu kadar ilgilidir?



...HDP'li Hasip Kaplan niçin 'MHP'ye artık Fatiha okuyun' demektedir?



…Bir PKK'lı niçin bu derecede MHP'de kongre istemektedir?



'HDP'ye oy verdim ve pişman değilim' diyen Nazlı Ilıcak, niçin MHP'de değişim istemekte

ve şimdi niçin 'MHP'de değişim tohumu yeşerdi' başlıklı yazı yazmaktadır?



Bu soruların cevabını bir zamanların

MHP'lisi Mümtaz'er Türköne

vermiş!



Diyor ki Türköne, (Erdoğan'ın alaşağı edilmesi için aslında)

“MHP bir çekim alanı oluşturmuyor.”

Ancak, (Erdoğan'ın gitmesini isteyen çevreler)

“MHP'deki temposu yükselen liderlik tartışmalarına bir umut arıyor

. (Erdoğan siyasetine)

“…Çomak sokacak yegane

güç MHP.”



Anladık mı şimdi, MHP'deki lider değişimini savunanların derdini?



“Süleyman abi”nin kehanetleri

Süleyman abi

yi hatırlıyor musunuz? Hani şu “Güneyde sevdiği bir ülke (İsrail) olan” ve Kanada'da yaşayan Süleyman abiden bahsediyorum. Hani

Paralel

'in operasyon merkezi haline gelen bir gazetenin Ankara muhabirine,

“Yakında Erdoğan'ı tasfiye edecekler”

diye başlayıp,

“Kan gövdeyi götürecek”

diye devam eden, ardından

“Washington'da Kürt Konferansı için HDP'lilere

(o zaman BDP)

en güzel kongre salonunu tahsis edecekler

” diye söz eden

Süleyman abiyi

!



Süleyman abinin kehanetlerinden biri gerçekleşti hafta sonunda.

Washington'da Kürt Konferansı düzenlendi.

Toplantıya katılan

HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş

,

Amerika'

nın terör örgütü PKK ile Türkiye arasında

arabuluculuk yapmasını önerdi

.



Şaşırdık mı?



Hayır.



Aynı öneriyi hem Kandil'deki terör baronları hem Demirtaş daha önce de yapmıştı. Kabul edilmeyince rota Kuzey ülkelerine çevrilmişti…



Aynı kongreye telekonferansla katılan

PYD eş Başkanı Salih Müslim

de PKK ile olan ilişkilerinden söz ederken,

“Organik bağımız yok, yardımlaşıyoruz”

diye yuvarlak bir ifade kullandı.



Şaşırdık mı?



Hayır!


Zira

Salih Müslim bu… Yuvarlak laflar söylemesi onun karakteri!


Son 15-20 gündür olup bitenin özeti şudur:



PKK/HDP siyaseti yeniden muhatap alınmak istiyor. Sınır dışında ve okyanus ötesinde olağan üstü çaba sarf ediyor.



Ankara'da bazı karanlık merkezlerde de bu çaba destek buluyor…


Şaşırdık mı?



Hayır!


#Cumhurbaşkanı
#Salih Müslim
#PYD
#Mihraç Ural
8 years ago
Erdoğan’ın öğrettiği: İki eşit olarak ilişki kurmak
Ümmetin birliğinde idareciler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir