|
“Hayır biz kazandık” kliğinin CHP genel başkan adayı Selin Sayek Böke
Selin Sayek Böke CHP yönetiminden istifa etti.
Biliyorsunuz kendisi CHP sözcüsüydü
ve “Hırçın cümlelerin”
sahibiydi..!


İstifa edebilir kendi bileceği bir şey. Ama istifa dilekçesinde kurduğu bazı cümleler gerçekten dehşet verici.



Hayır, hayır, 16 Nisan referandumunu kabul etmediğine ilişkin cümlelerden söz etmiyorum.



Ya da parti içinde son günlerde 2019'da kim aday olacak tartışmasını

“beğenmediği”

ne ilişkin cümleler de değil; kast ettiğim…



Benim takıldığım cümle şu,

“Meclis dışında meşru demokratik anayasal hakların kullanımını savunmak, desteklemek ve bu hakların kullanımına ortak olmak CHP'nin görevinin bir parçası olmalıdır.



Bu cümlenin açılımı şu dur, “

Sine-i millet de seçeneklerden biri”

demişti hani 16 Nisan sonrası Selin Sayek Böke…



Yine Böke gibi düşünenlerin bazıları 16 Nisan'ın hemen ardından

“Gezi provokasyonu”

na benzer bir takım sokak eylemlerini örgütleme ve kışkırtma çabasına da girmişti.



“Hayır biz kazandık”

pankartı açarak…



Görünen o ki YSK'nın referandumun kesin sonuçlarını açıklanmasından sonra CHP'de başlayan

“2019'da kim aday olsun”

tartışması

Böke'yi ve Böke'nin temsil ettiği kliği rahatsız etmiş.


Böke ve temsil ettiği klik, sokaktan medet ummuş, CHP'yi de sokağa itmek istemiş

. Bunu da önce “sine-i millet” adı altında formüle etmiş… Parti yönetiminin kabul etmemesi üzerine yeni bir yol çiziliyor.



“Meclis dışı güçler”le ittifaktan söz ediyor…



Selin Sayek Böke “Hayır biz kazandık” kliğinin CHP genel başkan adayıdır.


“Olabilir mi” sorusunun cevabından daha çok,

bu kliğin önümüzdeki günlerde sokakta neler tezgahlayacağına bakmak daha doğru olacaktır.


Sahi Selin Sayek Böke CHP'nin sözcülüğüne nasıl getirilmiştir hatırlıyor musunuz?



Demedi demeyin!



İdlip'te Türk bayrağı dalgalanır mı

''Bu sağlanırsa, Suriye'de bu iş yüzde 50 çözülmüş olur diye düşünüyoruz'' demişti Cumhurbaşkanımız Erdoğan “Çatışmasızlık bölgesi” konusunda, Rusya'dan dönüşte uçakta aralarında benimde bulunduğum gazetecilere…



“Çatışmasızlık bölgesi” ile ilgili muhtıra Türkiye, Rusya ve İran arasında imzalandı ve yürürlüğe girdi. Şimdi sürecin takibindeyiz. Uçuş yasakları, silahların kullanılmaması filan var ayrıntılarda.



Bir şey daha var sanırım!



O da İdlip konusunda Türkiye'nin “ayrıca” garantörlüğü..!



İdlip sınırımızın hemen yanı başı… Halep'ten kaçan binlerce sivil orada. İçlerine sızmış ve terör örgütü olarak ilan edilmiş unsurlar da…



Bölgenin hassasiyetinin farkındayız. Hemen yanı başında, PKK/PYD terör örgütü, rejim güçleri, Amerika'nın güdümündeki unsurlar ve dahası…



Türkiye, sınırlarına yönelik her hangi bir tehdidi sınır ötesinde önleme konusunda son dönemde önemli operasyonlar yapıyor.



O halde soru şu: İdlip sınırımızın hemen yanı başı ve orada bir otorite boşluğu da var! O zaman Fırat Kalkanı'na benzer bir kara operasyonu İdlip'e yapılır mı?


Ya da yarın bir gün, PYD'lilerle birlikte fotoğraf vermekten çekinmeyen Amerika'ya ve Rusya'ya bir cevap olarak Türk bayrağı İdlip caddelerinde görülmez mi?



Cumhurbaşkanımızın Rusya ziyaretinin bir amacı da “Rusya ile Amerika'nın Suriye konusundaki tutumlarının ne derece örtüştüğünü de görmekti.”



Astana'da imzalanan muhtıra sonrası Amerikan sözcüsünün, “Biz anlaşmanın tarafı değiliz” açıklaması, Suriye'de Amerika ile Rusya'nın Türkiye'yi de dışlayan bir tutum konusunda mutabık kalmadıklarının işareti.



O halde, Türkiye kendi tezleri ve çıkarları konusunda muhataplarını ikna etmeye devam ediyor. Ve Fırat Kalkanı'na benzer bir operasyonu bu kez İdlip'te “asayişi sağlamak” üzere gerçekleştirebilir.



Zaten Amerikan medyası da bunun olabileceğine ilişkin haberleri Pentagon kaynaklı yayınladı bile.



Türkiye Rusya ile “Suriye'nin toprak bütünlüğü” konusunda hem fikir!



Putin, Erdoğan'ın önüne koyduğu PYD ile Rus askerlerini birlikte gösteren fotoğrafları “inceleyeceğini” açıkladı…



Astana'da “Çatışmasızlık bölgesi” muhtırası imzalandı.



Muhtıranın gereği olarak, Rusya “Koalisyon uçaklarının da o bölgelerde uçuşuna izin verilmeyeceği”ni ilan etti.



Türkiye, İdlip'te toplu konut yapma konusunda ilk hazırlıklarını tamamladı.



Bütün bu olup bitenler bir müddet kalıcı hale gelirse, “Suriye sorunu yüzde 50 çözülmüş” demektir. Bundan sonrası, Suriye'nin toprak bütünlüğü korunarak, çatışmaları bitirmek ve yeni yönetimin kurulmasıdır… Kolay değil ama olmaz da değil.



16 Mayıs'ta Amerika'da Trump ile görüşecek olan Cumhurbaşkanımız “Suriye dosyası” konusunda eli son muhtıra ile güçlenmiştir.



Amerika'nın PYD terör örgütü ile olan ilişki biçiminin değişmesi Suriye'deki çözümün nihayete ermesi konusunda belirleyici olacaktır.



Bakalım, Trump görüşmesi de Putin görüşmesi gibi Suriye konusunda önemli gelişmeleri getirecek mi?



Bekleyip, göreceğiz.




#CHP
#Selin Sayek Böke
#İdlib
#Suriye
7 yıl önce
“Hayır biz kazandık” kliğinin CHP genel başkan adayı Selin Sayek Böke
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi
Gölge oyunu...