Bu oyunu oynayabilmek için, güçlü bir hafızaya ve analitik bir zekaya ihtiyaç var. Masanın bir tarafında kimin ya da kimlerin olduğunu biliyoruz.
Karşı taraftakiler sürekli değişiyor fakat…
Bu taraftaki
sürecin daha yıkıcı olmaması için elinden geleni yapıyor. Piyonları temizliyor, bazen at'a yürüyor. Sonra çekilip, kale'ye hamle yapıyor ama şunun farkında
Ve o masadaki
. Olmaya niyetli de değil zira..!
Karşı taraftaysa sürekli oyuncu değişiyor. Tek hesapları var,
Taş satın alıyorlar, taş çalıyorlar, hile yapıyorlar… Neticede sadece ve sadece bir tek gayeleri var.
.
“
” dese ki,
soruya verecekleri cevabı biz biliyoruz…
Onlar bugün “
çekip
yı yenmekle yetinecek türden değiller… Zaten bu haliyle yenebilecek de değiller…
Sonunda
Tıpkı Endülüs'ü, Granada'yı, Toledo'yu yerle bir edenler gibi…
Tıpkı,
Tıpkı,
Karşısında oyuncu ve oyun kurucu istemeyenlerdir onlar…
Hep ve daha bizim olsun diyenler…
Anlamadınız mı?
Apartmanın kapısından çıkmıştım ki kaldırımda yürüyen orta yaşlı biriyle göz göze geldim. Hafif tebessüm ettik aynı anda birbirimize.
Selam verdi. Aldım. Yürüdü gitti.
Kapının önünde bekliyordum. Bir iki dakika geçti geçmedi… Biraz önce göz göze geldiğim adam geri dönmüş bana doğru yürüyordu. Tedirginlik yaşamadım desem yalan. Ama öylece bekledim. Yaklaştı tekrar selam verdi. “Size bir hadisi şerifi hatırlatmak isterim” diye kırık bir Türkçe ile söze başladı. Hazreti Peygamber'in (as) Müslümanların birbirine muhabbet duyması ve gönüllerinin birbirine yakın olmasıyla ilgili bir hadisini önce Arapça sonra Türkçe nakletti. “Müslümanlar bu yüzden kardeştir” deyip elimi sıktı…
“Ben seni kaç yıldır televizyonda görüyordum. Suriye'deyken de görüyordum. Sana karşı hep kalbim iyi niyetliydi. Burada göreceğim aklımdan geçmezdi. Seni ekranda görünce de içim ısınmıştı şimdi de” dedi… “Vatan, letafettir. Döneceğiz inşallah bir gün Halep'e” diyerek yanımdan ayrıldı.
Ofise geldiğimde masamda duran gazetelerin birinin manşeti şuydu,
Alt başlık:
Allah aşkına, Suriye'deki terör devleti tamam. Terör grupları tamam.
CHP lideri Kılıçdaroğlu
diyerek bir şey yapıyor farkındaysanız. Yapmak istediği belli, masumane düşünenler gibi “kurunun yanında yaş da yanıyor” filan diye düşünmüyor. “1 milyon mağdur” edebiyatı üzerinden FETÖ operasyonlarının önünü almak istiyor.
Son günlerde fabrika ayarlarına dönen CHP liderinin bu çıkışının arkasında da FETÖ var diye düşünüyorum.
Nedenine gelince,
konusundaki
sözünü ortaya atan Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'dan hemen sonra gazetecilere
demişti. O kitapçık işinden yine torniston yaparak sıyrılmıştı. Gördümle başlayan, görmedimle devam eden… Cumhurbaşkanı ve başbakan değil ama bakanların listesi vara dönüşen bir tornistondu bu.
Adil Öksüz konusunda da kafa karıştırıcı çıkışlar yapan Kılıçdaroğlu en son bombayı
diyerek patlattı.
1 milyon mağdur var öyle mi?
Sadece sendika üyesi olduğu için işinden olanlar var öyle mi?
O zaman hatırla Kılıçdaroğlu eline
Yine FETÖ'nün sana servis yaptığı montaj ses kayıtları ve tapeler yüzünden kimler mağdur oldu acaba?
CHP liderine samimi bir sorum var:
FETÖ'cülerin temizlenmesine katkı verip 7 Ağustos Yenikapı Mitingi'ndeki ruhu korumak mı, yoksa yine FETÖ'nün dümen suyuna girmek mi?
Dahası
Neyin hesabındasın, bir de hele?