|
Yolunuzu Anadolu’dan geçirin ki sessiz devrime şahit olun

Size bugün gündeme ilişkin cümleler kurmak istemiyorum. Sizleri bugün Anadolu'ya götürmek… Orada hızlı bir seyrüsefer yaptırmak niyetindeyim. Niyetim halis… Bilinsin isterim.



*


Günlerdir Anadolu'dayım… Ağırlıklı olarak Karadeniz, Orta Anadolu ve Doğu'nun ortaya yakın şehirlerinde.



Ordu'daydım mesela… Iğdır'daydım, Elazığ'da, Malatya'da, Kayseri'de mesela…


Antalya'ya da yolum düştü, Adıyaman'a da, Şanlıurfa'ya da… Bilecik, Kütahya'ya da… Sakarya, Bolu'ya da… Tokat'tan da geçti yolum, Yozgat'tan da

.



Ne yalan söyleyeyim Anadolu'ya çıktığımda dinginleşiyorum… Ruhum diriliyor. Hele bir de kara yoluyla seyahat etmişsem. Hele bir de

FM bandında bir türkü frekansı yakalanmışsa…


Hamdolsun artık çoğu kara yolumuzda rayda gider gibi gidiyoruz.



Bölünmüş yolların konforunu trafik yoğunluğu nedeniyle Ankara'da ya da İstanbul çevresinde pek anlayamıyor insan.



Anadolu'daysa bölünmüş yollarda seyahat etmek ne keyif. Trafik sakin, yollar harikulade. Anadolu'nun bozkırı, dağı-taşı, merası-tarlası, çamı-söğüdü, şehri-kasabası ve köyü…



Bilenler bilir de bilmeyenlere hatırlatayım, benim bir dostum var lakabı

Ebuk

ismi

Ebubekir Kurban.

Onun bir sözü var… Hatta kitabının birinin ismi,

“Türkiye Sevgisi İmandandır"

diye.



Memleket toprağında bir şehirden diğer bir şehre giderken ruhuma iyi gelen bir dağ gördüm mü ya da bozkır veya bir orman, dere… Ya da uzun ince bir yol… Fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşıyorum,

“Ebuk kulakların çınlasın"

notuyla birlikte,

“Türkiye sevgisi imandandır"

cümlesini kurarak.



Çünkü bir çıkıyorsunuz 1650 metrelik geçide… Etraf kar boran… Bir iniyorsunuz 30 rakımlı ovaya… Her yanınız zümrüt yeşili. Kah sürülmüş kahverengi toprak, kah yeşermiş buğday tarlaları, kah griye çalmış kayalık… Selvilerde karga yuvaları, söğütlerden serçe sesleri… Anadolu… Anadolu… Anadolu.



*


Falih Rıfkı

'nın

Zeytindağı

'ndan aktarımla

Cemal Paşa

'nın şu cümlelerini hatırlatayım özetle.



Hicaz düşer… Cemal Paşa, Kudüs'ten trene biner ve İstanbul'a yola çıkar. Tren Toroslardan Anadolu'ya girer.

Cemal Paşa Anadolu bozkırına şöyle bir bakar ve “Buraları ihmal etmişiz" der.


Anadolu'yu Selçuklular ve Beylikler döneminden sonra hep ihmal etmiş devlet. Lakin ne zaman asker gerekse, Anadolu çocukları koşmuş… Ne zaman salma salınsa Anadolu koşmuş. Ne zaman zorda kalınsa Anadolu seğirtmiş.

Ne zaman sürgün yesek, Anadolu bize yine ev olmuş, bark olmuş vatan olmuş. O yüzden Anadolu Nuh'un Gemisi'dir. Gelene yurt olur, korur gözetir.


Anadolu son 15 yılda yeniden imar ediliyor. Yollar o imarın sonucu. Şehirlerimize bakıyorum. 20 yıl önce 30 yıl önce gittiğim şehirlerden eser yok. Geçen gece Sivas'ta şehri hızlıca gezdim; harikulade. Tokat dağların arasında sıkışmış bir şehir; lakin ışıl ışıl. Kayseri Erciyes'in eteğine sığınmış, geniş bulvarlarıyla göz kamaştırıyor. Antalya her birimizin yaşamak için hayalini süsleyen şehir edasında… Elazığ, Malatya, Adıyaman, Ordu, Sakarya… Velhasıl şehirlerimiz yeniden imar olmuş, oluyor… Anadolu yeniden bize yurt oluyor.



Fırsat bulursanız sadece tatil kasabalarına, Güney'e ya da Ege'ye gitmeyin biraz Anadolu'ya, Doğu'ya yol düşürün. Hem doğal güzelliklerini görün, hem yeniden ayağa kalkan kadim şehirlerini… Bu arada İstanbul'da namlı restoranlarda tadamayacağınız lezzetleri de tadın.



Anadolu'ya yol düşürün. Yol düşürün ki cumhuriyetle birlikte yeniden yurt olan Anadolu'nun son 15 yılda ayağa kalktığına şahit olun.


Anadolu devrimi devam edecek

Siyaset değil sadece, neredeyse tüm aktörler 16 Nisan referandumuna kilitlenmişken ben tutup sizin karşınıza Anadolu'yu gezin diyen bir yazı ile çıktım. Nedenine gelince, Anadolu'daki değişimi fark etmeniz içindi. Hayata İstanbul'dan ya da Ankara'dan bakınca çok farklı, Anadolu'dan bakınca çok farklı. Bunu fark ettim siz de fark edin istedim. Onun içindi.



Belki büyük şehirlerde değişimin bu denli farkına varamıyoruz. O yüzden Anadolu'daki sessiz devrimi görmek gerektiğine inandığım içindi. (Hatta büyükşehirlerdeki değişimi insan doğasına aykırı bulduğum içindi.)



Anadolu insanının son 15 yılda Türkiye'deki değişimin farkında olduğunu da buradan söylemeliyim. Anadolu devam ediyor, edecek.



Bu bilgiler eşliğinde referandum öncesi son düzlükte şunu söyleyerek bitireyim:



16 Nisan Pazar akşamı saat 22.00'ye ulaştığımızda Türkiye'deki sessiz devrimin yeni bir aşamasına geçilmiş olacak inşallah. Size referandum tahminimi yine söylemeyeceğim.

Yüzde 50 + 1 meşruiyet için tamam demiştim daha önce. Şimdi bu oranın çok daha üzerinde bir oranla “evet” çıkacağını söylemekle yetineyim yine.


Allah kerim…








#Anadolu
#Falih Rıfkı
#Zeytindağı
#16 Nisan 2017
7 yıl önce
Yolunuzu Anadolu’dan geçirin ki sessiz devrime şahit olun
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle