|
Yemen yıkılırken

“Bir bomba sizi öldürmediyse, acı son sizi açlıkla yavaş yavaş bulacaktır”.



Bahsedilen yer, Yemen. İç savaşın iki yıldır bölüp karıştırdığı tarumar ülke, korkutucu bir kıtlıkla boğuşmakta... Birleşmiş Milletler'in söylemlerinde bir zahmet geçen ancak dünyanın yine pek umursamadığı bir büyük insani felaket de, bugün ne yazık ki Yemen'de yaşanıyor. İnsanlar perişan, binlercesi öldürülmüş, on binlercesi yaralı, milyonlarcası yerinden edilmiş. Yine milyonlarcası, açlıkla ve/ya yetersiz beslenmenin yol açtığı hastalıklarla, tehditlerle karşı karşıya. Keza temiz su ve hijyenik koşullar gibi temel gereksinimler de, şimdilerde Yemen'deki büyük bir halk kitlesi için adeta bir lüks…



Üstelik sağlık tesisleri ve altyapı büyük ölçüde tahrip görüp fonksiyonunu kaybetmişken, tedavi görmek de, yardım istemek de bir kâbusa ya da belki bir hayale dönüşmüş durumda. UNICEF'in geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamaya göre, ülkede her 10 dakikada bir, 1 çocukcağız hayatını kaybediyor.



Gelinen bu acı noktada, Kızılay'ımız da dâhil olmak üzere, belli başlı uluslararası kuruluşların ülke insanına el uzatmak için gayret gösterdiğini görmek yüreğimize hafif de olsa bir su serpiyor. Lakin gelin görün ki; ülkenin dışında sızlayan vicdanın da önüne bir takım engeller örülüyor.



Bakınız; altyapıyla birlikte, ticaret hatları da hasar görmüş vaziyette. Bu bağlamda, bırakın yeterli üretim yapabilmeyi, bırakın gıda ve temel ihtiyaçları gereğince ithal edebilmeyi, havaalanı ve limanları da zapt eden çatışmalar ve/ya yasaklar, insani yardımların yolunu da acımasızca bloke ediyor. Uluslararası insancıl hukuk, Yemen'deki savaşın ayakları altında her türlü çiğneniyor.



EKONOMİDE ÇÖKÜŞ


Söz konusu perişanlığı, ülke ekonomisinin çöküşü de net bir şekilde gözler önüne seriyor. Çok kısa özetleyecek olursam; öncelikle, savaş öncesi dönemde de zaten yoksul olan Yemen ekonomisinin, 2015 yılında %28 oranında daralma kaydettiğini söyleyerek başlayayım. Ekonominin, 2016 yılında da tahminen tek haneli bir gerileme yaşadığı tahmin ediliyor. Bu çerçevede, ülkede özel sektör viran olurken, kamu tarafında da ziyan büyük… Çalışanlar emeğinin karşılığını aylardır alamıyor, bütçe açığı büyüyor, rezervler eriyor. Ülkenin büyük ölçüde doğal kaynaklarıyla avutageldiği dış ticareti, üzerine kurulu olduğu petrol ihracatındaki çöküşün eşliğinde yıkılıyor. Üstelik gıda, tıbbi malzeme ve enerji yokluğunun krize dönüştüğü ülkede, enflasyon da feci seviyelerde geziniyor.



Maddi durumu sarsılmış ve hatta kalmamış aileler, çocuklarının sağlıktan eğitime her türlü yoksunluğuyla büyük imtihanlar yaşıyor. Bugün ülkede 2 milyona yakın çocuk, eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Ülkede özellikle son 10 yılda dize getirilmeye çalışılan erken yaşta evlilik âdeti de, şu ortamda yeniden hortluyor. İlgili dramlarını işittiğimiz bir kısım gencecik kız, savaşın dehşetini küçücük omuzlarında katbekat taşıyor. Dünya bir Kadınlar Günü'ne daha girerken, yürekler paramparça… Yemen'de bir nesil, göz göre göre harap oluyor.



HÜZÜN KAPISI


Yemen'de gelinen acı vaziyetin, elbette ki iç siyasi dinamikleri ve Suudi Arabistan-İran husumeti odaklı dış bağlantıları, uzantıları var. Yaşanan insani felaketin köklü çözümünü de, aslen oralarda aramak gerekiyor. Öte yandan, ülkede açlık tehdidi giderek tehlikeli bir hal alırken, hem uluslararası yardımların artması hem de karşıt grupların dış dünyadan gelen insaniyete yol açması, ivediliği yüksek derecede bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Ölümü kol gezdiren bombaları susturmak ise, uluslararası ajandanın yer açması gereken bir diğer aciliyet maddesi…



Bundan tam 2 sene evvel bu köşede “Arap Yarımadası'nın Boğaz Derdi: Yemen” başlıklı yazımda, ülkedeki savaşın arka planında yatan bir dinamiğe, stratejik öneme sahip Bab'ül Mendep Boğazı'na dikkat çekmiştim. Arap Yarımadası ile Afrika arasındaki geçiş noktası niteliğinde olan bu kıymetli Boğaz'ın maziden kopup gelen ismi, “hüzün kapısı” manası taşıyor. Yüzyıllar öncesinin şiirlerine dahi konu olmuş bu kapının insanları, işte bugün ölümüne ağlıyor.



Zira vicdan menfaatin önüne geçemedikçe, dünya acımadan dönmeyi sürdürüyor.



İnsaniyetin namı nerede, kendisi nerede?


#Yemen
#Ekonomi
#Kızılay
٪d سنوات قبل
Yemen yıkılırken
osmanlıca, lâtince, grekçe…
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü