CHP’nin para balyaları ve kuleleri siyasetin ana gündemi haline geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun en yakınındaki iki ismin para saydığı ve kule yaptığı görüntüleri ilk izlediğimde eski İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu ile ilgili koyduğu teşhis aklıma geldi.
Ne demişti Kaftancıoğlu: “Şizofren, aptal ve müteahhit kafalı.” Para sayma ve istifleme görüntüleri Canan Hanım’ın teşhisinin doğruluğunu ortaya koyuyor. Bavullar dolusu kaynağı belirsiz parayı böyle fütursuzca taşımak, saymak başka nasıl izah edilebilir?
Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından CHP’den nasıl bir açıklama gelecek diye merakla beklenirken, ilk açıklama yazılı geldi. Olayı geçiştirici ve inandırıcı olmayan bir açıklama oldu. Bundan dolayı ertesi gün CHP’nin İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik NTV’de canlı yayına çıkmak zorunda kaldı.
Özgür Çelik’i dinlerken hayretler içinde kaldım. CHP’nin İl Başkanı’ndan çok, Ekrem İmamoğlu’nun muhafızı gibi konuşuyordu. Avukatı demiyorum, çünkü İmamoğlu’nu korumak için partisini ateşe atıyordu.
Özgür Çelik’in hal ve hareketleriyle konuşması, kongrede yarıştığı Cemal Canpolat’ın açıklamalarını akıllara getirdi. Canpolat, CHP İstanbul İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada “Hiçbir belediye başkanı CHP örgütünü baskı altına alamaz. Kendi ilçe başkanınızı milletvekili adayı, il başkanı yapıyorsunuz. Kendinize il başkanı değil özel kalem müdürü seçiyorsunuz” demişti.
İmamoğlu’nun İBB imkanlarını kullanarak, il kongresi delegelerini satın aldığı yönündeki iddialar, kongrede kendini gösterdi ve Canpolat’ın dediği gibi neticede İstanbul’da Özgür Çelik il başkanı seçilmişti.
Para sayma ve kuleleriyle ilgili ortaya çıkan görüntülerden sonra Özgür Çelik’in açıklamaları kongrede iddia edilen satın alma iddialarının adeta teyidi oldu.
Aynı iddialar genel başkanlık seçimi için de çok kişi tarafından dile getirildi. Önceki akşam KRT TV’de konuşan Özgür Özel de İmamoğlu imkanlarıyla koltuğa oturduğunu kanıtlayan konuşmalar yaptı, söz konusu görüntülerle ilgili...
Özgür Özel, olayı biraz daha ileri taşıyarak, Canan Kaftancıoğlu ve
Kemal Kılıçdaroğlu dönemini işaret
etti. Özgür Özel de İmamoğlu’nu korumak için CHP’yi ateşe sürdü.
Özgür Çelik ve Özgür Özel’in ileri sürdüğü iddialar doğru ise, CHP kaynağı belli olmayan bir para ile bir bina satın almış olacak. Siyasi Partiler Kanunu’na açık bir muhalefet var. Özel ve Çelik, meseleyi basit bir tapu harcına indirgeyerek, İmamoğlu’nu kurtarma gayretine düşmüş; ancak, bu kayıt dışı paranın nereden geldiğine ilişkin iddiaları göz ardı ediyorlar.
Para sayma olayında iki önemli isim var: Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz. Fatih Keleş Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan beri İmamoğlu’nun yanında ve İstanbul’da İmamoğlu’nun yönettiği belediyelerle iş yapan herkes, Fatih Keleş’i tanır.
Bu yüzden adı kasa olarak biliniyor.
Görüntülerdeki asıl sürpriz ise İmamoğlu İnşaat’ın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz. Görüntüler iyi analiz edildiğinde Yılmaz’ın ekip amiri gibi davrandığı görülüyor. Tuncay Yılmaz,
bu işin bir numarası denilebilir.
Bütün olup bitenlere bakıldığında çok net bir durum ortaya çıkıyor. İmamoğlu önce CHP İstanbul İl Binası’nı, sonra da partiyi satın almış. Kongre sürecinde dile getirilen satın alma iddiaları birileri tarafından göz ardı edildi. Bakalım
bu kez İmamoğlu kurtulabilecek mi?
