|
Söz hak, murat batıl

İslâm tarihinin en önemli siyasal olaylarından biri Sıffin Savaşı’dır. Hz. Ali ile Muaviye taraftarları arasında meydana gelen savaşta, Muaviye taraftarları, yenileceklerini anlayınca mızraklarının ucuna Kur’ân sayfaları taktılar, “Aramızda Kur’ân hakem olsun” dediler. Bunun üzerine çatışmalar durdu, görüşmeler başladı. “Hakem Olayı” olarak tarihe geçen bu anlaşma daha sonra Hariciler olarak adlandırılacak bir kısım Müslüman tarafından protesto edilip, “Sen insanları hakem olarak kabul ettin. Hâlbuki hüküm ancak Allah’ındır” diyerek Hz. Ali’nin safından ayrıldılar.

“Hüküm ancak Allah’ındır” cümlesi, Hariciler’in sloganı haline geldi. Bir gün Hz. Ali halka hitap ederken Hariciler’den biri, “Ey Ali! Allah’ın dinine insanları ortak kıldın. Hüküm ancak Allah’ındır” diye slogan attı. Bunun üzerine Müslümanlar arasındaki diğer Hariciler de “Hüküm ancak Allah’ın!”, “Hüküm ancak Allah’ın” diye slogana eşlik etti. Hz. Ali, bunun üzerine şu veciz sözünü söyledi: “Söz, hak bir söz, fakat bununla batıl murat ediliyor.”

Recep Tayyip Erdoğan’ın yarım asrı geçen siyasi mücadelesinin odağında Siyonizm karşıtlığı çok önemli yer tutar. Tayyip Erdoğan, 15 yıl önce Davos’ta soykırımcı İsrail’in cumhurbaşkanına “One minute” çektiğinde, Türkiye’deki Siyonist-severleri büyük bir endişe sarmıştı.

Erdoğan karşıtları ise tatlı bir telaşa kapılmıştı. Onlara göre İsrail’e laf söyleyen siyasetçinin yaşama şansı yoktu. Siyonist-Yahudi güç odakları Erdoğan’ın siyasi hayatını bitirecekti. Böylece iktidar onlara kalacaktı. Aslında biraz haklıydılar. Kısmen düşündükleri gibi oldu.


MİLLETTEN ALDIĞI GÜÇLE BÜTÜN SALDIRILARIN ÜSTESİNDEN GELDİ

“One minute” diyerek, Şimon Peres’in yüzüne karşı “Sesin çok yüksek çıkıyor. Biliyorum ki sesinin bu kadar çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar yüksek çıkmayacak, bunu da böyle bilesin. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz! Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum” sözlerini söylediği günden beri içeride ve dışarıda Erdoğan’a yönelik saldırılar aralıksız devam etti.

7 Şubat MİT krizi, Gezi kalkışması, 17-25 Aralık darbe gayreti, 15 Temmuz ihanet ve işgal girişimiyle daha nice açık ya da gizli bütün saldırılar “One minute” dik duruşunun ardından geldi. Ancak birilerinin beklediği olmadı. Milletten aldığı güçle Erdoğan bütün bu saldırıların üstesinden gelmeyi başardı.

Terör devleti İsrail’in 7 Ekim’de başlattığı soykırıma karşı yine en net ve sert duruşu Erdoğan gösterdi. Bütün dünyanın, “Hamas teröristtir” tanımlamasıyla İsrail’in katliamlarını meşru göstermeye kalkıştığı bir ortamda, “Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin. Çünkü bu Batı’nın sana borcu çok ama Türkiye’nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur” ifadelerini dile getiren Erdoğan, yine birilerinin hesaplarını altüst etmişti.

“Gazzeli çocuklara karşı sorumluluklarımızı maalesef tam manasıyla yerine getiremedik. Saldırıların ilk gününden itibaren ortaya koyduğumuz çabalara rağmen bunun mahcubiyetini iç dünyamızda yaşıyoruz” diyerek, Gazze konusunda en yüksek hassasiyeti ortaya koyan Erdoğan, son zamanlarda ne idiği belli olmayanların saldırısına maruz kalıyor.

Seçim sürecinde başlayan ve seçimden sonra da devam eden, “İsrail ile ticaret engellensin” bahanesinin arkasına sığınarak, yapılan gösterilerde “Katil Erdoğan!” sloganları atılması kimlerin hangi saikle hareket ettiğini net bir şekilde ortaya koydu.

Bu slogan önce ‘hendek’ operasyonları zamanında sonra da Türkiye’nin sınır ötesi harekâtları zamanında dillendirilen bir slogandı. Yani İsrail ve ABD’den aldıkları silahlarla Türkiye’ye saldıranlar, şimdi İsrail’le ticaretin kesilmesini istiyor!


BU SLOGANA EŞLİK EDİYORSANIZ İNSAN DEĞİLSİNİZ!..

Güney’de sevdikleri ülke için, Türkiye’ye 15 yıldır darbe girişimi dâhil çekmedikleri operasyon, kurmadıkları kumpas bırakmayan Fetullahçılar İsrail ile ticaretin kesilmesini istiyor!!.

Suriye’de-Irak’ta, Müslüman kadın ve çocuk öldürme konusunda Siyonist İsrail ile yarışan İran’ın adamları da İsrail ile ticaretin kesilmesini istiyor.

“Biz Türk’üz, bizim Filistin diye bir davamız yok” diyenler birden Gazze-sever olmuş, İsrail ile ticaretin kesilmesini istiyor.

Hamas’a terörist diyerek, İsrail’in soykırımını meşrulaştırmaya çalışan CHP’ye payandalık yapanlar da İsrail ile ticaretin kesilmesini istiyor.

“Efendim, biz PKK’lı değiliz, FETÖ’cü değiliz, İrancı değiliz, Türkçü değiliz ama biz de İsrail ile ticaretin kesilmesini istiyoruz” diyenler var. Filistin ve Gazze konusunda Erdoğan’ın bunca çabasına rağmen, “Katil Erdoğan!” sloganına eşlik ediyorsanız insan değilsiniz. FETÖ’cü, PKK’lı, İrancı olmasanız ne yazar!..

Evet, İsrail ile ticaret kesilmeli. Hatta İsrail haritadan silinmeli. Söz hak, ancak bu sözü söyleyen birilerinin muradının batıl olduğu unutulmamalı.


#Tarih
#Gazze
#Politika
#15 Temmuz
#Hüseyin Likoğlu
20 gün önce
Söz hak, murat batıl
Âlemin içinde Âdem Âdem’in içinde âlem
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim