|
Bugünlerde her masada bir harita var
Sanki 1.
Dünya Savaşı
dönemini yaşıyoruz. Sanki yeniden
Sykes-Picot
benzeri
gizli
anlaşmalar,
harita
çalışmaları yapılıyor. Ülkelerin nasıl
parçalanacağı
, ne tür
yeni devletler
kurulacağı, bölgesel kaosun nasıl çıkarılacağı ve bu kaoslar üzerinden
hangi şehirlerin kimlere kalacağı
, hangi
terör örgütleri
üzerinden ne tür senaryolar uygulanacağı tartışılıyor.


Bizler bile

Suriye'yi kaç parçaya bölerler

, bunun Türkiye'ye yansımaları neler olabilir,

İran etnik haritası

nasıl bir şey ve bunlar üzerine ne tür senaryolar uygulayabilirler gibi, kulağa

fantastik

gelen senaryoları, gerçek gündemimiz olarak, analiz etmeye çalışıyoruz.



Her masada bir harita var


Bugünlerde her masada bir harita var

.

Herkesin elinde bir kalem bir cetvel var. Herkes ülkelerin demografilerine bakıyor

. Ülkelerin etnik ve mezhepsel kimlikleri üzerine kafa yoruyor. Bir zamanlar uluslararası statükoyu oluşturan

devletler terör örgütlerini kapışıyor

, onlara ihaleler dağıtıyor.



Demokrasinin kalesi olması gereken

siyasi partiler

, kendi ülkelerine karşı bu

örgütlerin safında

yer alıyor, onların

alçakça

katliamlarına mazeretler üretiyor. Türkiye'de bu işbirliğinin en çirkin hallerini görüyoruz.

Eli kalem tutanlar, her biri bir yerlerden talimat almışçasına milletine, ülkesine, devletine, tarihine küfrediyor

, iç savaş çıkarmak, ülkeyi parçalamak için kalem oynatıyor. Türkiye'de bunların en kalleş örneklerini görüyoruz.



Kalemiyle terör estirenler


Ölümcül gerçeklerle yüz yüzeyiz

. Hata yapma,

basiretsiz

davranma, tembellik etme, aptalca iyimserlik gibi lükslerimiz yok.

Her sözün çok ağır bedelleri olacak

artık. Her hareketin, her kararın

intihar

anlamına gelen sonuçları olacak. Ama kararsızlığın,

ataletin, beceriksizliğin, hantallığın

, öngörüsüzlüğün bedeli hepsinden daha acı olacak.



Ülkemize karşı

iç işgale

girişenlere

tahammül ve sabır

bu ülkenin intiharı olacaktır. İç işgali meşrulaştırmaya,

masumlaştırmaya

, ona gerekçeler üretmeye yönelik her söz, her savunma

vatan hainliği

dir. Terörle ortaklıktır, terör eylemidir, ülke düşmanlığıdır.



Sokaklarımızda

bomba yüklü araç patlatanlar

la, bunları savunanlar, onlara yönelik kamuoyu

öfkesini

ve hassasiyetini körleştirmeye girişenler de teröristtir, Türkiye'ye

kurşun

sıkmaktadır.

Onlar da terör kapsamına alınmalıdır

, ona göre muamele görmelidir.



Canı yananların öfkesi büyüktür


Çünkü

olağan

dönemler yaşamıyoruz. Bütün coğrafyanın

lime lime

edildiği, paramparça edilmek istendiği bir tarihi yaşıyoruz. Hiç kimsenin tepeden,

buyruk verir gibi

akıl satmasına,

tuzu kuru

ların bol keseden ahkam kesmesine tahammül kalmamıştır. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; bedel ödeyenlerin, emek verenlerin, ülkesi için

canı yananların

öne çıkması gerekmektedir.



Sınırlarımızı cepheye dönüştürenler

e suskunluğumuz ülkenin parçalanmasına zemin hazırlayacaktır. İster PKK olsun ister PYD olsun ister diğer

taşeron örgütler

ve onlara lojistik destek sağlayan

paralel

ekipler olsun, atacakları her adım Türkiye'yi

yaralamaya, zayıflatmaya, diz çökmeye

dönük adımlardır. Bütün bunları silahlı güçlere dönüştürüp Türkiye'nin

ana omurgası

karşısına diken

çokuluslu bir irade

vardır ve bu iradenin en büyük hedefi Türkiye'yi dize getirmek, yönetilebilir alana çekmektir.



“Sivil savaşçılar" sahaya sürüldü


Türkiye çok büyüdü, çok güçlend

i, hesapları sıfırlayan, oyun bozan ülke haline geldi. Bölgemizde rahatça at koşturanlar Türkiye'nin

caydırıcı

duruşunu hazmedemediler. Bu yüzden

intikam almaya

çalışıyorlar. Bu yüzden

etnik

çatışmaları topraklarımıza servis ediyorlar. Bütün örgütleri

tek çatı

altında toplayıp, sokak terörü yapmaya, toplumsal

infial

uyandırmaya, Türkiye'nin siyasi aklını

felç etmeye

, toplumsal

psikolojiyi çökertmeye

, Türkiye'yi de Suriyeleştirmeye çalışıyor.



Bizden intikam alıyorlar. Bize

hesap sormaya

kalkışıyorlar. Bizi terörle

terbiye

etmeye yelteniyorlar. Sınırlarımızı tartışmalı hale getirmeye,

şehirlerimizi güvensizleştirmeye

çalışıyorlar. PKK ve yan örgütleriyle aylardır şehirlerimize saldırıyorlar. Kendi istihbaratçılarını, terör mensuplarını da aralarına katarak Türkiye'ye karşı açık savaşa girişiyorlar.

Medyadaki kalem erbapları

nı seferber ediyor,

“sivil"

görünümlü savaşçılarını sahaya sürüyorlar.



Kuzey Koridoru savaşın ilk adımı


Kuzey Suriye Koridoru

'nu oluşturmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Bu koridor

Türkiye ile Arap-İslam dünyası arasındaki bütün bağları koparmak

için planlandı. Bu koridor

Türkiye ile Kürtleri sonsuz savaşlara sürüklemek

için planlandı. Bu koridor, Türkiye'yi parçalamanın

ilk adımı

olarak planlandı. Bu koridor, Türkiye'ye yönelik bir savaş ilanıdır. Çünkü bu savaşın ilk adımları olarak planlandı.



Biz, o planlarla o topraklarda mücadele etmediğimiz için

içeride savaşmak

zorunda kaldık. Çokuluslu terörle, kendi

şehirlerimizde yüzleşmek

zorunda kaldık. Biz,

tehditleri kendi sınırlarımızda, kendi topraklarımızda karşılamak zorunda kaldığımız için

savaş ülkemizin içlerine doğru ilerliyor.



PYD'nin, o çokuluslu plan kapsamında Suriye'de

“federasyon"

planına bir bakın. O planla o koridorda

hesaplaşamazsak

bu ülkenin yarınını tartışmaya açmış olacağız.



Onları da ifşa edeceğiz


Hiç kimse, bu planları süslü cümlelerle yumuşatma ve bize satma gayreti içine girmesin

.

Hiç kimse Ankara'da oturup da PKK/PYD'ye yönelik mücadele yöntemlerini sulandırmaya kalkışmasın, Türkiye'ye gizli defans uygulamasın

.



Bugün bazı

terör ortaklarını ifşa ettiğimiz gibi

, böyle yaparlarsa yarın onları da ifşa edeceğiz. Onları da

Türkiye düşmanı

sayacağız, terör mensubu ilan edeceğiz. PKK-PYD'nin bütün eylemlerine, saldırılarına, planlarına kalkan olanlar var bu ülkede.



Bu örgütlerin en büyük desteğinin Türkiye'de olduğuna dikkat çekelim. Çekelim de milletimiz böyle bir

ihanetin varolduğunu

bilsin. Günü geldiğinde,

onları tek tek milletimizin karşısına çıkaracağımızı

da söyleyelim.



O kurucu irade, akıl, omurga güçlendirilmeli


“Anadolu bütün hesapların bozulduğu yer"

demiştim.

Bin yıldır bu topraklarda hangi oyunlar, hesaplar bozuldu, bilin isterim. Her ciddi krizde, buhranda güçlü bir kurucu irade, akıl, kadro bu ülkede yerini almaktadır. Bugün de bu böyledir.

Bu yüzden de iki şeyi hedef alıyorlar: Bu kurucu irade, akıl, kadro ile ona destek veren ülkenin

ana omurga

sını..



Bu

aklı da, kadroyu da, omurgayı da ayakta tutacağız

. Ona destek verip direncini artıracağız. İrademiz zayıflamayacak,

nefesimiz kesilmeyecek

, umudumuz zedelenmeyecek, direncimiz düşmeyecek.



Bu

oyunların, kurguların, kirli hesapların, senaryoların üstesinden geleceğiz

. Bunun için

ev ev, sokak sokak, fert fert

dayanışmamızı güçlendirecek, tarih yapan bu ana omurgaya kan vereceğiz.



Biz de onlara harita dayatacağız


Böyle zamanlarda mesleğimiz, kimliğimiz, görevlerimiz değil,

tarih yapıcı

rolümüz öne geçecek.

Bize harita dayatanlara Musul'dan Halep'e kadar bir harita göstereceğiz

. Bize parçalanma senaryoları çizenlere coğrafyamızda yeni ortaklarla, dostlarla karşılık vereceğiz.



Sınırlarımıza silahla gelenlere sınırlarımızın çok ötelerinde silahla karşılık vereceğiz. Bize Anadolu'yu dar etmek isteyenlere biz de coğrafyayı dar edeceği

z.

Akıl var, kadro var, bilgi ve öngörü var. İnanç var, imkan var.

İhanetleri de, hainleri de biliyorsak sorun yok. Biz direne direne, mücadele ede ede, bedel ödeye ödeye ama

asla ağlamadan
sızlamadan, acılarımızı gizleyerek

tarih yazdık bugüne kadar.



Hesaplaşmaysa hesaplaşma

nın ne olduğunu onlara göstereceğiz.


#Sykes-Picot
#Kuzey Koridoru
#ortdoğu
#suriye
#terör
#pkk pyd
8 yıl önce
Bugünlerde her masada bir harita var
İsrail, İngiltere’nin bir müstemleke projesiydi
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi