|
Türk-Rus cepheleşmesi

Türkiye ile Rusya''nın başını çektiği bir kutuplaşmanın şekillenmesine şahitlik ediyoruz. Türkiye-İsrail''e karşı Rusya-İran ekseninde oluşan bu rekabet, bölge ülkelerini de saflarını netleştirmeye zorluyor.

İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi''nin Türkiye ziyareti Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya''nın geleceği üzerine yürütülen çetin pazarlıklar ve bölge diplomasisinin temelini oluşturan su ve enerji kaynakları üzerindeki paylaşım savaşları açısından çok önemli anlamlar içeriyor. Bu günlerde Ankara''ya gelen ziyaretçilerin yoğunluğu ve kimliği, bölgenin nasıl sıcak bir atmosfer içinde olduğunun ve Türkiye''nin belirleyici konumunun göstergesi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Tarım ve Su Bakanı, İsrail Genelkurmay Başkan Yardımcısı da Türkiye''ye geldi. Yunanistan Dışişleri Bakanı bugün geliyor. Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu dün sabah Şam''a gitti.

Saflar netleşiyor

Güvenlik konularından petrol ve doğalgaza, su kaynaklarından silahlanmaya, Ortadoğu barışından Kafkaslar ve Orta Asya''nın geleceğine kadar bir dizi konu bu temaslarda masaya yatırılıyor. Türkiye''nin bölgedeki etkin konumunun tartışılmaz bir şekilde zirveye oturduğu bu müzakerelerde, ülkeler arasındaki ikili anlaşmazlıklardan bölgesel bloklaşmaya kadar uzun vadeli projeler üzerinde kıran kırana pazarlıklar yapılıyor. Geleceğin Avrasyası''nın şekillenmesi açısından tarihî adımların atıldığı günleri yaşıyoruz.

Türkiye-İsrail''in arkasındaki ABD desteğine karşı Rusya-İran ekseni Çin''i yanına çekmeye ve Suriye-İsrail anlaşmasını engellemeye çalışıyor. Şam geleneksel müttefikleri Tahran ve Moskova''ya sırtını dönerse bu iki ülke Kafkaslar''da olduğu gibi Ortadoğu''da da büyük bir darbe yiyecek. Gürcistan ve Azerbaycan gibi, Orta Asya ülkeleri de tercihlerini net olarak ABD''den yana koyarsa Rusya ve İran''ın enerji kaynakları üzerindeki pazarlık payları önemli ölçüde zayıflayacak. Şimdi son günlerde ortaya çıkan önemli gelişmeleri ve ülkelerin konumuna özet olarak bakalım:

Yeni Rus emperyalizmi

Rusya-İran: Generalleri temsil eden Vilademir Putin''in yönetime gelmesinden sonra ilk iş olarak güvenlik doktrinini değiştiren Rusya, saldırgan ve yayılmacı bir yola girdi. Son birkaç gün içinde Tahran ve Pekin''le askeri işbirliği anlaşmaları imzalayan Moskova, bunu NATO ve tek kutuplu dünya sistemine karşı bir gövde gösterisi olarak sundu. İran ve Rusya ilk kez nükleer işbirliğini açıkça deklare etti ve üçüncü ülkeleri uyardı. Moskova, Kafkaslar ve Orta Asya''da tahrik edici bir politikaya girişti. Gürcistan ve Azerbaycan''a yönelik tehditlerini artıran Putin, Orta Asya liderlerini Moskova''da toplamaya hazırlanıyor. Türkiye ile Rusya ilk kez bu denli bir cepheleşme içine girdi. Kafkas Paktı önerisi Rusya''yı tedirgin etti.

Nükleer güce ulaşan İran ise, Türkiye''nin ''İsrail tuzağı''na düşmesinden oldukça rahatsız. Tahran, İsrail''in Türkiye üzerindeki etkisin kırarak, hem güvenlik endişelerini gidermeye hem de Türkiye ile arasında çıkacak gerilimleri önlemeye çalışıyor. Ayrıca, Türkiye''nin enerji pazarından pay kapmayı umuyor. Tahran''ın bir diğer endişesi de Suriye. Şam İsrail ile anlaşırsa İran''ın Ortadoğu''daki etkisi büyük yara alacak. Suriye''yi kaybeden İran, Irak''la yakınlaşma yoluna gidecektir.

Fatura Türkiye''ye

İsrail: Suriye ile yürüttüğü müzakerelere Türkiye''yi de dahil etmeye çalışan İsrail, Suriye''nin su ihtiyacının Türkiye tarafından garanti edilmesini isteyerek Golan''daki su kaynakları konusunda Şam''dan taviz koparmayı umuyor. Yani barışı Türkiye''ye fatura etmeye çalışıyor. ABD Dışişleri Sözcüsü James Rubin''in, "Türk hükümetiyle düzenli temas halindeyiz. Su konusu da, bariz şekilde bu meselelerden bir tanesi. Su yalnızca İsrail ve Suriye''yi ilgilendirmiyor. Bölgesel boyutu var. Herhangi bir çözümün de bölgesel boyutları olabilir" sözleri bunun kanıtı. İsrail dünyanın sayılı nükleer ve biyolojik silahlarına sahip olan ülke olmasına rağme, İran''a karşı büyük bir kampanya yürütüyor. İran-Suriye ittifakını da kırarak Tahran''ın Ortadoğu''daki etkisini sınırlandırmaya çalışıyor. Türkiye''nin bölgesel gücünden yararlanmayı hedefleyen İsrail, Şam-Tahran-Ankara arasında ortaya çıkabilecek üçlü yakınlaşmadan özellikle çekiniyor.

Türkiye başrolde

Türkiye: Gerek Avrupa ile yakınlaşma, gerek ABD ile yürütülen stratejik ortaklık ve gerekse bölge ülkeleri üzerindeki artan etkisiyle Türkiye, bu çok yönlü oyunda tartışılmaz bir güç olarak öne çıkıyor. İran ve Rusya''ya karşı İsrail''in askeri teknolojisinden yararlanmayı uman Ankara, İsrail zaafının esiri olmazsa, uzun zamandır ilişkileri bozuk olan Ortadoğu''da da, tıpkı Kafkaslar''da olduğu gibi, tartışılmaz bir etkinlik alanı oluşturacak. Bölgede bir süper güç olarak yerini sağlamlaştıran Türkiye, Rusya''ya karşı çok ciddi bir etkinlik mücadelesine girdi veya ''sürüklendi''.

Ankara kendini sadece İsrail''e endekslemez, Suriye ve İran kartını da iyi oynarsa yeniden toparlanmaya çalışan Rusya karşısında avantajlı duruma geçecektir. Bölgesel konumunu iyi kullanan Türkiye, yeni dünya sisteminin en önemli ağırlık merkezini oluşturan Avrasya''nın başkenti olma yolunda. Ankara''daki ziyaretçi trafiği bunun bir göstergesi değil mi?

24 yıl önce
Türk-Rus cepheleşmesi
Bu iş niçin bu kadar gecikti?
Tahammül mülkü yıkılırsa...
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı