|
Dokuz kusurlu hareket

Derbi maçları sonunda polisin aman birbirleriyle karşılaşmasınlar diye alarma geçtiği Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaşlı taraftarlar, "Her yer Taksim, her yer direniş!" sloganlarıyla kol kola, omuz omuza eylem yaptı.

Gezi eylemlerinin bize kazandırdığı en absürt fotoğraflardan biriydi "devrimci taraftar" fotoğrafı.

Takımları adına ortalığı savaş yerine çevirdikleri zaman bile sembolik cezalarla yırtan, ülkenin bu "en şımarık eylemcileri"ni, kimlik değiştirmiş olarak ama yine de en dokunulmaz halleriyle artık siyasi eylemlerde göreceğiz sanırım.

Bu bize 3 Temmuz 2011"in hediyesi. Savcılar, Fenerbahçe"yi şike yapmakla suçlayıp, Aziz Yıldırım"ı yargılayınca bilerek ya da bilmeyerek taraftarı yeniden formatlamış oldular.

Şükrü Saraçaoğlu"nda maçlar son iki yılda Fenerbahçe taraftarı ile polis arasında oynandı. Taraftar şike davasından sorumlu tuttuğu polisi yuhaladı, polis de buna karşılık taraftarı copladı.

Aziz Yıldırım"ın yargılandığı mahkemenin önü ise profesyonel eylemci olmak isteyenlere bulunmaz fırsatlar sağladı. Taraftarlar, biber gazıyla burada tanıştı, Talcid"i, sütü, limonu burada keşfetti.

Ambleminde Che Guevara olan "sol açık" taraftar grubu sahneye böyle çıktı. Gezi eylemlerinde kapitalistler ile antikapitalistlerin tuhaf birlikteliğine şahit olmuştuk da hayretler içerisinde kalmıştık.

Kendilerini Marksist olarak tanımlayan "sol açık" da, Türkiye"nin en büyük NATO müteahhidi Aziz Yıldırım"a verilen sokak desteğinin lokomotifi oldu iki yıldır.

Sebebini sorsanız gerekçeleri hazır: Poşu taktığı için Cihan Kırmızıgül ceza alıyorsa, pankart açtığı için Berna ile Ferhat tutuklanıyorsa, Aziz Yıldırım da aynısını yaşıyor.

Son kale Fenerbahçe"ydi ve yedirmeyeceklerdi. "Kime oy vereceğimiz belli değil ama kime vermeyeceğimiz belli" sloganı mottoları oldu. Seçimlerde çubuklu forma ile toplu olarak sandığa gitmeyi önerenler bile çıktı.

Başbakan Erdoğan"ın Arena"nın açılışında bir grup Galatasaray taraftarı tarafından yuhalanması sıra dışı bir örnekti.

Ya da İstanbul"daki Dünya Basket Şampiyonası"nın finalinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı"nın ıslıklanması…

Kimileri, sporu mobilizasyon aracı olarak kullanmak istiyorlardı. Şike operasyonlarıyla uygun zemini bulmuş oldular.

Galatasaray"ın bir taraftar grubunun sitesinde maden ocaklarında ölen işçiler için kınama, cezaevindeki çocuklar için yardım kampanyası yer alıyor. Bunlar insani ve vicdani tavırlar ama alışık olduğumuz taraftar refleksi değil…

Çarşı grubu 1 Mayıs"ta hep vardı. Şike operasyonlarından sonra "Haklıyız kazanacağız" sloganlarıyla Fenerbahçeliler de meydandaki yerlerini aldı.

Beşiktaş"ın, Almanya"da yaptığı hazırlık maçlarında açılan "Her yer Taksim, her yer direniş" ya da "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" gibi pankartlar yeni sezon için bize ipuçları veriyor.

Unutmayalım, taraftar grupları Taksim"deki Gezi eylemlerinde polisi en çok zorlayan en dinamik gruplardı. Yüzlercesi "Pankart görevlisi" olarak stada biletsiz girenler, siyasi eylemlerde figüran olarak karşımızdalar.

Velhasıl öğrencilerin memleketlerine, "beyaz eylemcilerin" sahillere taşındığı yaz aylarında Gezi eylemleri seyrekleşti. Fakat tatil sezonunun bitmesi, liglerin başlaması ve üniversitelerin açılmasıyla birlikte sıcak günler gelecek gibi, hazırlıklı olalım…

Not:
Gezi Parkı"ndaki ağaçlar için Taksim"de nöbet tutan çevreci dostlar, son bir haftada 3-4 kez yakılan Beykoz"daki ormanlar için neden sessiz ve hareketsiz acaba? Ormanda nöbet tutarak faillerin yakalanmasına yardımcı olabilirsiniz.
11 yıl önce
Dokuz kusurlu hareket
Ayrı dünyalar aynı yollar
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü