|
Kavuşan kısmısı ancak gâvurdur

Serdar, hani yakışıklılığı ile ortalığı kasıp kavuran, sokağa çıktı mı meyve bıçaklarının saklanması gereken bir delikanlı değildi. Fakat 'zatına mahsus bir güzelliği yoktu' da diyemem. Kemikli yüzü, uzunca sayılabilecek boyu ve Osmanlı burnu ile zevahiri kurtarırdı.



Konuşkan değildi. Daha doğrusu, herkesle konuşmayı seven biri değildi. 'Söz çok da, söyleyecek, söyleyince anlayacak insan nerede be abi?' derdi bazen.



Roman ya da öykü okumayı seven biri değildi. Hani onu anlattığımı bilse dahi bu öyküyü okuyacağından şüpheliyim. Çizgi romanlardan Corto Maltese'yi, şairlerden Turgut Uyar'la İsmet Özel'i severdi lakin.



Arada bir Kadıköy'e birlikte iner, çizgi roman satan dükkânları dolaşırdık birlikte. Benim Ken Parker sevgim de o günlerin getirdiği bir hediyedir.



Rıfat mıydı çizgi roman dükkânının sahibinin adı? Hatırlamıyorum. O gün biz çizgi roman alırken olanı biteni gayet iyi hatırlıyorum ama. Serdar Corto Maltese'leri seçerken böyle kirpikleri mora boyanmış, siyah saçında mor dalgalar olan, üstünde bu mordan maada siyahtan gayrı renk bulundurmayan kız, teklifsiz girmişti söze: 'O elindeki sayı bana lazım. Alabilir miyim? Başka kalmamış.'



Serdar, şaşkın, önce uzatır gibi oldu elindeki çizgi romanı. Ardından duraksadı: 'Ama ben de okumadım henüz bu sayıyı. İlk de ben gördüm hem.'



Kızın teklifsizliği daha da arttı: 'Amma sıkıcısın. Sanki yağ kuyruğundayız. Bana lazım diyorum işte.'



Uzattı bizimki. Kız çantasına Corto'nun 'ona lazım olan' sayısını atarken bir broşür çıkarıp uzattı: 'Teşekkür ederim. Bir gün şarkı söylediğim mekâna gelin.'



Bir gün okulda, bahardan da faydalanarak çimlerde sere serpe vaziyetteyken Serdar gelip gölge etti: 'Şu kızın mekânına gidelim mi?' 'Hangi kızın?' diye sordum elbette. 'Ya hani çizgi romancıda karşılaştığımız. Gözde'ymiş adı.'



Doğruldum. Uzattığı broşüre baktım. Kadıköy'de bir barda çıkıyor kız bildiğin. İster istemez itiraz ettim: 'Saçmalama oğlum. Bara mı gideceğiz?'



Uzun anlatmayayım. Osmanağa Camii'nde cemaatle kıldık yatsıyı. İkişer lahmacun yedik. İkişer çay içtik. Vakit erişince de kıvrıla kıvrıla tırmanarak gittik mekana. Kapıda bir korumanın bizi durduracağını, eliyle bize 'dur jesti' yapıp 'damsız girilmez' diyeceğini, bizim de kös kös döneceğimizi hayal ettim. Öyle olmadı. Koruma moruma hak getire. Müşterisi gayet seyrek bara rahatlıkla giriverdik. Bizim biri yeşil biri lacivert kareli gömlekler, ortamdaki siyahları düşününce çok renkli kaldı.



İki kahve söyledik tabii.



Gözde çıktı, 70'li yılların çok dinlenen rock şarkılarını ağır ve bence kötü bir metal vokalle söyledi. Alkışladık.



Masamıza geldiğinde 'votka içer misiniz?' oldu ilk sorusu. Elimde olmadan 'estağfurullah' dedim, 'haram nesnedir.'



Kahveler içildi. Serdar'la Gözde derin bir sohbete daldılar. Kahveler içildi. Serdar'la Gözde aslında ne kadar iyi anlaştıklarını fark ettiler. Burası benim 'ben artık gideyim, sabah namaza kalkamam sonra' diyerek ayrılmam gereken andı. Öyle yaptım. Her gün namaza kalkabildiğimden değil, bir bahane bulmam gerekiyordu.



İki yıl sürdü Gözde ile Serdar'ın aşkı. Ne Gözde tesettüre girip namaza başladı, ne Serdar namazı bırakıp içkiye. Sadece Gözde artık mor ağırlıklı makyaj yapmıyor, Serdar da artık siyah ağırlıklı giyiniyordu.



Ayrıldılar günün birinde. Birbirlerine çok âşıkken hem de. Kolayca tahmin edebileceğiniz sebeplerle. Osmanağa Camii Gözde'yi, Kadıköy barlar sokağı Serdar'ı kabul etti de, iki tarafın herkesten seküler, herkesten dindar ebeveynleri kabul etmediler çocukların birbirlerine deli gibi âşık olduklarını.



Süleyman Çobanoğlu henüz 'bilesin kavuşmak yok İslamlıkta / kavuşan kısmısı ancak gâvurdur' dizelerini yazmamıştı. Yazsaydı onu okurdum. Ben de tuttum 'Çözülmüş Bir Sırrın Üzüntüsü'nü okudum Serdar'a. Yara bandı niyetine… Gerçi adam 'kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda' diyordu, ama olsun varsın.


#Turgut Uyar
#İsmet Özel
#Osmanlı
8 yıl önce
Kavuşan kısmısı ancak gâvurdur
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle