Kemal Öztürk/Washington
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yarın Washington yakınlarında açılacak olan 'Diyanet Center'ın ilginç hikayesini dinleyin. Tam ibretlik bir hikayedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, ABD Maryland eyaletinde 1993 yılında, 62 dönümlük bir arazi alır. Arazi Washington'a 30 dakika uzaklıktadır. 2007 yılında Diyanet İşleri Başkanlığından yöneticiler arazinin durumunu görmek için buraya gelir. Başkanlığa verilen bilgide, arazinin ormanlık içinde olduğu, bazı yerlerinin sulak, başkente de uzak olduğu söylenir. Buradan Diyanet yöneticilerine yapılan tavsiyede,
denir.
Dönemin Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Mehmet Görmez, 2008'de bir toplantı için ABD'ye gelirken, bu arazinin satılması için de görevlendirilir. Buranın satılmasıyla elde edilecek gelirle on tane ev alarak, mescit yapılması için plan yapması da istenir.
Mehmet Görmez araziye gelir. Arazinin güzelliği, büyüklüğü ve Washington'a yakınlığından çok etkilenir. Buranın satılmasının hata olduğunu düşünür ve Washington'dan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nu arar. Durumu anlatır, kararı tekrar gözden geçirmek için Türkiye'ye döner.
Burada büyük bir cami, kültür merkezi benzeri bir şey yapılabileceğini, bunu
anlatmaları halinde, onun da konuya sıcak bakacağını söyler. Hemfikir olurlar.
Mehmet Görmez, 2008 yılında Türkiye-Avusturya maçı için Viyana'da olan Başbakan'la orada görüşür. Başbakan, araziden haberdar olduğunu, ne yapmak istediklerini sorar. Konuyu dinler, hemen TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ı arar.
Görmez, Bayraktar ve bir mimar, bir hafta sonra ABD'ye gider, arazide incelemelerde bulunur.
Görüşmenin sonuna doğru Görmez de görüşmeye davet edilir. Bayraktar, arazinin ormanlık olduğunu, meskun bir yer olmadığını ve satılmasının sanki daha uygun olacağını belirtir.
Ancak orada karar verilmez ve ekip Türkiye'ye döner.
Yine de arazide inceleme yapan mimar bir proje hazırlar ve hep beraber Başbakan Erdoğan'a gidilir. Proje, bir cami, bir Kur'an kursu, bir de lojmandan ibarettir. Başbakan projeyi beğenmez ve eleştirir. TOKİ Başkanı, arazinin uygun olmadığı fikrini ve satılması gerektiğini tekrarlar. Başbakan ve Görmez buna karşı çıkar.
Başbakan Erdoğan, TOKİ'yi devreden çıkartır, Mimar Hilmi Şenalp'i görevlendirir. Görmez ve Şenalp yeniden ABD'ye gider. Yol boyunca nasıl bir merkez yapacaklarını konuşurlar. Araziyi görünce kanaatleri kesinleşir. Döndüklerinde
Proje için ABD'li yetkililerden izin alınmasında çok zorluk çekilir. Ayrıca bütçe sıkıntıları yaşanır.
Ancak Görmez teklifi kabul etmez, çalışmalara devam edilir.
Bu büyük projenin temeli,
yılında
tarafından atılır.
Cemaat, buranın yapılmaması için her türlü yolu denemiş, ancak başarılı olamamıştır.
ı
Cemaat, Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Mimar Hilmi Şenalp ve caminin hatlarını yazan Hüseyin Kutlu aleyhine sosyal medyada propaganda yapar...
Burası aynı zamanda, IŞİD, El Kaide gibi örgütlere karşı, dünya kamuoyuna doğru İslam'ı anlatma merkezi de olabilecektir.
Ancak Türkiye'nin yurt dışında yaptırdığı bu en büyük eser, aynı zamanda Amerika kıtasının da en büyük İslam Merkezi olur. 2 Nisan 2016 tarihinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından açılır.