Gittikçe komplo işlerine daha çok merak duyar oldum. Sebebi ise rasyonel veriler, reel politik durumlarla açıklanamayan olayların artması oldu. Böyle durumlarda daha irrasyonel tezleri dikkate almak zorunda kalıyor insan.
Rus Büyükelçi'sinin öldürülmesi bu duruma en iyi örnek olmaya başladı. Durumu anlatınca siz de hak vereceksiniz (sanırım).
Tüm dünyada bir kavga var. Kavganın tarafları kağıt üstünde belli. ABD ve İngiltere'nin başını çektiği, Avrupa ve İsrail'in de içinde yer aldığı, 'Atlantik Paktı', bir taraf.
Rusya ve Çin'in başını çektiği, Şangay İşbirliği ülkeleri ve İran'ın da dahil olduğu Avrasya Birliği de diğer taraf.
Aslında soğuk savaş dönemindeki iki bloğun devamı gibi gözüküyor.
Bu iki büyük pakt bir biriyle mücadele ediyor ve son derece tehlikeli şeyler yapıyorlar. Vekalet savaşları, terör örgütü kurmak/desteklemek, sonra da rekabet ettiği ülkenin üzerine salmak en tehlikeli olanı. Bu paktlar da kendi içinde de rekabet halinde. Bu da ayrı bir konu.
O zaman cevapları daha kafa karıştırıcı yerlerde aramamız gerekiyor.
Bu iki paktın haricinde bir pakt daha olmalı. İki pakta yaramayan ve rasyonel olmayan olayları bu pakta yazmalıyız. Bunlara da
" denmeli. Dünyada kaosu körükleyen, kaostan fayda elde edenlerin oluşturduğu bir pakt olmalı bu.
Bunlar, devletlerin eli, gözü, kulağı, tankı, uçağı, tuttuğu silahı, çektiği tetik oluyor ama bedeli devletin kendisi ödüyor.
Rus büyükelçisinin öldürülmesini bu açıdan okuyun bir de. 'FETÖ, bu kadar iz bırakarak neden bu cinayeti işlesin ki?' deniyor? 'El Nusra süsü verilmesi bu kadar acemice olur mu?' deniyor. 'Bu cinayet Rusya-Türkiye ilişkisini bozmaya yönelik ama tam tersi bir etki yaptı' deniyor.
Bu yetmezmiş gibi, Rusya'nın NATO'da gözlemci çok önemli bir yetkilisi öldürüldü. Rus askeri uçağı düştü, 92 kişi hayatını kaybetti. Dün da Moskova'da terör alarmıyla büyük panikler yaşandı. Birileri Rusya'yı terörize ediyor ve geriyor.
Tüm bunlara bakarsanız, Atlantik Paktı'nın gizli operasyonlarıyla bunların yapıldığını düşünmek mümkün. Ancak rasyonel değil. Bu kadar açıktan operasyon, savaş ilanı gibi bir şey, devletler böyle hareket etmez.
O zaman Rusya-ABD geriliminden, Türkiye-Rusya/ABD çatışmasından çıkar uman birileri var. Bir taşla bir kaç kuş yani. Bana sorarsınız, Almaya ve Fransa'daki terör eylemlerini yapanlarla, Rus büyükelçiyi öldürenler aynı yerde saf tutuyorlar, 'Kaos Paktı'.
Düşen Rus uçağını hatırlayın. Putin bile uçakla ilgili kanaatini değiştirdi.
ABD'de, İngiltere'de, Almanya'da, İran'da, Fransa'da... Orada da gizli yapılar, çıkar grupları ya da tıpkı FETÖ benzeri yapılanmalar olamaz mı? Var tabi. Peki bunların doğrudan ya da dolaylı bir ittifakı olmaz mı?
Şöyle düşünelim: ABD'deki silah lobisi, 435 kişilik kongre üyesinden 235'ine para ödeyerek, lobi yaptırıyor. Ortadoğu karışıklığı başladığı günden bugüne, 5 yılda silah şirketlerinin borsadaki değeri % 230 arttı. Bu şirketlerin, F 35 gibi savaş uçağı üretecek kadar dev yapılar olduğunu unutmayın. Bir tanesinin bütçesi bile Türkiye'nin bütçesinden büyük.
Şimdi düşünün: Savaşların bitmesi mi, çıkması mı bu şirketlerin işine yarar? Bu şirketler ilişkide olduğu siyasetçilere hangi kararları aldırır? Bunlara ait lobi şirketleriyle ilişkide olduğu medya kuruluşları, düşünce kuruluşları, üniversiteler, vakıflar nasıl yayın yapar, rapor hazırlar?
Bu silah şirketlerine devasa, enerji şirketlerini, finans şirketlerini, özel güvenlik, ciber güvenlik, teknoloji şirketlerini ekleyin. Ortaya çıkan muazzam gücü düşünebiliyor musunuz?
Şimdi bir kaç soru daha sorarak kafamızdaki devreleri yakalım.
FETÖ gibi sapkın ama sarsılmaz inançlı dini örgütlerin, silah ve istihbaratla tanışması halinde ne kadar korkunç hale geldiğini gördük. En kritik inanç ise Mehdi anlayışı olsa gerek. Mehdi'nin gelmesiyle dünyanın kurtulacağına inanıyor bu örgüt. Mehdinin gelişinin hızlanması da kaosun ve kargaşanın artmasıyla mümkün.
Bu örgütlerin bir kısmı dünya çıkarını (silah tüccarları gibi), bir kısmı da ahiret çıkarını (Mehdilik/ Mesihlik) düşünerek hareket ediyor. Ama kesinlikle devletlerin çıkarını düşünmüyorlar.
Bu söylediklerim pek inandırıcı gelmedi mi? Ben de ilk başta inanmamıştım! İrrasyonel çağa girdiğimize kanaat getirdikten sonra inanmaya başladım. Bundan sonra, TRT'de Pelin Çift'in sunduğu, gizli güçlerin anlatıldığı tv programlarına çıkacağım artık!