Bu yabancılaşma duygusu büyüdükçe, şiddeti arttıkça ülkesine savaş açan biri haline bile geliyor bazıları. Peki, bir insan ülkesine nasıl bu kadar yabancılaşıyor?
Bugün Avrupa'da doğup büyüyen insanlara değil, kendi ülkemizde doğup büyüyen insanların nasıl bu kadar yabancılaştığını ve nasıl bu kadar ülkesine düşman olduğunu düşünelim.
militanlarının çoğu, Türkiye topraklarında doğdu büyüdü. Şimdi elinde silah, belinde bomba ülkesine karşı savaşıyor, halkını öldürüyor.
militanları da aynı durumda. Onlar da bu şehirlerde büyüdü ama sivilleri gözünü kırpmadan öldürecek kadar yabancılaştı.
'in Türkiye koluna bakınız. Dindar bir toplum, dindar bir iktidar olmasına rağmen, kendini bu ülkeye ait hissetmiyor, yabancılaşıyor ve savaş açabiliyor.
Belki de hepimizin akıl ve havsalasının almadığı bir başka konu olan
'in isyan girişimine bakalım. Dindar, muhafazakar, milliyetçi ve Türk kökenli olan Cemaat'in geldiği duruma bakınız. Türkiye'ye kötülük yapan kim varsa, dindar ve muhafazakar iktidarı devirmek isteyen kim varsa, hemen onun yanında yer alan, garip ve tuhaf bir yapıya dönüştü. Yurt dışında tüm enerjisini ve gücünü Türkiye'yi ve kurumlarını kötülemeye ayırdı. Bu nasıl bir yabancılaşmadır?
Ülkesine yabancılaşmışsa, peki nereye ait bu insanlar? Hangi ülkeyi ve hangi milleti yakın hissediyorlar kendilerini acaba?
Almanya Meclisi'ndeki milletvekilleri, hiçbir zaman Alman toplumu tarafından kabul edilmediklerini, içselleştirilmediklerini biliyorlardı. Onlara yabancılardı. Şimdi ait olduğu ülkeyi soykırımla suçlayarak, Türkiye'ye de yabancı olduklarını gösterdiler. Böyle arafta ve ayazda kalmış bir hayat olabilir mi?
Neden hiç yaşını, başını almış bir militan intihar saldırısı düzenlemiyor? PKK, DHKP-C, IŞİD tüm militanlarını küçükken devşiriyor ve genç yaşta ölüme gönderiyor.
Almanya'daki parlamenterlerin hepsi, küçüklüklerinden beri, Kürt, Alevi, sol diasporanın içinde büyümüşler. O diasporadaki insanlar da Türkiye'ye hep hasım olmuşlardır.
mensubu biri şöyle demişti,
Bu nedenledir ki, tüm acı gerçeklerin ortaya çıkmasına rağmen, Cemaat kendi içinden ciddi tepki almadı, dağılmadı. Hepsi çocukluklarından beri farklı büyümüş, başka şeylere inanmış, bu yüzden ülkelerine yabancılaşmaları kolay olmuş.
Demek ki ideolojik ve örgütsel faaliyet içinde olanların çoğu, çocuk yaşta etki altına alınıyor.
O zaman çocukları ülkesine düşman yetiştiren, milletine yabancılaştıran bu mekanizmaları bulmak gerek. Doğu ve Güneydoğu'da PKK, DHKP-C ve IŞİD için çocukların aklını çelen, kandıran ve onları toplumdan kopartan yeraltı mekanizmaları var. Bu illegal yapıları, oluşumları bulmak, yok etmek lazım.
Paralel örgütün ürettiği büyülenmiş ve aklı alınmış “mürit” tipi tüm yapılar için bir tehlike olabilir.