Ekranlarımız, tartışma programlarımız ve hatta evlilik programlarımız bile laiklik meselesine kilitlendi.
Hele muhalefet, bayram etti. Nasıl canlandılar ama! Şöyle bir kan geldi, can geldi yüzlerine. Sosyal medya her zamanki gibi çalkalandı (zaten durulduğunu gören olmadı). Etiketler açıldı, tivit yağdı her yandan:
Gazeteler de özlemiş 28 Şubat manşetlerini: “
”,
Kılıçdaroğlu'nun gözleri parladı inanın. Ne zamandır böyle esip gürlemiyordu.
Daha neler neler... Bak bak, bir taşla kaç kuş vuruyor? 'Ortadoğu politikası, bataklık, IŞİD, sizin zihniyetiniz, dini alet etmek...' Maşallah, siyasal iletişim kuramcıları böyle bir kurguyu ders olarak okutmalı!
Kılıçdaroğlu'nun girdiği son beş seçime (
CHP seçmeni şaşırdı zaten, 'laiklik neydi ya? Haa şu bizim Baykal'ın katıldığı son beş seçimde (ki hepsini o da kaybetti) bayrak yaptığı en önemli ilkemizdi' dediler. “Dur hele, evet... Cumhuriyet mitingleri, düdüklü yürüyüşler, tencere tava çalmalar, İzmir marşı, kağıt helva...” hepsini hatırladılar tek tek.
İnanın iyi oldu. Allah razı olsun TBMM Başkanımızdan, kaç yıldır unuttuğumuz laiklik tartışmalarını yeniden başlatarak bize nostalji yaşattı.
Ben de zaten ciddi konular yazmaktan, akademisyen gerginliğine kapılmıştım. İyi geldi bana da.
Hayır, nasıl bir fırtına esti ben onu anlamadım. Cumhurbaşkanından, en küçük siyasetçiye kadar, herkes nasıl da topa sokuldu böyle?
Figen Yüksekdağ bile ilk defa PKK güzellemesi haricinde konuştu.
İnanın böyle dedi. İsmail Kahraman'ın o sözü, AK Parti'nin hilafet ilan etme niyetini gösteriyormuş, HDP buna engelmiş, bu yüzden fezlekeler hazırlanmışmış!... Tamam siz gülüyorsunuz ama ülkenin üçüncü büyük partisi olan HDP eş başkanı aynen böyle konuştu.
Şenliğe bakın, medya elinde mikrofon simitçiye bile soruyor: 'TBMM Başkanı İsmail Kahraman laiklik Anayasaya girmesin dedi, ne diyorsunuz”. Simitçini gündemi başka ama: “Abla simit almacan mı!?”
Kahraman'ın bu açıklamasından bakın başka neler çıkardılar:
“Başkanlık sistemini getirmek için yapıldı. Şeriat ilan edeceklerdi, ön hazırlık yapıyorlar. Erdoğan halife olmak istiyordu, Kahraman'ı kullandı. AK Parti IŞİD'le işbirliği yapıyor. Aslında Anayasayı oradan kaldıracaklar, uzaya roket fırlatacaklar...” Nasıl ama hayal gücü? Süper değil mi?
Ben size söyleyeyim, bu iş burada bitmez. Can simidi gibi, yapıştılar bu tartışmaya. Gemi batmış, muhalefet boğulmak üzereyken bu tartışma onlara can verdi.
şi niye bu kadar ciddiye aldı
çıklama üstüne açıklama
Belli ki bu tartışmayı köpürtmek isteyenler var. Simitçi gibi, asıl mevzuya gelelim:
Tartışacağımız konular bunlar. Simit alacak mısın sen onu söyle?
Bir ülkede muhalefetinin kalitesi, seviyesi, üretkenliği demokrasiye en büyük katkıdır. Bizim muhalefet kısır tavuk gibi, hem yumurta vermiyor, hem de sabaha kadar bağırıyorlar.