|
Rusya’nın kibri, 2016’da ‘felaket’e dönüşebilir
Öncelikle ifade etmemiz gerekir ki, Türkiye'nin, ulusal egemenlik hakkını koruması nedeniyle, Rusya ile yaşanmakta olan diplomatik gerginlik süreci, kimi çevrelerce,
Türk ekonomisinin ağır bedeller ödeyeceği noktasında, 'temel değerler'den uzak bir bakış açısı ile eleştirilse de, aynı çevrelerin 'sağlıksız' bakış açısının, Rusya'nın
çok daha ciddi ekonomik risklerle karşı karşıya olduğu gerçeğini görmemezlikten gelmesine şaşırmamak gerekiyor. Neredeyse 60 yıldan beri ilk kez,
Rusya'nın uçağının bir NATO ülkesi tarafından düşürülmesi elbette ciddi bir sıkıntı. Rusya'nın, bu coğrafyanın genel kültür zafiyeti olarak, konuya aşırı duygusal ve feveran davranışlarla cevap vermesi de, bu coğrafyanın insanları olarak alıştığımız bir durum.

Ancak, Ukrayna ile yaşadığı gerginlik nedeniyle, ABD ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler tarafından ciddi ekonomik yaptırımlara maruz kalan Rusya'nın, bir nebze nefes alabildiyse, bunun tek nedeninin Türkiye olduğunu unutacak bir feveranlıkta olması, tam da bu coğrafyanın davranış bozukluğu sorununa uyuyor.
Rusya'nın bunca feveranlık içerisinde, küresel enerji fiyatlarının ciddi kırılma riski taşıdığının düşünüldüğü 2016 yılına girilirken, Türkiye'ye ve Türk iş dünyasının sağlayacağı ekonomik imkanlara çok daha fazla ihtiyacı olacağını görebilmesini umut edelim
. Uluslararası Para Fonu, 2016 için, Rusya'nın reel GSYH büyümesini yüzde -0,6 daralma olarak öngörmekte.
2016 yılında, pek çok gerekçeye dayalı olarak, petrol fiyatlarının 30 dolara gerilemesi, Batılı ülkelerin yaptırımları ve Rusya'nın küresel sistemde kendisini sürekli başı belada bir ülke olarak tanıtması nedeniyle, sermaye çıkışı yaşaması, Rusya'nın işinin hayli zor olduğuna işaret etmekte
.

Alternatif pazarlarda tanıtım yoğunlaşmalı

Anadolu Ajansı'nın toparladığı bilgiler, Rusya Federal İstatistik Bürosu Servisi'nin açıkladığı verilerin ışığında, Rusya'nın GSYH'nın 2015'in ilk çeyreğinde yüzde 2,2; 2. çeyrekte yüzde 4,6; 3. çeyrekte ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1 daraldığına işaret etmekte.
Bu durum, Rus halkının kısmi fakirleşme ve alım gücündeki erime nedeniyle, ciddi bir hayat pahalılığı algısı yaşadığı anlamına gelir.
Rus halkının öz kaynak sıkıntısı ve alım gücündeki zayıflama, zaten 1-1,5 yıldır, gerek Antalya'daki yaş sebze-meyve ihracatçılarımıza, gerek turizm sektörümüze, gerekse de 'bavul ticareti'nin sembolü olan, İstanbul Laleli'deki tekstil firmalarımıza yüzde 10 ile yüzde 30, hatta 40 oranında yansımıştı.
Yani, Rus uçağı düştü diye, bir anda Rusya pazarından elde edilen kazanç çöktü, diye bir durum yok.

Bununla birlikte, gerek ihracatçılarımız, gerek bavul ticareti yapan firmalarımız, gerekse de turizm sektöründeki otel, acente ve havayolu şirketlerimizin artabilecek kayıplarının kısmen veya tümüyle telafisine yönelik olarak,
ilgili bakanlıkların, başka pazarlara yoğunlaşma, bu pazarlara yönelmek adına Türk iş dünyasına desteğin arttırılması ve alternatif pazarlarda Türk malları ve Türk turizmine yönelik tanıtımların arttırılması benzeri, seri tedbirler devreye alınabilir
. Anadolu Ajansı'nın, gelecek yıl Rus ekonomisini nelerin beklediğine dair sorularını yanıtlayan Rus Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Moskova Devlet Üniversitesi Dünya Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aleksandr Bulatov'un değerlendirmeleri, 2016'nın Rusya ekonomisi için parlak bir yıl olmayacağına işaret etmekte.

Negatif büyüme büyük risk

Prof. Bulatov, gerek Rus yetkililerin, gerekse de IMF'nin, gelecek yıl petrol fiyatlarının varil başına 50 dolar civarında seyredeceği öngörüsüne dikkati çekerek, Rusya'nın reel GSYH büyümesini 2016 için sadece 0,7 artış olarak öngördüğünü; IMF'nin ise, negatif büyüme öngörüsü ile, bu beklentiye katılmadığını gösteriyor.
Büyüme ve makro ekonomik kaynaklara yönelik negatif yönlü baskılar nedeniyle, 2016'da Rusya'nın birçok sosyal harcamada kemer sıkacağına işaret eden Bulatov
, eğitimde yüzde 7,9, sağlıkta yüzde 10,9, konut ve toplumsal servislerde yüzde 41'lik bütçe kısıtlamasına gidileceğini hatırlatıyor.

Yeni Ekonomi Üniversitesi Finans Bölümü Öğretim Üyesi Oleg Shibanov da yaptırımlar nedeniyle özellikle Rus petrol şirketlerinin Batılı firmalardan aldığı ekipmanların engellenmesi nedeniyle büyük zorluk yaşadığını söyledi
. Rusya'da yılın ilk yarısında yatırımların yüzde 8 azaldığının altını çizen Shibanov, Rus şirketlerinin makro belirsizlikten ötürü yatırım yapmaya çekindiklerini de hatırlatıyor. Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz ihracatçısı ülkelerinden Rusya'nın geçen yıl bu kaynakların satışından elde ettiği gelir, ülkenin toplam milli gelirinin yüzde 68'ini oluşturmuştu.
Petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüş, Rusya'nın döviz gelirlerini 20 milyar dolar azaltmakta. Bu nedenle, Rusya, bu yılın 8 ayında bütçe açığını kapatabilmek amacıyla Rezerv Fonu'ndan yaklaşık 13 milyar dolar harcamak zorunda kaldı.

Hazıra dağ dayanmaz

Putin'in ve Rus Yönetimi'nin en büyük güvencesi olan uluslararası rezervler, 2008 küresel krizi öncesi 600 milyar dolar düzeyindeydi. Krizin ilk döneminde 500 milyar doların altını gördü. Ardından, 520 milyar dolara çıktı ve Ukrayna Krizi ve petrol fiyatları ile, 380 milyar dolara kadar geldi. Yaklaşık 66 milyar dolarlık Rus Rezerv Fonu ve 74 milyar dolarlık Ulusal Refah Fonu, 2016'da Rusya ekonomisi için önemli bir finansman kaynağı olmayı sürdürebilir.
Ama, Rusya'nın yalnız kalması, elindeki rezervi 'hazıra dağ dayanmaz' formatı ile daha da hızlı eritebilir ve Rusya'nın bu noktaları nasıl düzelteceğine dair kesin ve detaylı bir cevabı da yok.
#Yeni Ekonomi Üniversitesi
#rusya yönetimi
#küresel ekonomi
#türkiye rusya
8 yıl önce
Rusya’nın kibri, 2016’da ‘felaket’e dönüşebilir
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle