|
Başbakan"dan benzeri olmayan bir açıklama

Dün sabah, gazeteleri elime almadan, olup bitenleri internetten öğrenmeye çalışıyorum. Milliyet gazetesinin sayfasında karşıma "Erdoğan, İsrail karşıtlarına çattı" başlıklı bir haber çıktı. Bir gün önceki gelişmeleri televizyon haberlerinden de izlememiş olduğumdan ilgimi çekti ve tıkladım.

Aman azizim o da ne! Başbakan partisinin Düzce İl Kongresi''nde –belki de- en önemli konuşmasını yapmış. Tamam, Başbakan, gazete haberinin başlığında belirtildiği gibi, sınırdaki mayınların temizlenmesi işine İsrail''in talip olmasından dolayı hükümete yönelik yapılan ağır eleştirilere cevap vermiyor değil. Ama şurası muhakkak ki, bu haberin başlığı "Erdoğan, İsrail karşıtlarına çattı" değil. Milliyet gibi bir gazeteye yakışıyor mu bu başlık!

Daha da önemlisi, Başbakan''ın Milliyet''in söz konusu başlıkla aktardığı konuşmasında bir "hazine"nin gizli olduğu. Anlaşılan o ki, gazete, bu hazinenin farkında bile değil; ya da daha doğrusu bu hazineye hazine muamelesi yapmaya niyetli değil.

Neyse, gazeteler geldi ve başladık kıraat etmeye.

İnternette "hazine" ile karşılaştığım için önümdeki gazeteleri bu açıdan test ederek hızla karıştırmaya başladım. Ve tabii en merak ettiğim husus, Başbakan''ın Düzce kongresinde sarf ettiği –ve bu yaşımıza kadar bir başbakanın ağzından asla duymadığımız ve bu gidişle bir asır daha duymayacağımızı sandığımız- o müthiş sözlere Hürriyet''in ne muamele çektiği.

Tahmin ettiğim gibi çıktı sonuç. Baş sayfanın altında küçük bir haber. YÖK Başkanı''nın yeni satın aldığı motosiklet haberinden bile küçük. Hakkını yememek lazım; haber küçük ama haber başlığı Milliyet''te karşılaştığımız türden "hermönetik" kusurlusu bir başlık değil. Gazete "hazine"nin adını doğru koymuş yine de: "Azınlıkları ülkeden kovmak faşistlikti". İsterseniz –yine, hakkını yememek için- gazetenin (Hürriyet) habere iç sayfasında geniş yer ayırdığını da hatırlatayım.

Fakat görüyorsunuz; Başbakan''ın şimdi bir kere daha gözden geçireceğimiz çok önemli sözlerine iç sayfalarda –geniş de olsa- yer vermek bir şey, bu sözlerin –tabii ki- baş sayfanın manşetine taşınarak okurun aklını başından almak bambaşka bir şeydir.

Biliyoruz, çok tartıştık; Başbakan Erdoğan, bugüne kadar, katılmadığımız ve gerektiğinde çok eleştirdiğimiz sözler söylemiş, nutuklar atmış bir siyasetçi. Hepsi bu kadar değil tabii ki. Başbakan''ın sırasında hepimize iyi gelen son derece şaşırtıcı açıklamalar yaptığını da biliyoruz. Ama insan inanamıyor doğrusu; bir açıklama bu kadar mı şaşırtıcı olur? Hiç şüphe yok ki, bir başbakanın bu açıklamayı yapması, demokrasimize düne kadar hayal edilemeyecek türden "etik" bir boyut kazandırmıştır. Ne diyordu Habermas; günümüzde artık her demokrasi tarihini yeni değerler ışığında gözden geçirerek ona "etik" bir boyut kazandırmak zorundadır.

Hadi artık aktaralım şu açıklamayı da böylece eski bir defter kapanıp yeni bir defter açılsın:

"Yıllarca bu ülkede bir şeyler yapıldı. Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Acaba kazandık mı? Aklı selimle bunlar düşünülmeli. Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi. Bu hatalara zaman içerisinde, zaman zaman biz de düştük. Ama aklı selimle düşününce ''şuralarda ne gibi yanlışlıklar yaptık'' diye şöyle bir başımızı iki elimizin arasına aldığımızda hakikaten ne yanlışlar yapmışız diyorsunuz."

Başbakan, bu açıklamasıyla çıtayı umulmadık bir zamanda çok yükseğe taşımış bulunuyor. Bu tespitten hareketle siyasetin bundan böyle bu çıtanın altına düşmeyeceğini umabilir miyiz? Soruyu soruyoruz ama bir taraftan da "umalım artık" diyoruz. Başbakan''ın hatırlattığı tablo üzerinde düşünmek herkese iyi gelecektir. Dışlayıcı-ayrımcı, kendine hayran bir "devlet felsefesi" miadını artık bizde de doldurmadı mı?

15 yıl önce
Başbakan"dan benzeri olmayan bir açıklama
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi
Şiddeti, ‘kültür’ ile aşabiliriz