|
Mali"de olup bitenler anlaşıldı mı?

Mali"de olup bitenler hakkında fikir sahibi olmak açısından Yeni Şafak okurları –göreli olarak- şanslı sayılırlar. Çünkü bakıyorum da, âdet üzere "merkez medya" olarak adlandırılan gazetelerde Fransa"nın Mali"ye askeri müdahalesi ufak tefek ajans bilgileriyle yer alıyor.

Fransız silahlı kuvvetlerinin Mali"ye müdahalesi kendisine ne kadar da çok taraftar buldu böyle... Okuduğumda gözlerime inanamadım; Le Monde gibi saygın bir gazete bile Fransız özel kuvvetlerinin kuzeydeki "teröristler"e karşı "göğüs göğüse" bir çatışmaya girmek üzere olduğunu duyuruyordu. Düşünebiliyor musuz; "göğüs göğüse" bir savaştan (tabii ki Fransız lejyonerlerinin safında olarak) söz ediyor bu "saygın" gazete. Le Monde"a bile bu âlasından militarist cümleleri kurduran sosyolojik-ideolojik nedenleri tahmin etmek zor değil tabii ki. Ekonomik olarak sıkışmış Avrupa, politik alana çekidüzen vermenin tek çıkış yolunu İslamofobi"de mi arıyor nedir? Hem de sosyalist bir başkanın ilk önemli dış politika hamlesinde. ("Başkanlık sistemi"nin –bizde çok az gündeme getirilen- en önemli özelliklerinin birinin "başkan"ın "dış politika"ya yön vermesi olduğunu unutmayalım. Niçin "unutmayalım" dediğimi açıklamaya gerek yok herhalde!)

Fransız sağının eski cumhurbaşkanlarından Valery Giscard d"Estaing"in Fransa"nın Mali"ye askeri müdahalesini eleştiren açıklaması biraz da halihazır cumhurbaşkanının sosyalist olmasından dolayı dikkatimi çekti. Demek bu günleri de görecektik... Döneminde Afrika"lı bir despottan (Bokassa) hediye olarak elmaslar aldığı için yerin dibine batırılan Giscard, bugün sosyalist bir başkana Fransa"nın Mali"ye doğrudan askeri müdahalesinin "neo-sömürgeci" bir nitelik kazanabileceği uyarısında bulunuyordu. Giscard, bu çerçevede, Timbuktu"ya ziyarette bulunan tek cumhurbaşkanı olduğunu ve bu ziyaretin çok olumlu geçtiğini hatırlatıyordu. Eski cumhurbaşkanı Mali"nin kuzeyine dışarıdan gelen terörist grupların yerleştiğini ancak "bu grupların İslamcılar ile karıştırılmaması gerektiğini" de belirtiyordu.

Fransa"nın ülkeye son askeri müdahalesinden önce Mali"ye ilişkin haber ve yorumlar ile geçen yılın yaz aylarında karşılaşmıştık. Hatırlıyorsunuzdur belki, gazetemizden İbrahim Karagül de o günlerde Timbuktu"da olup bitenleri "''İslamcı" kültür düşmanları" başlıklı yazısında değerlendirmişti. Karagül, bugün ülkenin kuzeyini elinde bulunduran üç gruptan birisi olan Ensar grubunun Timbuktu"daki türbelerin, kütüphanelerin yıkması karşısında isyan ederek "''Şirk", "haram" sözleriyle hareket ediliyorsa, bu şehrin büyük bölümü yıkılacak demektir. Bu kavramların böylesine yorumlanması, böylesine sığ bir İslam anlayışı yakın gelecekte çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabilir" diyordu. Karagül"ün bu "kültürel soykırım"a Müslümanların, İslam Birliği Teşkilatı"nın tepki vermemesini kınadığını da hatırlatayım. Yazı şu sözlerle son buluyordu: "Müslüman dünya böylesine tehlikeli bir dalga ile nasıl başa çıkar, bilinmez. Ancak Batılı kurumlar İslam kültür mirası örneklerini kurtarmak için seferber olurken, Müslüman dünyanın sessizliği, bu kıyımdan çok daha büyük bir suçtur."

Karagül"ün bu güzel yazısının bir benzerini de Abdurrahman Dilipak"ın kaleminden okumuştuk. Dilipak da söz konusu "kültürel soykırım"a ilişkin şöyle yazıyordu: "Mali"de ne oluyor derseniz, Vehhabi medreselerinden yetişme Ensar örgütü ülkede terör estiriyor. Timbuki"deki asırlardır büyük bir titizlikle korunan İslam medeniyetine ait eserlerden ulaşabildiklerinin tümünü yok ettiler. Tıpkı Mekke ve Medine"de yaptıkları gibi. Bu eserleri savunanları müşrik kabul ettikleri için erkeklerini acımasızca öldürüp, kadınlarını cariye diye alıp götürdüler. Kaçıp kurtulanlar Moritanya"ya sığındılar..."

Altına imza atılacak türden bu yazıları şimdi niçin hatırlatıyorum? Hatırlatıyorum, çünkü Mali"ye Fransız askeri müdahalesinin karşısında yer alıyor olsak da, ülkenin bugün geldiği noktayı yazılarda sözü edilen gelişmelerden bağımsız olarak anlayamayız. Sözü edilen "kültürel soykırım"ın kültürel ve insani olarak kurbanı olan Tuareg halkının "Azavad" (yaylak) dedikleri ülkeleri artık şu üç İslamcı grubun koalisyonunun eline geçmiş durumda. Ensaruddin, Batı Afrika"da Tevhid ve Cihad Hareketi ve İslamî Mağrip"te El Kaide.

Mali"de neler olup bittiğini -Türkçe basında yer alan birkaç önemli yazıya da değinerek- anlamaya yarınki yazıda devam edelim.

11 yıl önce
Mali"de olup bitenler anlaşıldı mı?
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu