|
Bütün nurların nuru
Son on gece. Ay rükuda. Eğilmiş iyice. Her şey eğiliyor. Sen de eğiliyorsun. Her varlıkla varsın. Ne yana kim eğilse, ol yana eğilen hakikatini arıyorsun.

Onu kendi gecemizin karanlıklarından çekip aldığımızda, ikinci doğum olacak. Ölmeden önce ölenlerin müjdesi. Ahir evvelden hayırlı olacak. Zaten öyle. İdrak edeceğiz yalnızca.

Kendini, aslı olan yokluğa katanlar, kendi değerlerini (yani yokluklarını), neye muhtaç olduklarını ve asıl varlığın kadrini bilecek. Bu idrak anı, sessizliğin, karanlığın içinde, kendi gecesinde herkesin.

Geceni arıyorsun. Her şeydeki hikmetin ayrıştırıldığı, takdir olunduğu, en şerefli hüküm olduğu o geceyi. Kainatın göz bebeği olan hakiki mürşidinin O'nun isimlerden bir isim olduğunu okuduğunda... Sevenin ismi, sevilene yazıldığında... Seher vakti girecek. Tan ağırmaya başladığında... Bakacaksın ki, bütün kainat gönül olmuş.

İşte ol gönülde doğmanın hükmüne boyun eğiyoruz şimdi ayakta. Eğiliyoruz, eğiliyoruz... Son on gecelerde, ruküdayız hep.

Nefsinin bürünmüş olduğu karanlıklardan kendi nurunla aydınlanman için cehalet ve zulmetin örtüsünü kaldırdığında, kadrini göreceksin. Doğmayan, batmayan güneş olacaksın. Gecenin karanlığı zulmetmeyecek sana.

Bilmek için kaderimizi, kadrimizi arıyoruz. Teklerin içinde. Bazılarına göre çiftlerin. Zira kadir gecesi yılın her ayını, ayın her gününü tavaf ediyor, her geceye denk gelebiliyor. Her geceyi kadir gecesi bilmenin yükümlülüğünü yerine getirmek gerekecek.

Belirlenmiş bir yıldönümü değil, senin kendine dönüşün. Bütün zamanların içindeki an. Geceyle başlıyor gün. Tek sayıyla. Geceden karşılıyorsun geleni, ona saygıyla eğiliyorsun. Seher vakti sahurda gıdalandığın gibi, tan ağarana dek, melekelerin güçleniyor. Nefsinin merhalelerinde yükseldikçe, Ruh ve meleklerin yeryüzüne inerek geceyi şenlendirmesi ne demek, gönlünde açılmaya başlıyor.

Hepsi sende mevcud. Bütün kuvveler. Kendi'nden Kendi'ne...

Sana bunu okumak düşüyor.

Düşmek var hep yeryüzüne... İniyor, tenezzül ediyor, düşüyor, kovularak indiriliyorsun...

Ramazan'ın son üçte biri, gecenin son üçte biri... Bunların hepsi sana nefsinin üzerindeki uyku örtüsünü atman için sırlar bırakıyor oruçlu gündüzlerine. İftar ile sahur arası, gece ister kısalsın ister uzasın, kimileri ayakta.

Sen ayaktasın.

Gecesini arayanlar sabaha dek ayaktadır. Kitabın kapağında ne yazıyor, okumak istiyorsun. Dünya semasına inen hakikatten gönlünün semasına ne yansıyor, harf harf, hece hece, kelime kelime... Kalemin yazdığı ile senin okuduğunun bir olduğunu bilene dek... Kuran'la ikiz olana dek...

Şimdi bazıları derin uykuda evet. Son üçte birinde ayakta olanlar da var işte. Saklı hazineyi arayanlar. Gece, gaybı anlatıyor. Evvel sonraya dönüyor, sayfa sayfa yazıyor herkes kaderini. Arayanlar gerçeğin dilini sökmeye başlıyor usul usul. Güzelliğin cevherine değmeye başlıyor.

Nur dağına çıkanlar, geceleyin onun nasıl parıldadığını fark etmiştir. Nefsimizin üst merhalelerine tırmana tırmana, Hira mağarasında, gönlün semalarına kendi hakikatimizi indirivereceğiz. Nur üstüne nur! Birdenbire. Bir kez inse de, herkes kendinde ezelden beri mevcud olanın ne olduğunu usul usul okumaya başlayacak, alametler usul usul açılacak. Cüzz cüzz.

Ve işte şimdi geceni arıyorsun teklerin içinde. And olsun geceye diye okuyorsun. Açmak gerek kaderin kapağını. Yaratan Allah'ın adıyla oku'nsun. Seçtiğin kaderini sevmek mümkün olsun.

Geceler çok. Miraç, Berat, Regaip... Gece yürüyüşü sonsuz bir yükseliş. Kendi ılık yatağından Son Ağaç'a dek, bitmeyen bir yolculuk. Sonranın da sonrası var. Nefsinden ufuklara. Mescid-i Haram'ından Mescid-i Aksa'na dek... Yükseliş yönünde tevazu.

Geceleyin oluk oluk akan Hacıların Arafat'tan Müzdelife'ye gidişinde yüzlerindeki aydınlığın geceyi nasıl da nurlandırdığını görmüşsündür. Yorgun yüzlerin, ellerin, ayakların nurlanışı hep gecenin içinde. Örtüler kalkar, iner, her şey her şeyle örtüşür, bir olur.

Nefsin gece vakti; gayba bakan yüzlerin şahitliğinde karanlık toprağa eğilip eşeleyerek derinlerden topladığın taşları avuçluyorsun. Teninden çıkardığın günahları... Şuurlanma anı. Gecenin nuru.

Kandilin ışığı secde eden alınlarda nur oldukça, hakikat güneşi parıldaya parıldaya alından alına geçerek, kesintisiz bir dua gibi, emaneti devredecek.

Kadir gecesinin sabahında güneşin ışığı güneşin cisminde silinecek. Ay gibi kalacak o an güneş. İşte bu aydınlık, Kadir gecesinin ışığı. Hüküm gökleri ve yeri nurlandırana ait.
#Kadir gecesi
#ramazan
#Miraç
#Berat
#Regaip.
9 yıl önce
Bütün nurların nuru
Kamu yönetiminde bölüşüm sorunu ve çözüm yöntemi
Başıboş köpek sorunu nasıl çözülür?
Gazze yanarken Hac ve Umre
Fiîlî işgalden zihnî işgale kapitalizmin insanı ve hakikati yok ediş serüveni… 
Yeni anayasa tartışmaları ve siyasetin normalleşmesi