|
Gece yürüyüşü

Geceleyin siyaset meydanı tenhalaşır, dedikodular vehimler anlaşmazlıklar, bitip tükenmeyen gerginlikler dünyanın merkezinden kuytulara çekilir. Arzın kaynayan sesleri dinmeye başladığında kendi sesini işitmeye başlarsın.



Çok severim o vakti. Eşyanın üzeri gecenin en siyah rengiyle örtülmeye başlar. Mesafeler azalır siyahın içinde, her şey birbirine yaklaşır usul usul. Zihin perdeleri kalkmaya başladıkça daha berrak gelmeye başlar kendi sesi kişiye.



Her şey imkân dahilindedir gece boyunca. Tek başına dünyanın gözyaşlarını dindirebilir, bütün uğultusunu silebilirsiniz. Düşünmek, tefekkür etmek, hayal kurmak ya da sevdiğinin bağrında dinlenmek mümkündür. Gönül semalarından bir anda iner ilham, derken bazen sehere dek sağnağa tutulur kalırsınız.



Nurdan bir örtüyle donatılmış olduğumuzu ancak geceleyin görebiliyoruz. Karanlığın gözlerine bakacak cesaretimiz varsa eğer: Gecenin en karanlık anında bir kandil yanar. Göz kamaştırır. İçeride. Dışarıda.



***


Duru bir görü elde etmeye başladıkça vehimlerimizin ardındaki gerçeğe yaklaşmaya başlamışız demektir. Kendi anlamımıza.



Gecenin karanlık sularında meçhule giden karaltıların, belli belirsiz siluetlerin içinde öyle yolcular vardır ki uzayın siyah meddesinde, her cisim birbirinden uzaklaşmaya devam ederken tereddüt etmeden devam ederler yolculuğa.



Gemiden füzeye, gerekirse uçan halıya... Binekleri Burak olur, Ref Ref olur. Son ağaçtan sonra artık yalnız devam etmek de bir emirle farz kılınmıştır aşk yolcularına.



Bazen öyle olur ki gece uzar, an içinde asırlar açılır. Kimi, Hira'sının soğuk taşlarında kendi ısısını yakıt kılar ve alev alev yükselir Nur dağının zirvesinden.



Beş dakikada en uzak mescidi en yakına getirmiştir. Mescid-i Aksa'lardan Mescid-i Haram'lara dönülür bir rekattan diğerine.



Kimi tevazu ve samimiyet içinde, alnını ayak bastığı yere bütünüyle koyduğunda yükselişi başlar.



Ta ki uzaklar yakına, iki kaş ortasından içeri, insanın bilinmeyen derinliklerine doğru gelsin. İki yay miktarı... Hatta daha da yakına. Zamanlar ile mekanlar örtüşsün. Önceler ve sonralar geceden gündüz çıkması gibi iç içe geçsin, yönler ve yerler kayıttan çıksın. Her secde, kulunu kendi gerçeğiyle buluşturmak üzere bir yürüyüş olsun geceler boyunca.



Gözü hiç şaşmayan, hiç kaymayan her kim kendi gerçeğiyle buluşma yolcusudur. Sünnete uymaya niyet eden...



***


Evet, aşk yolcuları geceleyin yazar. Kalem ile daha mahrem bir ilişki başlar aralarında. Asıl yaşantı!



Her dilin aşkını ve her aşkın dilini kağıda dökmek mümkündür. Hiçbir söz yabancı gelmez. Rüyanın masalın ninninin sesi kelimelerde işitilmeye başlar.



Yazanlar için geceleyin başlıyor kelimelerin miracı. Sesler azaldıkça harfler yeni mânâlara yelken açıyor gönül sularında. Kâh yüzdürürsün cümleleri kâh yürütürsün. Bazen de dizeler uçurursun kaleminle.



Her iniş kalkışında güzelin yazılışına yeni bir anlam verir kalem. Bu da onun secde ve kıyamıdır. Allah'ın en sevdiği kelimeyi kağıda dökmüş gibisindir gecenin karanlığında. Çamurun nurunda gizli olan inciyi henüz keşfedilmemiş alfabelerde çıkarmıştır kalem.



Çok verimli çalışırım ben de acizane geceleri. Seher rüzgarında saklı yepyeni terkipler uçuşur havada suda. İç yüzünü hiç bilmediğim olaylara aşina olurum. Tanımadığım insanların gönlünü seyretmeye başlamışımdır hiç bilmeden. Öğrenirim onlardan. Halleriyle hallenirim.



Bir bakmışım başka biriyim.



O başkası da ben!



Bir gecede bin yıllar yazılmıştır. Gecenin içinden gündüz çıkmaktadır işte. Kalbe gömülmüş bir aydınlık... Bir ışık hüzmesi şeyleri yarıp delen... Günaydın!


#Siyaset
#Nur dağı
#Mescid-i Aksa
8 yıl önce
Gece yürüyüşü
Bu başarı hepimizin
Bin Kayrevan’dan bir Kayrevan’a
Herkeste bir ‘ben’ var, bir de ‘gerçeklik’…
Yatırım grevi
Gölge oyunu...