|
Ekonomi gündemine dönüş

Son birkaç aydır yaşadıklarımıza gerçekten inanmak çok zor. Bu bir kâbus ise artık gerçekten uyanmak istiyorum. Dünya durgunlukla, krizle, artması muhtemel işsizlikle, olası iflasları önleme gayretleri ile kapıya yaklaşan kıtlık başlangıcı yetersiz tarımsal üretimle mücadele ederken biz nelerle uğraşıyoruz. Aklı selimi ele alıp buna dur demenin zamanı gelmedi mi? Biz de de nerdeyse reel sektör krizinin ayak sesleri duyulmaya başladı. Eğer tekrar eski ekonomik sorunlara dönersek bu kez yaşanacakların eskisinden daha zor geçeceğini bilelim. Çünkü bu sefer ne yazık ki sosyal barış sürecinde yaşanan sıkıntılar önümüzdeki günleri daha zor hale getirecektir.

Beyaz eşya sektöründeki yüzde 12 yi aşan iç pazar daralması, 2007 yılına ait yüzde 4.5 lik büyüme rakamları, nerde ise tüm sektör temsilcilerinden gelen sıkıntılı ifadeler artık bazı konularda durup düşünmemiz gerektiğinin bir ön göstergesi olmayacaksa, hep beraber kaçınılmaz sona gitmeye razıyız demektir. Türkiye''de siyasi yapı yavaş yavaş itibar kazanma içindeyken tekrar eski kısır tartışmalara dönmemiz hepimiz için kayıp olur. Artık başladığımız yerlere dönmek istemediğimiz konusunda daha kararlı daha azimli olmamız gerekiyor.

Şimdi durup düşünelim; siyasi iktidarın yargı ile uğraşması, kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya olmasının oluşturacağı negatif moral değerler herkesi etkileyecektir. Umalım ki ekonomide risk alan sermayedar kesimi başta olmak üzere ekonomi bürokratları ve diğer tüm bürokratlar, aynı moral değerlerle çalışmaya devam etsinler. Bizi, çocuklarımızı, geleceğimizi çok yakından ilgilendiren başta sosyal güvenlik alanında olmak üzere yapılması gereken birçok reform var. Ama siyasiler de medya da son dönemde artan incitici sözlerle, hakarete varan ithamlarla, birbiriyle uğraşmayı daha çok önemsiyor.

Daha korkunç olanı AB''den gelen müzakere sürecinin dondurulması uyarısı bile içeride yankı bulmadı. Bunun beni daha çok ürküttüğünü söylemeliyim. Demek ki zaten AB süreci hükümet dışında birçok kimsenin de umurunda değilmiş. Bu sıkıntılar öncelikle siyasi açıdan dış dünyada, sonrasında içerde inşaat, otomotiv, enerji ve mali piyasaları daha fazla etkilemeden ekonomik gündeme dönmemiz gerekiyor. Hükümet artık ekonomideki gelişmeleri önceliğine aldığına dair daha güçlü işaretler vermeli ve tekrar ekonomideki geçmiş başarılı performansın devam ettiğini hissettirmeli ve göstermelidir.

İzmir ve Expo

Maalesef çok istediğimiz ve almak için çok uğraştığımız Expo yarışını kaybettik. Uluslararası bu fuarın alınması İzmir''in yeniden kurulması ve eski ihtişamlı günlerine dönmesi için ciddi bir başlangıç olabilirdi. Olmadı, ama yine de İzmir için yeni projeleri hayata geçirmenin çalışmalarını aynı hızla yapmalıyız. Özellikle doksanlı yıllardan sonra İzmir başta turizm olmak üzere birçok alanda geriledi, yabancı yatırımcılar çekildi, bazı fabrikalar başka şehirlere taşındı. Mermer fuarı hariç İzmir fuarlarının eski ihtişamı kalmadı. Artık İzmir emekliler şehri olarak anılmaya başladı. Dolayısıyla gerek yerel yönetimlerin gerekse sivil toplum kuruluşlarının üreteceği ve devletin de destekleyeceği projelerle yeni İzmir için çalışmaya devam etmeliyiz. İzmir''in lider bir girişimci ve lider bir sektöre ihtiyacı var bu konuda çalışma yapmak ta İzmirlilere düşüyor.

16 yıl önce
Ekonomi gündemine dönüş
15 Temmuz: FETÖ+NATO+ABD+CIA!
Türkiye ekseni ve politik çeşitlilik: Çin ziyareti
Dezenflasyon süreci
YÖK’ün kamu kurumlarını şaşırtan son kararı memurları sevindirdi
Türkiye ve İngiltere üniversitelerine dair yeni değerlendirmeler ve uluslararasılaşma faktörü