|
Menderes’in tarih şuuru

Yassıada da muhakeme sırasında Adnan Menderes'in 10 yıllık başbakanlık döneminde maaş almadığını öğrendik; oysa o zaman ki gazeteler aleyhinde çok şey yazıyor, radyolarda çok şey söyleniyordu. Fakat bunların hepsi boşuna gayretlerdi, inandırıcı olmuyordu. Çünkü milletimizin Menderes'e karşı aşırı bir sevgisi vardı…



***



Adapazarı'nın bir köyünde bir kocakarı öküzlerini satmak için pazara götürmüş, adamın biride bunlara talip olmuş;



Kaç para istiyorsun teyze?



Kocakarı ona şu cevabı vermiş:



Menderes'e avukat tutmak için para lazım, o para karşılığında satacağım…



Buradan yola çıkarsak ancak Menderes'i anlayabiliriz!



***



Rahmetli Menderes, iktidara geldiğinin ilk yıllarında Fransa'ya seyahat yapmış, Paris Büyükelçisi'ne şunu sormuş:



Burada Osmanlı'nın kızları var, ne iş yaparlar?



Büyükelçimiz 'bilmiyorum' demiş. Bunun üzerine Menderes şu cevabı vermiş:



24 saat zarfında hepsini öğrenip, bize bilgi vermezseniz sizi görevden alacağım!



Zannediyorum ki o zamanlar başvekil bir elçiyi görevden alabiliyordu. Büyükelçimiz Fransız istihbarat birimleri ile temasa geçmiş, Osmanlı'nın bütün kızlarının ne iş yaptıklarını tespit edip ona bildirmiş. Kimi keman hocalığı, kimisi çocuk bakıcılığı, kimisi de Fransız ordusunda bulaşıkçılık yapıyormuş. Menderes bu listeyi alıp, evine gitmeden önce Çankaya'ya çıkmış. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a şunu söylemiş:



Geçmişte pek çok şey cereyan etmiş olabilir, tarihlerde siyasetlerden azade değil; Osmanlı'nın Açiloğulları'na uzandıklarını bir kenara bırakalım. Bu aile 623 yıldır Türklerin Hakanı, Müslümanların Halifesi, Tabanın Padişahı olarak devletimizi yönetmiştir. Tarihte aziz milletimizin adına büyük başarılara imza atmışlardır. Bu ailenin erkek evlatlarına bir şey demiyorum. Fakat kızların durumu işler acısı, bunların yurda dönmesine izin verelim. Eğer biz insansak onlara bakarız; insan değilsek bizim ordumuzun bulaşıkçılığını yaparlar!



Cumhurbaşkanı bu işe yanaşmaz, Menderes de istifasını verir. Cumhurbaşkanı halkın çok sevdiği başbakanın istifasını kabul etmeyi göze alamaz; araya milletvekilleri girer, bazı pazarlıklar sonucu mecliste bu konunun görüşülmesine razı olur. Kanun yapılır; II. Abdülhamid'in kızı Ayşe Osmanoğlu annesi ile beraber Türkiye'ye dönerler. Onlara bir mühendis sahip çıkar; duplex bir dairesini ve ayda on bin lira para verir. O zamanlar bir lise öğretmeni bin lira aldığına göre verilen para onları refah içinde yaşar hale getirir.



***



Bir sabah saat yedi sularında Ayşe Osmanoğlu'nun zili çalınır. Kapıyı açınca şık giyimli bir adamla karşılaşır. Ne istiyorsunuz anlamında bakmış olacak ki karşısındaki tatlı ve huzurlu bir sesle şu dilekte bulunur:



Rahatsız etmiyorum efendim, size ve annenize hoş geldiniz demek istemiştim.



Ayşe Osmanoğlu içeriye buyur etmiş, karşılıklı hal hatır sorduktan sonra gurbetteki vatan hasretine dalmışlar. O anda kapıcı o günün gazetesini kapının altından atmış, Ayşe Osmanoğlu ayağa kalkarak gidip gazeteyi alınca karşısındaki insanın Adnan Menderes olduğunu anlamış ve şaşırmış:



Beyefendi yanılmıyorsam siz Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanısınız, niçin daha önce bildirmediniz? Sizi elimizden geldiğince güzel ağırlardık.



Menderes'in yüzünde hafif bir tebessüm olur:



Valide hanım biz politikacıyız, bizi sevende olur sevmeyende! Buraya haberli gelseydim kapının önü gazeteci ile dolu olurdu. Şimdi aldığım zevki o zaman alamazdım. Bir kabalık yaptıysam kusuruma bakmayın.



O anda Ayşe Osmanoğlu'nun annesi diğer odada namazını kılıp tespihini çektikten sonra yanlarına gelince, Menderes yerinden kalkar onun elini öper. Ayşe Osmanoğlu annesine Menderes'i takdim eder:



Bu beyefendi Türkiye'nin Sadrazamı…



Epeyce sohbet ettikten sonra Menderes herhangi bir ihtiyaçlarının olup olmadığını sorar.



Ayşe Osmanoğlu da şu cevabı verir:



-Biz Türkiye'ye gelince bir mühendis bizlere sahip çıktı. Bu evini bizlere tahsis etti. Ayrıca bütün ihtiyaçlarımızı fazlasıyla karşılıyor.



Menderes:



-Ah ne güzel!



Sonrasında özel telefon numarasını Ayşe Osmanoğlu'na verir:



Bu telefonla beni iki kişi arayabilir, sizinle üç kişi oldu. Bir ihtiyacınız olursa lütfen bana bildirin. Size hizmet etmek bizim için büyük şeref olur.



***



27 Mayıs darbesi olmuş, Menderes'in parasına el koyulmuş. Mühendis, aybaşında gelip Menderes'in evinin kapısına dayanmış:



Ya kirayı verin, ya da evi boşaltın!



Bunun üzerine Berrin Hanımefendi oğlu Mutlu'ya şöyle demiş; git filancılardan üç bin lira al getir!



Acılı gününde Mutlu:



Bu saatten sonra bize kim inanır? Diyerek ve başlamış ağlamaya…



Bunun üzerine Berrin Hanımefendi parmağındaki evlilik yüzüğünü çıkarıp Mutlu'ya şöyle söylemiş:



Al bunu kuyumcuya sat ve parasını getir!



Sonrasında da mühendise parasını vermiş.



Berrin Hanımefendi varlıklı bir ailenin kızı idi. Bir süre sonra banka hesabındaki tedbir kaldırılmış, ölene kadar da Ayşe Osmanoğlu'na kirasını ve aylığını vermiş.



Acaba bu işi neden yapmıştı?



***



Menderes, Londra'ya giderken uçak kazası geçirdikten sonra eve gelmiş. Berrin Hanımefendi şunu sormuş:



Uçak düşüyor, belli ki öleceksiniz, o anda ne düşündünüz?



Menderes de şu cevabı vermiş:



Ayşe Osmanoğlu'nun kirasını ve aylığını Berrin verir mi? Vermez mi?


#27 Mayıs darbesi
#Ayşe Osmanoğlu
#Adnan Menderes
7 yıl önce
Menderes’in tarih şuuru
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle