|
Balkon: Ölümün cesur körfezi

Alanya"da görev yapan

polis memuresi Gözde Yılmaz, altıncı kattaki

evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti.

İddiaya göre halı silkelerken, balkonun korkulukları kırılmış.

Kırılan korkuluk, uçan halı, ölen polis...

O nasıl korkuluktur ki bir insanla bir halının ağırlığına dayanamıyor?

Görüntülere bakınca, gayet şık bir bina olduğu anlaşılıyor.

Şık fakat sağlam değil.

*

Gözde Yılmaz, polis olma kararı aldığında, mesleğin tehlikelerine dikkat çeken yakınları, muhtemelen vazgeçirmeye çalışmıştır.

İşe bakın ki çatışmada bir kurşunla, bombayla ya da bir saldırıyla değil, balkondan düşerek hayatını kaybetti.

Geride eşini ve iki oğlunu gözü yaşlı bıraktı.

*

Şimdi ne olacak?

Giden gitti, ne yapsak geri gelmez; Allah rahmet eylesin.

Bundan sonra bütün dikkatler korkuluklara çekilecek.

Sadece o binanın değil, bütün binaların korkulukları mercek altına alınacak.

Belli olmaz, bakarsınız bu balkon kazası yüzünden birileri ceza alacak.

Kim ne ceza alırsa alsın, yaşananlar geriye sarılamayacak.

*

Korkuluklara bakıp korkacağız.

Sağlam olup olmadığını kontrol ettireceğiz.

Alçıdan korkuluk olur mu olmaz mı diye tartışacağız.

Ustalar, işçiler, müteahhitler, mühendisler daha dikkatli davranacak.

Yetkililer ekranlara çıkacak, "Korkuluklarla beraber yaşamayı öğrenmek zorunda olduğumuzu" açıklayacaklar.

Korkuluklara standart getirilmesi üzerine nutuklar atılacak.

*

"Balkon öldürmez, korkuluk öldürür" diyen grupla "Korkuluk öldürmez, halı silkelemek öldürür" diyenler söz dalaşına girecek.

Onlara bakıp hangisini haklı bulacağımızı şaşıracağız.

Balkondan halı kilim silkelemenin yanlış olduğunu söyleyenlere hak vereceğiz.

Günler aylar geçecek, 13 yıllık polis memuresi Gözde Yılmaz"ı unutacağız.

Çünkü gündem hep daha yoğun halde üstümüze gelecek.

Başka kazalar, başka ihmaller, uyduruk sebeplerden kaynaklanan başka ölümler göreceğiz.

Balkondan, aşağıdaki asker uğurlamasını veya düğünü seyrederken bir kurşun yüzünden ölenlerden kaçının isimlerini hatırlıyoruz?

Akraba değilsek, hiç birini.

Ve fakat amma ve lâkin Oğulcan ile Efe annesiz büyüyecek.

*

O iki yavru, seneler boyunca bir daha hiç balkona çıkamayacak belki.

Büyüyüp koca adam olduklarında bile balkonda oturup güneşin batışını seyretmeyi, çay içmeyi hiç bilmeyecekler.

Ve biz...

"Çocuk düşerse ölür çünkü balkon

Ölümün cesur körfezidir evlerde" diyen şairi hatırlayacağız.

İşte tam vaktidir...

Nasıl bitiriyordu üstat Sezai Karakoç "Balkon" şiirini:

"Bana sormayın böyle nereye

Koşa koşa gidiyorum

Alnından öpmeye gidiyorum

Evleri balkonsuz yapan mimarların"

11 yıl önce
Balkon: Ölümün cesur körfezi
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu