Prof. Dr. Aziz Sancar, Nobel ödülünü iki arkadaşıyla beraber aldı. Arada birkaç arıza tipi saf dışı bırakırsak, bütün ülke olarak iftihar ettik.
O ödülün arkasında yıllar süren nasıl büyük bir emek vardır kim bilir…
Yalnızca emek mi?
Uyum içinde birlikte çalışma azmi, hayranlık uyandıran sabır, disiplin...
*
Recep Tayyip Erdoğan, arkadaşlarıyla beraber 2002'de bir parti kurdu.
İlk seçimde iktidara geldi.
Girdiği her seçimde aldığı oyu yükselterek ilerledi.
Onunla beraber bütün ülke ilerledi.
“Muhtar bile olamaz diyenler” tükürdükleri manşetleri yalamak zorunda kaldılar.
Başbakan oldu, Cumhurbaşkanı oldu.
Yarın ne olur, Allah bilir.
*
Muhsin Yazıcıoğlu, arkadaşlarıyla beraber MHP'den ayrılıp Büyük Birlik Partisi'ni kurdu.
Hiç iktidar olamadı ama, her dönemde siyaset âleminin en önemli kişilerinden biri kabul edildi.
Dürüstlük, sağduyu ve vicdanın temsilcisi olarak görüldü.
Gücü ve etkisi o kadar etkili, büyük ve önemliydi ki, defalarca suikasta uğradı.
Başa çıkamayanlar, en sonunda bindiği helikopteri düşürerek şehit ettiler.
*
Türk edebiyatında kısa hikâyeciliğin öncüsü Ömer Seyfettin, arkadaşlarıyla beraber Genç Kalemler dergisini çıkardı.
Dupduru bir dille şiir, roman ve özellikle hikâye yazdı.
Kısacık ömründe yüzlerce eser verdi.
*
Barış Manço, arkadaşlarıyla beraber Moğollar ve Kurtalan Ekspres gruplarını kurdu.
Yediden yetmiş yediye herkesin sevdiği bir sanatçıydı.
Dilimizde kim bilir kaç yüz yıldır “yediden yetmişe” şeklinde olan sözü bile değiştirip yükseltecek gücü vardı.
Kimse yadırgamadı.
Bugün onun vefatından sonra dünyaya gelenler bile iyi bilir, sever.
*
Bütün büyük komutanların silah arkadaşları var.
Ünlü solistlerin hepsinin arkasında saz arkadaşları bulunur.
'Teksas' ismiyle bilinen Çelik Blek'in bile Rodi ve Profesör Oklitus adında iki arkadaşı var.
Onların yardımı olmadan hiçbir macerada başarıya ulaşamayacağını okuyan herkes bilir.
Yüzbaşı Tommiks de tek başına değil. Onun da arkadaşları var yanı başında.
Pamuk Prenses'in bile cüceleri var; hem de yedi tane.
*
Bütün bunları niye hatırlatıyoruz?
Şundan: Arkadaşlar önemli.
Kiminle arkadaş olduğuna dikkat edeceksin.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkadaşlarına bakın.
Hendek kazan, barikat kuran teröristlere 'Arkadaşlar' diyor.
Ne diyelim?
Şöyle diyelim: “Bana arkadaşını söyle, sonra ne yapacağıma karışma.”
*
Kılıçdaroğlu 'Arkadaşlar' ifadesini kullandıktan sonra “Tabii kimin kazdığını bilmiyoruz” gibi laflar ederek yuvarlama gayretine girdi.
Lakin çıkamadı.
Bahsini ettiği hendeklerden daha derindi düştüğü yer.
*
Bir CHP milletvekili de öyle bir şey yumurtladı ki deve kuşu yumurtasından daha büyük.
“Devletin terörist öldürmeye hakkı yok” diyor hazret.
Terör nedir, terörist nedir, bir zahmet sözlüğe baksın diyeceğim ama o gayet iyi bilir anlamını, neler yaptıklarını.
Asker, polis, sivil ayrımı yapmadan, kadın çocuk demeden, genç yaşlı umursamadan öldürenlere terörist denir.
Onlar istedikleri şekilde silah kullansın, bomba patlatsın, binaları havaya uçursun, okulları camileri yaksın, önüne geleni öldürsün…
Devlet onlara bir şey yapmasın.
Dediği özetle bu.
İşte bunu söyleyen de Kılıçdaroğlu'nun arkadaşı.
Allah'ım, bunları da sen yarattın biliyoruz ama hikmetini anlamakta zorlanıyoruz.
#Çelik Blek
#Profesör Oklitus
#Aziz Sancar
#Erdoğan
8 yıl önce
Bana arkadaşını söyle, sonra ne yapacağıma karışma
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon
