|
Bu Meclis’ten yeni anayasa çıkar mı?
İyi niyetli olalım, iyimser olalım, ümitli olalım ve elbette çıkar diyelim.

Hemen ardından, nasıl sorusunu da cevaplamak gerekir.

İşte sıkıntı orada.

Hesap kitap yapınca, nasılın karşılığı net görünmüyor.

Dört partinin vekil sayıları belli, tavırları malûm.

Yeni anayasa ve Başkanlık sistemi, iktidar partisi için öncelikli.

Fakat muhalefet mesafeli.

Hiç birinin sırtında yumurta küfesi yok.

Küfe bile yok.

*

Görünüşte hepsi yeni bir anayasa hazırlamanın gerekli olduğunu kabul etse de engellemek için elden ne gelirse yapacaklar.

Bundan hiç şüpheniz olmasın.

Terör örgütü destekli partiyle zaten görüşülmeyecek.

Şimdi bu tanıma itiraz etmek isteyen çıkabilir.

Doğrusu ben de pek kesin bulmuyorum.

Terör örgütü mü partiyi destekliyor, yoksa o parti mi terör örgütünün destekçisi, içinden çıkamadım.

Belki ikisi bir arada.

Her ne şekilde olursa olsun, netice aynı.

Ha Topal Osman, ha Osman Topal.

*

Geriye kaldı iki muhalefet partisi.

MHP görüşmeler sırasında kamera kaydı yapılmasını şart koştu.

Bazıları tuhaf bulsa da kamera karşısında dili tutulacak değil ya.

Olabilir… Bütün görüşmeler kayıt altına alınmasında bir sakınca yok.

Aksine, yararı bile olabilir.

Zaten her şey kayıt altında değil mi?

Güvenlik kameraları, cep telefonu kayıtları, kredi kartı harcamaları, mobeseler vasıtasıyla, kim nerede ne yapıyor hepsi kayda alınıyor.

Meclis'te Genel Kurul toplantıları bile televizyondan canlı yayınlanıyor.

Anayasa hazırlamak için buluşan siyasilerin görüşmeleri de zapta geçsin, ne söylendiyse kaydedilsin, ne olacak?

Asıl mesele, kamera olup olmaması değil, yeni anayasa konusuna nasıl bakıldığı.

Olumlu yaklaşım olduktan sonra, bir değil, on kamera olsa ziyan etmez.

*

Ana muhalefet partisi ise her konuda sıkıntılı.

Özellikle yeni anayasa söz konusu olduğunda.

Asgari ücretin artışıyla ilgili destek vermesine şükredilmesi gerekir.

Ondan ötesi için ümit beslemek fazla hayalcilik olur.

Daha geçen ay, şehirlerin caddelerine barikat kuran teröristleri, hendek kazanları “Arkadaş” ilan eden bir Ana Muhalefet Partisi lideri var karşımızda.

Terör örgütünün silah bırakmayacağını ilan eden de aynı muhterem zat.

“Silah bırakmaz, niye bıraksın?” dedikten sonra, gerekçesini akıllara zarar bir mantıkla açıklıyordu.

Çünkü terör örgütü, IŞİD ile mücadele ediyormuş.

*

Aradan yaklaşık bir ay geçince, hendek kazma ve barikat kurma konusunda fikir değiştirdi.

Öyle şey olmazmış.

Hendek kazanlar desteklenemezmiş, savunulamazmış.

İyi…

“Ayırlı sabahlar babişko…”

*

Anayasa konusunda “Başkanlık sistemi” devre dışı bırakılırsa, görüşmeler yapılabileceğini söyleyenlerin mantığını, bir tutam zencefil ve limonla karıştırsak yeridir.

Yemeye niyetlendikleri naneye dikkat çekmek istiyorum.

Başkanlık sistemini konuşmayacaksak, yeni anayasa için bir araya gelmenin ne anlamı var?

Bu yaklaşım, daha baştan biz yokuz demenin, dolambaçlı yolu.

Yani şöyle bir diyalog düşünün:

“Pilav yapmak istiyoruz ama pirinç kullanmayacağız.”

“O zaman bulgur pilavı mı yapalım diyorsunuz?”

“Hayır, bulgur da yok.”

“Eee? Pirinç yok, bulgur yok, pilavı nasıl yapalım?”

“Orası da sizin becerinize kalmış. Nasıl yaparsanız yapın!”
#yeni anaysa
#Başkanlık sistemi
#terör
#ışid
8 yıl önce
Bu Meclis’ten yeni anayasa çıkar mı?
Denklemciler ve denklembozucular
Bereket
Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu
Tadımlık hile
Öğrenci hareketleri: İsrail’e karşı ama düzene karşı mı?