|
Büyük zaferin yüzüncü yılını kutlayacağız

29 Nisan 1916'da İngiliz emperyalizmine karşı kazandığımız Kutül-Ammare zaferini hatırlatan aziz arkadaşımız Fethi Murat Doğan'a müteşekkiriz. Bu büyük zafer hakkında gençlerimizin pek bilgi sahibi olmamasından şikâyet ederek Genelkurmay sitesindeki bilgilere dikkat çekiyor.



“Zaferin 90'ıncı yıldönümünde Rahmi Koç Müzesi'nde bir toplantı düzenlenmişti, ayrıca Genelkurmay Başkanlığı da anma toplantısı düzenliyor. Ancak bu zaferimizi, çok daha geniş biçimde kamuoyuna mal etmeliyiz. Bu konuyu da değerli dostlarımızın şimdiden dikkatine sunmak isterim. Her yıl 29 Nisanda, Kutül-Ammare Zaferinin yıldönümünü mutlaka hatırlamalıyız.”



*


11 Kasım 1914'te Birinci Dünya Savaşı'na giren Osmanlı Devleti'nin savaştığı cephelerden biri, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesidir. Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölge, jeopolitik ve stratejik bakımdan önem arz eden Dicle-Fırat havzasında tarihteki Mezopotamya'yı (Verimli Hilal) içine alır ve Basra Körfezine kadar uzanır.



24 Kasım 1914'te Basra'yı işgal eden İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kutü'l-Ammare'yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye'yi işgal etmişlerdir.



Bunun üzerine Türk birlikleri Bağdat'ın hemen güneyindeki Selmanpâk mevziine çekilmişlerdir. İngilizler 21-22 Kasım 1915'te Selmanpâk mevziine taarruza başlamışlardır.



23 Kasım 1915'de 51 nci Türk Tümeninin kuzeyden yaptığı karşı taarruz üzerine İngiliz kuvvetleri, 4.000 kişi zayiat vererek geri çekilmek zorunda kalmışlardır.



*


Geri çekilen İngiliz Kuvvetleri, teması keserek 3 Aralık sabahı Kutü'-l Ammare'ye ulaşmışlardır. General Townshend, Kutü'l-Ammare'ye kapanarak burayı bir kale gibi savunmaya karar vermiştir. Türk kuvvetleri takviye birliklerinin gelmesiyle 5 Aralık günü Kutü'l-Ammare'ye taarruz etmişlerdir.



Irak Ordusu Komutanlığı, 8 Aralık 1915 tarihinde General Townshend'e gönderdiği mesajda, direnmemesi ve Türk kuvvetlerine teslim olması çağrısında bulunmuş, ancak Townshend'dan olumsuz cevap gelmesi üzerine 14 Aralık 1915 tarihinde birliklerine taarruz emrini vermiştir.



15 Aralık günü de devam eden taarruzda bir sonuç alınamamış ve taarruza son verilmiştir.



Ancak kuşatmanın daha şiddetli devamı kararlaştırılmıştır.



İngilizler, Kutü'l-Ammare'de mahsur kalan General Townshend'i kurtarmak için bundan sonra Aralık 1915-Nisan 1916 tarihleri arasında pek çok girişimde bulunmuşlar, ancak sonuç alamamışlardır.



*


Bu başarısız girişimler üzerine İngiliz Kolordu Komutanı bütün ümidini kaybetmiştir.



İngiliz makamlarınca deniz ve kara yoluyla Kutü'l-Ammare'ye yardım gönderme girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır.



Bundan sonra Türk makamlarıyla yapılan görüşmelerde teslim şartlarının müzakeresine başlanmış ve General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmuştur.



Türkler, Kutü'l-Ammare'de İngilizlerden başta İngiliz Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere bir tümeni esir almışlardır.



*


Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa, Kutü'l-Ammare zaferinden sonra 6 ncı Orduya yayınladığı mesajında şöyle demiştir:



“Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”



*


Dicle ve Fırat boyunda 1915-1916 yıllarında yapılan çetin mücadelelerin ardından 29 Nisan 1916'da Kutü'l-Ammare zaferinin kazanılmasında vatan müdafaası için her türlü sıkıntı ve yokluklara göğüs gererek canlarını veren kahraman Türk askerlerini 92 yıl sonra bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz.



*


Kut Şehitliği, 1920 yılında Bağdat'a 180 km uzaklıkta Kutü'l-Ammare'de inşa edilen şehitlik, etrafı duvarlarla çevrili büyük bir anıt şeklindedir.



Burada 7 subay ve 43 er olmak üzere 50 şehidimizin mezarı bulunmaktadır. Ruhları şad olsun.



Yıldönümü yaklaştığı için, kutlama programı hazırlamak gerektiğini hatırlatmakta fayda gördük.


#Kut Şehitliği
#Kutü'l-Ammare
#Murat Doğan
#Irak Ordusu
8 yıl önce
Büyük zaferin yüzüncü yılını kutlayacağız
Merhum Alâeddin Yavaşca’dan hatıralar
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir