CHP"nin cevherleri bitmez… Son numara İstanbul Beylikdüzü"nden çıktı.

Belediye Meclis toplantısında yiğit bir CHP"li üye ayağa kalkıp, ezandan rahatsız olduklarını, ibadethaneler için (camiler kast ediliyor olmalı) ayrılan yerlerin yeşil alan olarak değiştirilmesini talep etti.

Aslanım benim!

*

Konuşmasını biraz da süslemek istedi. (O da gerekir bazen.)

"Ezan dinlemek isteyen, kaset alsın, evinde çevirip çevirip dinlesin" dedi.

Bununla yetinmedi, "Çekmece"de okunan ezan, neredeyse Bandırma"dan duyuluyor" dedi.

Sonra oylama yaptılar, 13-13 berabere.

Başkan "Benim oyum iki sayılır" deyip teklifi reddetti.

Helal olsun.

Hem o teklifi yapan yiğit CHP"liye.

Hem de o teklife oy veren 13 kişinin tamamına.

Ve CHP"ye oy vermeyi düşünen kardeşlere.

"Su akar, götürür..."

Akarsuları kirlettik.

*

"Koskoca gökyüzü, uçar gider, aldırma..."

Havayı kirlettik.

*

"Uçsuz bucaksız deniz…"

Denizi, gölü kirlettik.

*

"Toprak bu, her şeyi yutar…"

Toprağı kirlettik.

*

"O bana bir şey demez…"

Dostlukları kirlettik.

*

"Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı…"

Hukuku kirlettik.

*

"Eğitim şart…"

Eğitimi kirlettik.

*

"Hâkimiyet milletindir…"

Siyaseti kirlettik.

*

"Ordu bizim gözbebeğimizdir…"

Orduyu kirlettik.

*

"Onlar yanlış biliyor…"

Bilgimizi kirlettik.

*

"Kimseye güvenmeyin…"

Güveni kirlettik.

*

"Doğru yoldan ayrılmayalım…"

İnancımızı kirlettik.

*

"Bizden iyisi yok…"

Kendimizi kirlettik.

*

Kir içinde yaşıyoruz.

Buna yaşamak denirse.

Gazeteci, haberiyle… Yazar, yazısıyla… Hekim, teşhis ve tedavisiyle… Öğretmen, eğitimiyle… Hâkim, kararlarıyla konuşur.

Savcı ne ile konuşur? Tatilleriyle, uçuşlarıyla, tehditleriyle, iftiralarıyla mı?

Bu işte bir yanlışlık var.

Birisi on milyon Avro ile uçağa binecekmiş. Kontrol cihazından geçerken, polis sırt çantasına bakmış, içi para dolu. Bir şey söylememiş, gitmesine izin vermiş. Yurt içi uçuş. O da yürüyüp gitmiş, uçağa binmiş. İyi, güzel.

Bunu söyleyen her kim ise, kesin saymayı bilmiyor. On milyon Avro, rakamla yazınca şöyle: 10.000.000

Bir düşünmek gerek, kaç deste eder? O desteler bir sırt çantasına sığar mı?

Bir kâğıttan bahsetmiyoruz; on milyonluk çek değil, nakit para konuşulan. Yeşilçam ifadesiyle pangınot.

Öyle bir miktarı taşıyacak çanta nerede? Haydi diyelim çantayı buldun, sırt nerede?

Ha bu arada, yolcunun kim olduğunu merak bile etmedim... Hesap yapmadan konuşmamak lâzım. İftira atarken de tutarken de.