|
Kaset çocuğu Kılıçdaroğlu
Tek başına yüz metre koşusu yapsa, ikinci gelecek biridir Kemal Kılıçdaroğlu.

Nereden biliyoruz?

Son CHP kurultayından.

Muharrem İnce çekildi genel başkan adaylığından. Umut Oran çekildi. Mustafa Balbay da ben yokum dedi.

Kılıçdaroğlu tek başına girdi.

1238 delege varken, o 990 oy aldı.

Daha fazla izah gerekir mi?

Rakipsizliği bile bir başka.

Tek başına yapılan koşunun adı o yüzden yarış değil.

Kurultayda de tek aday olunca, o yüzden ortada yarış görünmüyor.

*

Yaptığı konuşmada haddini aşması da sürpriz olmadı.

Ne yapsa yakışıyor, ne söylese şaşırtmıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki sözleri çok tepki aldı ama biraz anlayışlı olmak lazım.

Kendine yakışan öyle bir davranış olunca, başka türlü konuşmasını ve davranmasını bekleyemeyiz.

“Maksadı aşan sözler” nitelemesi de yanlış.

O konuşmada söyledikleri, Kılıçdaroğlu için maksadı aşmayan sözler.

Belki maksadına tam yaklaşmıyor bile.

Serbest bıraksanız, alenen küfür de eder.

Nitekim daha önce gördük.

*

Ali Ekber Çiçek yahut Turan Engin'in sesinden dinlediğimiz o güzel eseri hatırlayalım.

“İzzetli hürmetli bilirim seni…”

Acaba gerçekten öyle mi?

Belki de bazen “İzzetsiz hürmetsiz bilirim seni” demek daha isabetli.

Kişi kalabalık karşısında konuşurken, sahte âşıklara coş gelir böyle.

Kendini kaybeder, ne söylediğini bilmez.

Ağzıyla beyni arasındaki irtibat kopar.

Bazen de bile isteye konuşur.

*

Toplumun pek çok kesiminden tepki yağdı Kılıçdaroğlu'na.

İstanbul'a kar yağarken.

Şemsiye kullansa bile yağan tepkilerden kurtulamaz.

Tepki şemsiyesini nereden bulacak?

*

İstanbul Milletvekili Metin Külünk, CHP kurultayı için “İhanet kurultayı” adını uygun gördü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki sözlerine çok kızdığı belli olan Külünk, Kılıçdaroğlu'nu sivrisineğe benzetti.

“Kemal Kılıçdaroğlu bir sivrisinektir” dedi canlı yayında.

Gerçi karasineğe de benzetse bir şey fark etmeyecek.

*

Dikkat ettim de kurultayda Kılıçdaroğlu kürsüde konuşurken, CHP'nin eski lideri Deniz Baykal, gözlerini dikmiş, yukarı doğru bakıyordu.

Tavanı mı inceliyordu…

Yoksa “Allah'ım ne günlere kaldık” diye mi içinden geçiriyordu, bilemeyiz.

*

Bir kaset komplosuyla istifa etmek zorunda kalan Baykal'dan sonra, kamuoyunda kimin aday olacağı konuşulurken, eski SSK Genel Müdürü olarak bilinen kişinin adı geçince, zatı muhterem çıkıp bir açıklama yaptı ve “kesinlikle aday olmayacağını” söyledi.

Biz de “Haa” dedik, “aday olmayacakmış… Kulağımıza gelenler dedikoduymuş.”

Nereden bilelim sözüne güvenilmeyeceğini...

Vidanın dişlerinin daha o günden yalama olmaya başladığını…

Meğer kaset komplosunu düzenleyenler, çoktan planı programı çizmiş, koltuğu silip temizleyerek hazırlamış, yerleri paspaslamış, masanın üstünü düzenlemiş ve kimin geleceğine kararı vermişler.

*

Sonra ne oldu?

Kaset çocuğu geldi oturdu koltuğa.

Ağzından çıkanları unuttu.

Zaten kulağı da duymamıştı.

Duysa da hatırlamıyordu, hatırlasa da önemsizdi.

Şapkadan tavşan çıkarır gibi kasetten genel başkan çıkaranların içi rahat olmalı.

Şimdi bu tabloya bakıp, “Kaset çocuğu” demek yanlış mı?

Kasetten çıkma başkan.

Çakma başkan.

Çok yaşa başkan…

Demirel'den de Evren'den de çok yaşa. Ki çok göreceklerin olsun şu dünyada.
#Kılıçdaroğlu
#Ali Ekber Çiçek
#Turan Engin
#Kaset çocuğu
#Umut Oran
8 yıl önce
Kaset çocuğu Kılıçdaroğlu
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi
Şiddeti, ‘kültür’ ile aşabiliriz