|
Sokak ortasında çocuk istismarı

İki gün önce bir annenin çocuğuna servisi kaçırdı diye verdiği cezanın görüntülerini izledik haber kanallarında. Yer İstanbul ve merkezi bir cadde. Annesi tarafından elleri çamaşır ipiyle bağlanan çocuk bir de arabanın arkasına bağlanıyor ve 100 metre kadar sürükleniyor. Anneye göre bu bir ceza şekli, çocuğun suçu ise servisi kaçırmak ya da servisle okula gitmek istememek. Bu vahşeti uygulayan üniversite mezunu ve kendine ait bir otomobili olacak kadar da ekonomik düzeyi olan bir kişi. Ortaçağ Avrupası'ndaki işkence metotlarını çağrıştıran bu vahşeti tartışmak değil amacım. Zaten tartışılacak, söylenecek bir şey de yok aslında. Bu tip haberlerde genelde bizler görüntünün detayları ile uğraşıp aslı kaçırmaktayız çünkü.



Çocuk istismarı, yani çocukların bedensel ve ruhsal olarak erişkinler tarafından zedelenmeleri, her çağın, her toplumun ve toplumdaki her katmanının sorunu olagelmiştir. Eğitimli olmak, zengin olmak ya da kültürel farklılıklar engelleyici olamamaktadır bu durumu. O zaman nerededir sorun? Olayı biraz daraltarak inceleyecek olursak, neden anne babalar çocuklarını döver, karanlık odaya kilitler, bir yere bağlar ya da akla hayale gelmeyecek yöntemlerle işkence benzeri muamelelerde bulunurlar. Sorsanız hepsinin kendilerine göre bir izahı vardır. Ortak söylem, bu davranışlarının “çocukları adam etme, yanlış davranışı düzeltme yani terbiye etme” amaçlı olduğudur. Yani “çocuklarının iyiliği için” böyle davrandıklarına inandırmaya çalışırlar sizi. Tıpkı yukarıda bahsedilen anne gibi. Çoğu da yaptıklarını haklı çıkarma adına “biz de anne babamızdan çok dayak yedik, ama adam olduk” cümlesini eklerler konuşmalarının sonuna. Böylece meşrulaştırmaya çalışırlar bu acımasız tutum ve davranışlarını. Onlara göre “adam olmak” ne demektir bilmiyorum ama çocuklara şiddet uygulayanın insanlığından şüphe etmek gerekir. Hiçbir insani değer, inanç ve kültür şiddeti mazur göstermez, gösteremez.



Çocuklara fiziksel olarak zarar vererek sözde terbiye etmeye veya ceza vermeye çalışan anne babalar kabaca iki gruba ayrılır. Birinci gruptaki anne babaların kendilerinde ağır denebilecek psikiyatrik bir hastalık vardır. Buna alkol ve madde kullanan kişilerin alkol ve madde etkisinde iken yaptıklarını da ekleyebiliriz. Bu kişiler yaptıklarının sonuçlarını değerlendirebilecek muhakeme yetisinde de sorun yaşadıkları için çok daha ağır ve zalimce yöntemler uygulayabilirler çocuk üzerinde. Bu durum gerek diğer sağlıklı ebeveyn, gerekse çocuğun diğer çevresi tarafından kolaylıkla fark edilir ve çocuk korunmaya çalışılır. Böyle durumlarda adli süreç de işletilir ve çocuk bazen devlet tarafından korumaya alınabilir.



İkinci gruptaki anne babalar ise kendilerinde ağır denebilecek psikiyatrik bir hastalık olmayan ancak kişilik özelliklerindeki problemler nedeniyle çocuklarına fiziksel şiddet uygulayan kişilerdir. Bu kişiler asla kendilerinde bir problem olduğunu düşünmez ve çoğunlukla etrafındakileri de eylemleriyle düşündürmezler. Hepimizin çevresinde vardırlar ve dışarıda beyefendi, saygın biri olarak bilinirler. Çocuğunu dövmelerini, ağır cezalar uygulamalarını, sürekli hakaretlerini “onun iyiliği için “ yaptıklarını söyleyerek meşrulaştırmaya çalışırlar. Diğer ebeveyn ise bu söylemlere genellikle itiraz edemez ve evdeki zulüm hali devam eder. İşte en tehlikeli olan da budur. Sokak ortasında yapılan kötü bir muameleyi engelleyebilecek birilerini bulmamız daha kolaydır. Nitekim bahsettiğim olaya hemen vatandaşlarımız müdahale etmiş ve çocuğu kurtarmışlar. Asıl kapalı kapılar arkasında sürekli halde ve sistemli olarak uygulanan fiziksel şiddeti, evdeki travmaları kim engelleyecek? Burada en büyük sorumluluk diğer ebeveyne düşmektedir. Her ne şartta olursa olsun çocuğunun uğradığı muameleye asla sessiz kalmamalı ve korunmak ve güvende olmak isteyen çocuğuna sahip çıkmalıdır.


#Çocuk istismarı
#Ortaçağ Avrupası
#İşkence
7 yıl önce
Sokak ortasında çocuk istismarı
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu