|
Avusturalya'ya savaş açan iki Osmanlı

Kasap Molla Abdullah (60), oldukça keyifsizdi. Afgan ve Hintli göçmenlerin yoğun olduğu Ghantown mahallesinde, izinsiz bir şekilde koyun keserken yetkililer tarafından tutuklanmış ve ceza almıştı. Derdini paylaşacak birilerini arıyordu. Dondurmacı Gül Paşa Muhammed (40)'e durumunu anlatırken oldukça sinirliydi. Gül Muhammed, Molla Abdullah'ın anlattıklarından daha önemli bir sorun olduğunu düşünüyor ve heyecanlı bir şekilde İngilizler ve Fransızların, Müslümanların halifesine savaş açtığını, dolayısıyla buna karşı bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyordu. Gül Muhammed'in düşünceleri Molla Abdullah'ı da etkilemişti. Bir şeyler yapmaya karar verdiler. Bir eylem yapmalıydılar.



İkisi de İngiliz sömürgesi olan Hindistan'ın kuzeybatısında bugünkü Pakistan ve Afganistan'dan Avusturalya'ya gelen kimselerdi. Yaşadıkları yer, Melbourne'a 840, Sydney'e 1145 km uzaklıkta ve Avustralya'nın iç kesimlerindeki Broken Hill kasabasıydı. Burası Birinci Dünya Savaşı öncesi madencilikle geçinen tipik bir bozkır kasabasıydı. Madenlerdeki nakliyat; 1880'li yıllarda Afganistan, Pakistan ve Hindistan'dan develeri ile birlikte Avustralya'ya gelen ve "deveciler" olarak adlandırılan insanlar tarafından sağlanıyordu. Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile birlikte madencilik sekteye uğradı ve kasabada işsizlik konusunda büyük bir artış yaşandı. Çünkü kasabanın en büyük geliri Almanya'ya ihraç edilen maden ürünlerinden oluşuyordu. Almanya ile İngiltere savaşmaya başlayınca kasabadaki madenler birbiri ardına kapanmıştı. Kasabada develeri ile taşımacılık yapan Afganlar da hem madenlerin kapanması hem de yeni taşımacılık yöntemlerinin gelişmesi üzerine işlerini kaybettiler.

İşsizlik sıkıntısına Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizler ile birlikte savaşa gitmek üzere gönüllü asker toplanması da eklenince, kasabada gergin bir hava ortaya çıktı.



İngiltere, 1914 yılının sonlarına doğru Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerini, yani Anzak askerlerini savaşa çağırmıştı. Avustralya'nın hemen her köşesinde gençleri cepheye davet eden afişler asılmıştı. Aynı yıl on binlerce Anzak askeri gemilerle birlikte Osmanlı Devletine karşı savaşmak üzere yola koyuldu. İşte o günlerde Osmanlı Padişahı ve Halifesi Sultan Reşat, imparatorluğa savaş açan düşmanlarına karşı dünyanın her yanındaki Müslümanlara cihat çağrısında bulundu. Bu çağrı okyanusların ötesinde Avustralya'da yaşayan iki Müslüman'a kadar ulaşmıştı.



Artık takvimler 1 Ocak 1915'i gösteriyordu. Gül Muhammed dondurma tezgahının kumaşından ay yıldızlı bir Osmanlı bayrağı hazırladı. İki dost; fişek ve tüfeklerini boyunlarına asarak eylem için en uygun yer olduğunu düşündükleri Broken Hill kasabasının hemen dışındaki yola mevzilendiler. Burası savaş askerlerini taşıyan trenin geçeceği yoldur. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, tren ufukta belirdi. Ay yıldızlı bayraklarıyla iki dost, mermiler yağdırmaya başladı. Birkaç dakika içinde dört kişiyi öldürmüş, altı kişiyi yaralamışlardı.



Olay yerine ulaşan Avusturalya polisi ve iki savaşçı arasında kovalamaca başladı. Gül Muhammed ve Molla Abdullah kasabanın batı eteklerindeki alçak tepelerdeki Beyaz Kayalıklar denen yerde bulundular. Üç saat süren bir çatışmanın ardından Molla Abdullah olay yerinde, Gül Muhammed ise kaldırıldığı hastanede öldürülmüştü.



Gül Muhammed ve Molla Abdullah, trende öldürdükleri kişilerin Anzak birlikleri olduğunu düşünmüştü. Oysaki olay çok farklıydı. Tren Anzak birliklerini değil Yeni yıl kutlaması için Silverton'a pikniğe giden 1200 sivili taşıyordu. İki Müslümanın kurgusu doğruydu; fakat yönelimleri hatalı olmuştu.



Olayı başlatanların her ne kadar Afgan ve Hintli bu kişi olduğu bilinse de manşetler farklı atılmıştı. Haberler şu şekildeydi: “2 Türk'ün katliam ateşi” ve "Türkler trene saldırdı." Bu başlıklar, Avusturalya'da milliyetçi duyguları artırmış ve yabancı düşmanlığını öne çıkarmıştı. Kasabada Türkler aleyhinde bir hava esiyor, onlara karşı saldırılar baş gösteriyordu. Ayrıca Türklere olan saldırılar ve olumsuzluklar Türklerin müttefiki Almanlara dahi yansıyordu. Avusturalya Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın müttefiki olan Almanların Broken Hill'deki kulübüne saldırılarda bulunuyordu. Avustralyalı gençler savaş coşkusu yaşıyor, gönüllü olarak savaşa katılıyorlardı. Anzak ordularının gelişleri de hızlanmıştı. Bu öfke ile Gelibolu savaşına doğru yol aldılar. Bu da gösteriyor ki aslında Osmanlı-Anzak savaşı Gelibolu'da değil, Broken Hill'de başlamıştı. Belki de bunun müsebbibi de Gül Muhammed ve Molla Abdullah olmasa da onların savaşa etkisi oldukça büyük olmuştu.


#Avusturalya
#Osmanlı
#Savaş
8 yıl önce
Avusturalya'ya savaş açan iki Osmanlı
Varsıllar vergi ödemesin!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir