|
Herkesin Bir Zahide’si Var

1938'de Kırşehir'in Kırtıllar köyünde bir çocuk dünyaya gelir. Doğduğunda göbeğinin üstüne bir saz koyarlar ki o da büyüyünce saz çalsın isterler. Babası gelenek pekişsin diye bebeğine güzel bir saz çalar. Zira o da Orta Anadolu bozlak geleneğinin en önemli temsilcilerinden Muharrem Ertaş'tır. Bu saz bebeğin kulağına öyle işlemiştir ki Neşet Ertaş, dünyaya geldiği günden itibaren babasının çaldığı bu sazı unutamaz. Adeta o günkü nağmeler kulağından kalbine işlemiştir.



Ertaş, büyüdüğünde durum değişmez. Çocukluğu babası Muharrem Ertaş'la köy köy dolaşarak şarkı söylemekle, saz çalmakla geçer. Karşılığında da bir öğün yemek, un ya da buğday alıp geçinir giderler.



Neşet, büyümeye başladığında bir kıza tutulur. Bu kız onu öyle etkiler ki yaşadığı aşk adeta onu Kerem'e, Mecnun'a benzetir. Bir süre sonra, sevdiği kızı istemek için babasını kızın ailesine gönderir. Kızın ailesi çok yüksek miktarda başlık parası ister; fakat Ertaş'ın verecek parası yoktur ve sevdiği kızı alamaz. Aslında başlık parası, bir nevi Ertaş'ın ailesini reddetme biçimidir. Asıl sebep, Neşet'in çalgıcı yani abdal oluşudur. Böylece Neşet, kaderine küser ve Kırşehir'den ayrılarak Ankara'ya göç eder. Zamanla, şöhretli bir adam olur. Başta babası Muharrem Ertaş, Çekiç Ali, Hacı Taşan gibi usta isimlerin âşıklık ve gariplik geleneğini en yüksek perdede icra eder. Anadolu'da gezdiği köyler ve bu köylerdeki “Kara yürekliler” onun esin kaynağı olur. Kara yüreklilerden kastettiği şey ise kendi deyimiyle “Bizleriz: İtilmiş, horlanmış, dışlanmış, içine kapanmak zorunda kalmışlar... Abdal denip kız verilmeyenler, insan yerine konulmayanlar. Acı çeken, içine attığı için yüreği yananlardır.”



Sonra bir gün Kara yüreklilerden Neşet, “Zahidem” türküsünü çığırır. Türkü, çok tutulur. Başka türkücüler de buna yeni yeni dörtlükler eklemeye başlar. Derken “Zahidem” türküsü uzadıkça uzar ve neredeyse bir destana dönüşür. Zaten Neşet Ertaş'ın “Herkesin bir Zahide'si var” demesi de boşuna değildir. Onun Zahide'si gibi Arap Mustafa'nın da bir Zahide'si vardır. Ve bu Zahide onun da için de ukde kalmıştır:



1901'de Çiçekdağı'na bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelen Âşık Arap Mustafa, babasını çok küçük yaşlarda yitirir. İlk önce bir akrabasının yanında daha sonra onun bunun yanında büyür.

Arap Mustafa'nın babası düğünlerde, “Koca Oyunu” adı verilen oyunda “Arap” rolünü üstlendiği için oğlu Mustafa'ya Arap lakabı takılır. O daha çocukken babası ölür ve kimsesiz kalır. 10 yaşından sonra da Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Hacı Bürozadeler'den Mehmetlere çiftçi olur. Zaman içinde gönlünü ağanın kızı Zahide'ye kaptırır. Fakat fakir ve kimsesiz olduğundan bu sırrını bir türlü açığa çıkaramaz. Boynu bükük bir şekilde askere gider. Deliler gibi sevdiği kızdan, yani Zahide'den, köydeki dostları aracılığıyla haber alır. Ancak aldığı son haber dünyasını başına yıkmıştır. Zira bir hafta içinde Zahide'nin evlendirileceğini öğrenir ve duydukları karşısında çaresiz kalarak şunları söyler:



Zahide'm kurbanım n'olacak halim/Gene bir laf duydum kırıldı belim



Gelenden gidenden haber sorarım/ Zahide`m bu hafta oluyor gelin



Ezeli de deli gönül ezeli/ Çiçek dağında döktü m'ola gazeli



Dolaştım alemi gurbet gezeli/ Bulamadım Zahide'mden güzeli



Gurbet ellerinde esirim esir/ Zahide'm kurbanım hep bende kusur



Eğer anan seni bana vermezse/Nemize yetmiyor el kadar hasır



Arap Mustafa'nın aşkı karşısında etkilenen Zahide de ona şiirlerle karşılık verir. O şiirler içerisinde de en hüzünlü olanı şöyledir:



Arapoğlu derler gayeten atik/Gözleri kara da, kaşları çatık



Git nazlı yardan bir haber getir/Bastığın yerlere kurbanım Fatik.



Ağlayarak yayığımı yayarım/ Yarim gitti günlerini sayarım



Çıksa Büyüköz'e mendil sallasa/Islık çalsa ıslığını duyarım.



Coşkuna da deli gönül coşkuna/Aşkından Zahide döndü şaşkına



Sensiz edemiyom nazlı civanım/ N'olur bir yol görün Allah aşkına.



Rivayete göre, Zahide'nin en yakın arkadaşı Fatik de Zahide'nin Arap Mustafa'ya sevdalı olduğunu belirtilir. Her ne kadar hikâyenin farklı versiyonları mevcut olsa da sonuç hiç değişmez. Geriye sadece boynu bükük bir aşk hikâyesi kalır.




#Neşet Ertaş
#Zahidem
8 yıl önce
Herkesin Bir Zahide’si Var
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!