|
Mourinho ve Guardiola savaşı…

Dünyanın en büyük futbol markası olan İngiltere Premier Ligi de Eylül ayı itibariyle perdelerini açtı. "Perdelerini açtı" diyoruz çünkü Ada'da futbol gerçekten izlediğimiz diğerlerinden çok daha farklı ve adeta bir sanat icra ediyorlar…



Bu senenin en çok merak edilen konusuysa şüphesiz El Classico rekabetinin devamı niteliğinde gerçekleşecek olan Jose Mourinho ve Pep Guardiola savaşı…



“Manchester is Blue” diyenlerle “Manchester is Only Red” diyenler arasında süregelen ezeli rekabet bu iki hocanın gelişiyle daha da farklı ve ilgi çekici bir noktaya ulaşmış durumda.



44 yıl sonra gelen şampiyonluğun ardından, büyük bütçelere rağmen bir türlü yeniden zirveye oturamayan City, futbol dünyasını allak bullak etmiş ve bütün dengelerini değiştirmiş, Barcelona'nın Guardiola'sını, çeyrek ömrünü birlikte geçirdiği Alex Ferguson'dan sonra belini bir türlü doğrultamayan, dünyanın en büyük futbol kulübü United ise başlı başına bir futbol fenomeni olan Mourinho'yu takımın başına getirerek, yeniden 1 numara olmak istediklerini açıkça ilan etmiş oldular.



İlk maçların ardından Manchester United'da değişen bir şey yok gibi görünürken, Manchester City son yıllarda olduğu gibi yine çok hızlı bir giriş yaptı lige.



Dikkatimi çeken ve sizlerle paylaşmak istediğim şey ise biraz daha farklı…



Dünya futbolu bir süredir bambaşka bir yere gidiyor, hatta neredeyse gitti.



10 sene öncesiyle bile kıyaslanamayan koşu mesafeleri, birden fazla süper güce sahip çok yönlü oyuncuların fazlalığı, taktik varyasyonlar, hatta internet sonrası çok hızlı bilgi paylaşımının doğurduğu inanılmaz bir mental mücadele mecburiyeti…



Artık tek başına motivasyon odaklı futbolun, “vur kır parçala, bu maçı kazan” ile alınacak sonuçların sonuna geldiğimizi düşünüyorum. Tam da bu noktadan hareketle bu sene izleyeceğimiz Mourinho-Guardiola mücadelesinin işte bu 'eski ile yeni'nin bir mücadelesi olacağına inanıyorum.



Bizdeki en belirgin örneği çok açık bir şekilde Fatih Terim olan “savaşçı” karakterlerin tek başına zafer kazanamayacağı bir sürecin başındayız. Masa başı strateji oyunlarının, uzun vadeli planlamaların ve taktiğin bir adım öne çıktığına şahitlik ediyoruz ve daha yoğun bir şekilde de edeceğiz.



Burada bir soru öne çıkıyor: Andrea Pirlo'nun Fatih Terim için “Tahtayı o kadar karalardı ki, kimin nerede oynadığını bile hatırlamazdık, tek hatırladığım uzun ve birbirine benzeyen motivasyon cümleleriydi” diyerek anlattığı “Muzaffer Komutan” ların bu değişime ayak uydurup uyduramayacağı…



Komutanlıktan bilge liderliğe geçebilecekler mi yoksa demode birer efsane olarak emekliliklerini mi bekleyecekler?



United-City deyip geçmeyin…



Bu sene Premier Lig bize çok şey anlatacak…


#Premier Ligi
#Pep Guardiola
#Fatih Terim
8 yıl önce
Mourinho ve Guardiola savaşı…
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî