|
Latin Amerika'nın Suriye'si: Venezuela

Venezuela… Petrol ihraç eden ülkeler örgütü OPEC'in Müslüman olmayan tek üyesi…



Son yıllarda yapılan keşiflerle, Suudi Arabistan'ı da geride bırakarak dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi konumuna geldi. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 20'sine sahip. Salt bu zenginlik bile Venezuela'yı ekonomik ve siyasi açıdan çok stratejik bir ülke yapıyor. Öte yandan, petrol zengini Venezuela'ya aslında “ham petrol zengini" demek daha doğru. Petrolü işleyecek rafinerilere ve bilgiye sahip değiller.



Son yıllarda ham petrol varil fiyatları hızla aşağıya doğru çakılınca, Venezuela çok ciddi bir ekonomik krizin içine girdi. Çünkü, ihracatının neredeyse tamamını (yüzde 95), kamu gelirlerinin ise yarısını petrolden sağlıyor. En büyük petrol müşterisi ise Birleşik Devletler.



İlgili ilgisiz dünyadaki her gelişmeyi, Türkiye'deki güncel gelişmelerle ilişkilendirmeye çalışan “twitter muhalifleri", referandum öncesinde “Bakın Venezuela'da da başkanlık sistemi var, durum ortada gibi…" sığ yaklaşımlar gösteriyor ve kelimenin tam anlamıyla geyik muhabbeti yapıyorlardı. Oysa, Venezuela'daki sorun “başkanlık sistemi" değil. Sorun, adını bir önceki Venezuela başkanı Hugo Chavez'den alan “Çavizmo"nun vaad ettiği reformları gerçekleştirememesi, sosyal adalet sözünü yerine getirememesi, tamamen petrole yaslanan ekonomisini çeşitlendirememesi, üretmemesi ve bu hatalar zincirinin giderek siyasi ve sosyal krizlere dönüşmesi ve ülkenin yönetilemez hale gelmesi…



Yoksa, ne muhalefetin ne de şu anki iktidarın sorun başkanlık sisteminde, başkanlık sistemini değiştirip yerine parlamenter sistemi getirelim dediği yok.



Venezuela, Kolombiya'nın komşularından biri. Her iki ülke de Latinler için efsane olan Simon Bolivar'ın sonradan parçalanan “Büyük Kolombiya'sının" içinde yer alıyor (Diğerleri: Panama ve Ekvador). Fakat Kolombiya ve Venezuela taban tabana zıt siyasi iklime sahipler. Kolombiya, Latin Amerika'da bir sol partinin hiçbir zaman iktidar olamadığı yegâne ülke sanırım. Venezuela ise Bolivarcı sol siyasetin en fazla kök saldığı ülkelerden birisi. Haliyle, Maduro'nun başını çektiği bugünkü Venezuela hükümeti de (Chavez dolayısıyla 'Çavist' diye adlandırılsa da) Bolirvarcı bir görüşe ve geleneğe sahip.



Venezuela, Kolombiya'da varlık gösteren ve hükümetin barış görüşmelerini yürütmekte olduğu sol görüşlü FARC üzerinde de çok etkili…



Hatta, Küba ile birlikte FARC'ın en büyük destekçisi… Bu nedenle Barış görüşmelerinde de çok kilit bir öneme sahipti; öyle ki, Venezuela (ve onunla birlikte Küba, Ekvador) taş koymak isteseydi Kolombiya'daki barış görüşmelerinin ilerlemesi mümkün değildi.



Türkiye'de sadece sıklıkla “dünya güzeli" çıkartmasıyla birkaç magazin haberine ve bir de petrol zenginliği dolayısıyla birkaç ekonomi sayfasına haber olan Venezuela, aslında bölge siyasetinde oldukça önemli bir ülke.



Fakat son yıllarda işler epeyce karıştı. Ciddi bir ekonomik kriz, ciddi bir siyasi kriz ve ciddi bir sosyal kriz var Venezuela'da.



Kolombiyalı bir profesörle konuşurken şunları anlatmıştı; “Dünyada nasıl 'Amerikan Rüyası' diye bir şey varsa, Kolombiyalılar için de bir zamanlar 'Venezuela rüyası' vardı. Çok ama çok zenginlerdi. Sınırsız petrol kaynakları vardı. Bu yüzden hiç çalışmaz ve üretmezlerdi. Basit işlerini, yani ayak işlerini Kolombiyalılara yaptırırlardı Venezuelalılar."



Şimdi durum tersine dönmüş görünüyor. Venezuela'da marketlerde satın alacak hiçbir şey yok. Raflar tam takır… Raflarında ürün olan marketler yağmalanıyor. Ne mal güvenliği ne de can güvenliği var ülkede.



Devlet, haftada bir gıda satış noktalarında yiyecek satışı gerçekleştiriyor. İnsanlar, basit alışverişlerini yapmak, temel gıda maddelerini almak için bile Kolombiya sınırında kuyruklar oluşturuyor. Kolombiya hükümeti zaman zaman kapılarını açıyor ve Venezuelalılar sınırdaki dükkânlardan basit market alışverişini yapıp dönüyorlar.



Aynı şekilde ülkede ilaç bulmak da çok zor.



Ülkede korkunç bir enflasyon var. Yüzde 800 civarında ve dünyanın en yüksek enflasyonu demek. Üstelik fırlamaya devam ediyor.



50 dolar bozdurunca, karşılığında abartısız bir çanta dolusu Venezuela Bolivar'ı (para birimi) veriyorlar. Üstelik döviz bürolarında değil, insanı tedirgin eden kuytu mekânlarda bozduruluyor döviz.



Ayrıca, yeni bir hayat kurmak için kaçak yollardan Kolombiya'ya giriyorlar.



Ben de sıklıkla rastlıyorum Venezuelalılara, Kolombiya'da.



Bir taksiye atlıyorum, bakıyorum, taksici farklı bir aksanla konuşuyor. Nerelisin diye sorduğumda “Venezuelalı" diye cevap alıyorum.



Bir berbere gidiyorum, farklı bir aksanla İspanyolca konuştuğunu görüyorum, nerelisin diye soruyorum “Venezuelalı" diye cevap alıyorum.



Sokaklarda çok sayıda evsiz var ve bunların bir kısmı Venezuelalı. Resmi kayıtlar olmadığı için tam olarak sayısı bilinmiyor ama sadece Kolombiya'da 1,5 milyon Venezuelalı göçmen bulunduğu tahmin ediliyor.



Kolombiyalı resmi yetkililer bu sorunla baş etmek için yol arıyor. Türkiye'nin 3 milyon mülteciye ev sahipliğini yaptığını ve Suriyelilerle sorunsuz bir şekilde yaşadığını öğrenince, çok şaşırıyorlar.



Kriz çok derin. Her geçen gün daha da derinleşiyor. Muhalefet ile Maduro hükümeti arasında son yıllarda yaşanan çatışma bir başka yazının konusu olsun. Fakat, şu an için söylenebilecek olan şu: Bolluk içinde derin bir yoksulluk yaşayan Venezuela, Latin Amerika'nın Suriye'si olma yolunda ilerliyor.


#Venezuela
#OPEC
#Nicolas Maduro
7 yıl önce
Latin Amerika'nın Suriye'si: Venezuela
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!