|
Yurtdışında bir garip seçmen

Ne zaman sandık kurulsa genel seçim, yerel seçim ya da referandum fark etmeksizin koşa koşa, heyecanla gittim ve düzenli olarak oy kullandım.



Fakat, 16 Nisan'daki referandum için endişeliyim. Çünkü şu anda yurtdışındayım, 10 bin kilometre uzakta bir yerde, Latin Amerika'dayım ve yurtdışı seçmen kaydım var, 16 Nisan'da nasıl oy kullanacağım diye kara kara düşünüyorum.



Her ne kadar yurtdışındaki seçmenlerin oy kullanabilmesi için ülke sayısı, sandık sayısı artırılmış olsa da, temsilciliklerimizin yer aldığı bütün ülkeleri kapsamıyor.



16 Nisan'daki referandum dolayısıyla 57 ülkede sandık kurulacak. Son seçimde bu sayı 54'tü ve oy kullanabilecek durumda olan 2 milyon 980 bin seçmen bulunuyordu.



TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyon Başkanı, AK Parti Yurtdışı Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'nun verdiği bilgilere göre, referandumda 3 milyon 50 binin üzerinde seçmen olacak. Bu sayı, Türkiye'deki seçmenin yüzde 6,5'uğuna tekabül ediyor.



Malum, genel seçimlerde, yani parlamento seçimlerinde yurtdışında kullanılan oylar illere dağıtılıyordu. Ancak, referandum için durum çok daha farklı… İller, milletvekilleri söz konusu değil… Dolayısıyla verilen oylar illere bölünmeyecek, doğrudan evet ya da hayır kararını etkileyecek, doğrudan referandumun yüzdesine, neticesine etki edecek.



Bu yüzden, yurtdışında bulunduğum süre içinde kullanacağım oyumu hayli önemsiyorum.



Ama bunun kolay olmayacağını biliyorum ve bu nedenle kara kara düşünüyorum.



Bugüne kadarki seçimlerde, yurtdışında yaşayan vatandaşlar, hangi konsolosluğa kayıtlıysa, ancak orada, o şehirde oyunu kullanabiliyordu. Örneğin Köln Başkonsolosluğu'na bağlı bir seçmen, oyunu Hamburg ya da Münih Başkonsolosluğu'nda değil, sadece Köln Başkonsolosluğunda kullanabiliyordu.



Referandum için durum değişti… Yurtdışında ikamet eden vatandaşlar, bulundukları ülkedeki istediği konsoloslukta oyunu kullanabilecek.



Vatandaşların oy kullanabilmek için yer yer yüzlerce kilometrelik mesafeleri kat etmek zorunda kaldığı düşünülürse, son derece önemli bir düzenleme… Ama bu değişiklik yetmiyor, sorun bütünüyle çözülmüyor.



Yüksek Seçim Kurulu, yurtdışında ikamet eden vatandaşların oy kullanabilmesini düzenlerken ilgili ülke genelinde “asgari 500 vatandaşın ikamet etmesini” şart koşuyor.



Niye 50 değil, 100 değil, 200 değil de 500? Bu limitin 500'le sınırlandırılmasındaki kriter ne, bilmiyorum.



Bu uygulamanın izah edilir bir yanı yok.



Temsilciliklerimizin, büyükelçiliklerimizin bulunduğu her ülkede, ikamet edenlerin sayısına bakılmaksızın sandık kurulabilmesi mümkün.



Örneğin, toplamda 500'den fazla insanın yaşadığı ülkelerde, sandıklar ayrı ayrı şehirlerde kuruluyor. Misal, İran'ı ele alalım. İran'da üç ayrı şehirde sandık kuruluyor. 7 Haziran 2015 seçimlerinde kayıtlı seçmen sayısı Tahran'da 822, Tebriz'de 186, Urumiye'de 36 idi. Toplam bin 44 kişiden oluşuyordu. Evet, 500'den fazla… Fakat, 186 kişilik şehir için de, 36 kişilik şehir için de ayrı ayrı sandık kuruluyordu.



Netice itibariyle, teknik olarak 500 seçmenin altındaki bir bölge için sandık kurulabiliyor. İran'da kurulabiliyorsa, başka yerlerde de kurulabilir. Misal, Kolombiya'da…



Bildiğim kadarıyla, Kolombiya'daki konsolosluğumuza kayıtlı 155 vatandaş var. Ve fakat, maalesef, bu sayı 500'ün altında olduğu için sandık kurulmayacak.



Yakında bir yerde, Latin Amerika'daki herhangi bir ülkede sandık kurulsa gam yemeyeceğim. Sandıklar kurulur kurulmaz, uçağa atlayacağım, sadece bir oy için binlerce dolar tutan uçak biletini alacağım, saatlerce uçacağım, sandık kaydımı değiştireceğim ve oyumu kullanıp döneceğim. Ama bu da mümkün değil. Çünkü, Latin Amerika'da onca ülkede temsilciliklerimiz olmasına rağmen herhangi bir ülkede sandık kurulmuyor.



Latin Amerika'da yaşayanların oy kullanabileceği en yakın iki ülke var; ABD ve Kanada. Bu iki ülkede katı bir vize rejimi uygulanıyor ve içeriye vizesiz adım atmak mümkün değil.



Yani, 57 ülkenin 120 şehrinde sandık kurulmuş ama derdime derman değil.



Koskoca bir kıta es geçilmiş durumda… İspanyollar, 16'ıncı yüzyılda kıtanın tamamına yayılmışlardı. Yıl olmuş 2017 ve biz hala 1492'nin gerisindeyiz. Umarım, YSK günün birinde Latin Amerika'yı keşfeder.


#Murat Zelan
#YSK
#Seçim
٪d سنوات قبل
Yurtdışında bir garip seçmen
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!