|
“İkinci Yeni” üzerine
Alâattin Karaca'nın “İkinci Yeni Poetikası”nı
(Hece Yay., 4. bs. 2016)
okuyorum. Sahasında yapılmış en kapsamlı çalışma. Yazarı tebrik ediyorum ve bu yazıyı eserine bir katkı olur niyeti ile yazıyorum.


Bilindiği üzere XIX. Yüzyıl'da Batı dünyası (Avrupa) sömürgelerin kanını emerek biriktirdiği sermaye ile sanayi ve teknolojide yeni hamleler yaptı. Bilim ve felsefe de bu acımasız materyalist gelişimi destekledi. Pozitivizm ve materyalizm asra damgasını vurdu.



Batı bolluk içinde yaşıyordu ama aynı zamanda sınıf çatışmaları vardı. Hakim zümre geleceği toz pembe görüyordu. İlim ve teknoloji bu dünyayı cennet yapacaktı. Öte dünya zaten bir hurafe idi. Hakim sermaye ve hakim kültür bu asırda sanatı da besledi ancak tutulan yola muhalefet eden sanatçılar da çıktı. Bu açıdan bu yüzyıl fikir ve sanatta son derece zengin bir tablo gösterir.



Ancak kurtlar sofrasında sükun olmaz denilmiş. Bu iyimser hava I. Dünya Savaşı ile sarsıldı. Savaş büyük yıkımlar ve acılar getirdi.

Avrupa kendini toparlayamadan daha beter bir felakete yakalandı. O da II. Dünya Savaşı'dır. İnsanlık tarihinin gördüğü en vahşi savaş. Şehirler harabeye döndü. Büyük can kayıpları oldu. Sonunda atom bombası patladı ve insanlık âdeta yokoldu.



Bu felaket Batı'da hakim düşünce, dil, anlam ve sanatın yıkımını getirdi. Artık hayatın bir mânası kalmamıştı. Her şey saçma ve absürd idi.


İsyancılar irrasyonel'e yöneldi, Gerçeküstücülük sanat dünyasını girdi.


Bu akım ilkeleri 1924 yılında André Breton tarafından tanımlanan şiir, edebiyat ve sanat akımıdır. Bunlar ahlâk, bilim ve felsefeye varıncaya kadar tüm değerlerin yenilenmesini istiyorlardı. Resimde, sinemada ve müzikte kendilerini gösterdiler. Şairlerden bazıları: Eluard, Aragon, Artaud, Réné Char, Prévert vs. Resimde: Max Ernst, Picasso, Dali, Miro vs.

Hayata yeni bir anlam vermek, yeni bir varoluştan bahsetmek egzistansiyalist felsefeye düştü.

(Sartre, Camus vb.)



Alâattin Karaca İkinci Yeni'nin doğuşunu anlatırken araştırmacıların ileri sürdüğü dört unsuru sıralıyor:



I. Demokrat Parti döneminin toplumsal-siyasal baskısı ve bu dönemdeki toplumsal değişme.



II. Garip şiirine ve Toplumcu Gerçekçi şiire, daha doğrusu söze dayalı şiire tepki.



III. Batı sanatının etkisi. (Burada Gerçeküstücülük, atonal müzik, soyut resim ve Gerçeküstücü sinema vardır).



IV. Şairlerin hayatında görülen özellikler. (sf. 148)



Bu tesbitler doğrudur.



Karaca şunu da ileri sürer: “İkinci Yeni dille oynayarak, söz dizimini bozarak, alışılmış imge kurgusunu, algılama biçimini yıkarak yeni bir gerçeğe ulaşmak istedi.



Ancak bu şairlerin çoğu algılama biçimini yıkmayı başarmakla beraber şiirlerinde yeni bir gerçek kuramazlar; ya da kurdukları gerçek 'verili olan'ın türevinden başka bir şey değildir. Sezai Karakoç hariç”.



Karaca'nın şu tesbiti meselenin esasını teşkil eder: “Önceki poetikaları yıkmak ve yeni bir şiir kurmak için İkinci Yeni'cilerin yöneldikleri en önemli kaynak Batı'daki Gerçeküstücüler'dir”

(Sf. 193-194).



Sezai Karakoç bu akımın içinde dil ve şekil bakımından vardır; ancak o öz olarak onlardan ayrılır. Karakoç egemen poetika ve politikaya karşı metafizik gerçeği ve dinî nitelikli bir medeniyet geleneğini koyar. Bu açıdan yerli ve millidir.



İkinci Yeni'nin doğuşunu hazırlayan unsurlar arasında sayılan siyasal baskı ve toplumsal değişim faktörü o kadar tutarlı değildir.



Her ne kadar İnönü döneminde ülkede sıkıntı çekildi, ekmek karneye düştü ise de şu bilinmeli ki, biz savaşa girmemiştik. Baskı ise komünistler ile Türkçülere yönelmişti. Demokrat Parti döneminde İkinci Yeni şairleri için bir baskıdan söz edilemez. Ülke ve vatandaş bir ferahlama devrine ulaştı. Turgut Uyar'ın etkilendiği söylenilen kapitalistleşme, kentleşme, sanayileşme yok gibidir veya henüz başlamaktadır.



İnsanı

(İkinci Yeni'nin duyduğu)

sıkıntıya, bunalıma sürükleyecek bir atmosferden söz edilemez. Bu açıdan Attila İlhan'ın “İkinci Yeni DP diktasının ürünüdür” lafı boş bir laftır.


İkinci Yeni'yi doğuran unsurlar içinde şairlerin özel hayatı (Bir kısmının parasız yatılı oluşu) çektikleri sıkıntılar sayılabilir ama, onlar nedense sol olsalar da sosyalist veya TKP'li olmamışlardır.



Bu sebeple Alaâttin Karaca'nın tesbit ettiği noktaya dönüyoruz. Bu şairler

(ve ressamlar)

Batı'yı taklit etmeseler dahi esasen oradan etkilendiler. Altı çizilecek husus budur.


Akımın bir faydası oldu. Çıkıştan sonra her bir şair kendi dünyasına döndü ve modern Türk şiirine yeni ufuklar açtı. Etkileri günümüze kadar sürdü.



Alaâttin Karaca'dan şunu bekliyorum: Şairlerden sonra hikâyecileri ve romancıları da incelesin.


Bu anlayışın günümüze kadar ulaşan neticede postmodernizm ile kaynaşan bir yolculuğu var. Bu araştırma yakın tarih Türk edebiyatına ayna tutar.


#Alâattin Karaca
#İkinci Yeni Poetikası
#Demokrat Parti
#Turgut Uyar'
il y a 7 ans
“İkinci Yeni” üzerine
Garibanların Patronu
Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Uluslararası doğrudan yatırımları çekmek
Enflasyon, döviz kuru beklentileri ve CDS