|
Hayat eşittir özgürlük çarpı eşitlik

Düşünce özgürlüğü kültürün, girişim özgürlüğü ekonominin, seçme ve seçilme özgürlüğü de, demokrasinin güvencesidir. Özgürlüğün olmadığı yerde yarışma, yarışmanın olmadığı yerde de, zenginleşme olmaz. Çünkü şair ve düşünür Goethe''nin vurguladığı gibi: “Özgürlük her şart içinde mantıklı olanı yapma imkanından başka bir şey değildir. Bu bağlamda, özgürlüğü savunmak, bütün boyutlarıyla hayatı savunmaktır.

Prof. Dr. Leslie Lipson, “Demokrasi eşittir özgürlük çarpı eşitlik” demektedir. Demokrasiyle birlikte, kültür, ekonomi ve hayat da, özgürlük ve eşitliğin birbirleriyle toplanmalarıyla değil, çarpılmalarıyla yeni boyutlar kazanırlar. Elbette, özgürlük ve eşitliğin sınırları, hukukla belirlenmelidir. Hukuk demek, dürüstlük demektir. Ekonomik, siyasal ve kültürel alanda, başarının kaynağı hilesiz olmaktır.

Özgürlük ve eşitliğin bir fonksiyonu olan, kültür, demokrasi ve ekonomi sözkonusu olduğunda, bir değil, iki Türkiye vardır. Birincisi, çoğunluğun temsilcisi, özgürlükçü ve eşitlikçi Türkiye''dir. İkincisi de, azınlığın temsilcisi, dayatmacı ve ayrıcalık peşinde koşan Türkiye''dir. İki Türkiye arasındaki çatışma, her alanda, bütün hızıyla devam etmektedir. Ancak dayatmacılar, sürekli kan kaybetmektedirler.

Tarih boyunca, bütün toplumlar için, özgürlük gibi, eşitlik de, baldan tatlı ve sütten beyaz olmuştur. Bu yüzden, her toplum özgürlük ve eşitliğin içselleştirilmesi için, onları her dönemde, yeniden yorumlamak zorundadır. Eşitlik herkese görev yüklerse, özgürlük de sorumluluk yükler. Herkesin özgürlük içinde, eşit sorumluluk almadığı bir ülkede, hayatın hiçbir boyutunda gelişme olmaz.

İnsanlığın tarihi, özgürlük ve eşitlik için verilen savaşların tarihidir. İnsanlık tarih boyunca, bütün değerlerin altında toplanabileceği, yüce bir değer peşinde koşmuştur. İnananlar peygamberlere, inanmayanlar diktatörlere teslim olmuşlardır. İslam dünyasında dayatmacılara karşı durmanın en büyük örneklerinden birini, Büyük Bilgin Ebu Hanife vermiştir. O canı pahasına inandığı doğruları savunmuştur.

Özgürlük ve eşitlik ortamında, devletin değişen doğruları değil, milletin değişmeyen doğruları önem kazanır. Bu yüzden, düşünce ve eylem dünyanın öncüleri, dayatmacılara karşı özgürlükleri savunmanın yorulma bilmez savaşçıları olmuşlardır.

Zengin bir kültür, sağlıklı bir demokrasi ve güçlü bir ekonomi için, özgür bir ortamda, konvertibıl bir para gibi, konvertibıl değerlere ihtiyaç vardır.

Yönetimler özgürlükçü oldukları için değil, dayatmacı oldukları için, kısa ömürlü olurlar.

Herkes özgürlüğün balını, eşitliğin peteğine taşımalıdır.

Özgürlük hayatın şiiridir.

Şiirsiz hayat olmaz.

14 yıl önce
Hayat eşittir özgürlük çarpı eşitlik
Bereket
Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu
Tadımlık hile
Öğrenci hareketleri: İsrail’e karşı ama düzene karşı mı?
Netanyahu’ya tutuklama tehdidi ve Amerika’nın uluslararası itibarı