|
Kriz dönemlerinde stratejik yeniliklerle ayakta kalınır

Yerinden yönetilmekten daha çok merkezden yönetilen Türkiye''nin, girişimci kültürü zenginleşerek, yeni boyutlar kazanamamıştır. Devlet odaklı yönetim anlayışı, Türkiye''de farklı olmayı ve risk almayı gerektiren girişimciliğin, gelişme hızını düşürmüştür. Dünya ticaret hacminin yıldan yıla artması, uluslararası pazarlarda rekabet üstünlüğü kazanmanın güçlükleri ve küresel krizler, büyük ya da küçük bütün girişimcileri, stratejik yenilikler yapmaya zorluyor.

Küresel kriz dönemlerinde girişimciler, işletmelerinin satışlarını artırmaktan önce verimliliklerini artırmaya odaklanmalıdırlar. İşletmelerde satışların artırılması bir büyüklük ölçüsüdür. Ancak işletmelerin satışlarının büyük olması, verimliliklerinin de büyük olması anlamına gelmez. Kriz dönemlerinde, işletmeleri satışlarının yüksekliği değil, verimliliklerinin yüksekliği ayakta tutar. Bütün ülkelerin birbirine kapı komşusu olduğu bir dünyada, işletmelerin rekabet üstünlüğü, verimlilik artışlarından kaynaklanır.

Hafta başında Anadolu girişimciliğinin üniversitesi olan Bursa''da, Mustafa Gürses''in öncülüğünde, BEKSİYAD''ın düzenlediği toplantıya konuşmacı olarak katıldım. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Alpay''ın yönettiği toplantıda, Mesut Okyay, Ömer Yıldız, Salih Bahadır, Kadir Oruç, Rıdvan Güler, Alaaddin Başaran, Tekin Alptekin, Arif Çelenk, Mahmut Kanık, Erdoğan Baş, Orhan Kaymak, Berat Em ve diğer katılımcılarla “Kriz Dönemlerinde İşletmelerin Rekabet Üstünlüğü Sağlamalarında Stratejik Yeniliklerin Önemi”ni tartıştık.

Türkiye''de büyük küçük bir milyona yakın şirket vardır. Bunlardan beş yüzü ilk sıralarda yer alır. İlk sıralarda yer alan ve yeni ortaklara açık olanlar, kriz dönemlerinde pazardan çekilmezler, girişimciler tarafından satın alınırlar. Çünkü, onların yıllar içinde oluşmuş bir kültürleri, bir değerleri ve bir markaları vardır. Bu yüzden, küçük işletmelerin uzun ömürlü olabilmeleri için, verimlilikleriyle birlikte değerlerini artırma yanında, stratejik yenilik yapmaları da zorunludur.

Küçük işletmelerin rakiplerinden daha verimli olmaları ve rekabet üstünlüğü kazanmaları, yaptıkları stratejik yeniliklere dayanır. Stratejik yenilik yapmak demek, kendi alanında yepyeni bir rekabet düzlemine sıçramak demektir. Küçük işletmeler pazarlarda rekabet üstünlüğünü, bilinen pazarlama yöntemlerini yerle bir eden, yeni, kimsenin bilmediği satış yöntemleri ve hiç bilinmeyen gizli pazarlarla kazanırlar.

Filler gibi, çok güçlü olan büyük işletmeler karşısında küçük işletmeler, kendilerine pireler gibi hareket etme yeteneği kazandıran stratejik yeniliklerle, rekabet üstünlüğü kazanabilirler. İşletmelerin başarılı olmasında sorun, büyük ya da küçük olmak değil, kriz dönemlerinde hızlı ve doğru kararlar alabilmektir.

Küresel kriz dönemlerinde, büyük ve yavaş işletmeler değil, küçük ve hızlı işletmeler ayakta kalırlar. Rekabetin giderek hız ve yoğunluk kazandığı işletmeler dünyasında, büyük balık olanlardan daha çok hızlı balık olanlar başarılı olurlar.

Büyük işletmeler kaybetmemeye, küçük işletmeler ise, kazanmaya odaklanırlar.

Küçük işletmelerde her çalışan bir girişimcidir.

Stratejik yenilik yapmak girişimcilerin işidir.

Yenilik yapan yenilmez.

15 yıl önce
Kriz dönemlerinde stratejik yeniliklerle ayakta kalınır
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle