|
‘Boğmaca Matı’: Türkiye safra atıyor
Türkiye, DEAŞ'ın en zayıf noktası(ydı). Bütün vahşetine karşın gözünün kesmediği tek ülke de Türkiye oldu. Bölgedeki işine önce Ankara'yı rehin alarak başladığını da unutmayınız. Birazdan yerli/yabancı 'abandone' olanlara durumu izah edeceğiz ama…

İç politika açısından: 'TBMM başkanlığı için yapılan hamle' ne ise, “koalisyon/erken seçim” sürecinin ilerlediği zamanlamada DEAŞ-PKK ve Gezi-6/7 Ekim olayları benzerlerine açılan tüm cephelerin toplamı aynıdır. Sadece çapı farklıdır. Üstelik Batıyı bir çırpıda arkalayan, küresel medyanın biteviye ve haksız ithamlarını kesmekle kalmayıp, “oyun değişti, işler değişti”ye bağlayan bir gambittir.

Muhalefet ve medyanın haline bakın.
Korkuları; ABD ve Türkiye'nin, AB ve NATO'yu da kucaklayarak olası erken seçim öncesinde tokalaşmasıdır.
Bu yüzden Washington mahreçli haberlerinin meali, Washington ile Ankara arasındaki çapakların sivriltilmesi üzerine kuruluyor. ABD'nin 'oyun değişti'sini anlamıyorlar.

Muhalefet partileri değil strateji geliştirmek, günü idare edecek laf bile bulamıyorlar. İşte HDP?.. Sokak ağzını sevmem ama yeridir; “aklını aldılar!” (AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini: “Şimdi Demirtaş'ı aradım. PKK'nın terörist faaliyetlerini kınıyorum. Barış süreci için çalışmaya devam etmek gerekiyor.” 26/04)

STRATEJİK MERKEZ-KAÇ NASIL YARATILIR?

Ankara'nın Suriye açmazını bozması ve DEAŞ-PKK cephelerine kâbus gibi çökmesinin herkesi şaşırttığını söylemek gerekiyor ki, üzerinden zaman geçmesine rağmen “muhalif tüm kesimler”den ne olduğunu, nasıl gelişeceğini anlayan çıkmadı. Türkiye'nin İncirlik'i müttefiklerine açarak, buna kendisini ekleyerek, sahne sırası önceden belirlenmiş NATO'yu da işe katarak yaptığı manevra herkese ilginç geliyor.
Bu “merkez-kaç” kuvveti yaratmaktır
; ağırlıkların hepsini birden savuruyor Ankara…

Ama bundan daha ilginç olan; herkes, “nasıl yani Türkiye'nin Suriye politikası mı değişti” veya durumu kurtarmak için, “Türkiye'nin Şam politikasını değiştirmesi gerektiğini bin kere söyledik, bak düzeltiyor işte” şeklindeki öngörüsüzlük korkularının üzerinde bir hal, merak var; Amerika Birleşik Devletleri'nin aynı hız ve eş-güdümle kuzey Suriye'de sınırlı bir “özel bir bölge” oluşturulmasını-ki sürekli ve açık biçimde reddediyordu-nasıl kabul ettiği?..

Aslında yaptığının tercümesi şudur;
Beyaz Saray gündemi Esad'ı devirmeye yöneltiyor
. Bölge ülkeleri tarafından desteklenen güçlerce kullanılabilecek
bir operasyon üssü kurmanın ilk adımı olarak da Türkiye'nin kuzey Suriye'de, “özel bir bölge” oluşturulması yönündeki isteğine boyun eğiyor

Peki konu Suriye olduğunda ilk akla gelen “Suriye demek Rusya demek” düsturu? Böylesi bir aklın Kremlin'i atlaması mümkün mü? Moskova, DEAŞ dosyasında açık müttefiktir. Orta-Asya orada durduğu sürece tersi de olamaz! Esad için ise, Obama'nın, “ikinci aşama Ruslar'ı ikna etmek” dediği randevunun tarihi 3 Ağustos ve yeri Doha-Katar. Kerry ve Lavrov oturup bunu konuşacaklar. ('Kerry, Lavrov to Discuss Syria in Doha', 24/07, Sputnik.)

Türkiye ve ABD'nin Suriye politikalarının tamamen değil ama birbirlerine yakınlaşacak kadar değiştiğini görmek gerekiyor.
ABD Türkiye olmadan IŞİD'i, Türkiye ABD olmadan Şam'ı köreltemiyor.

İşte…
Yakınlaşma bu aşamadan sonra Türkiye'ye yönelik dış ataklarla iç muhalefeti kuşatma harekâtına kendiliğinden dönüşüyor
. Buna satrançta “boğmaca matı” denir. 'Hareketi kendi piyonları tarafından engellenmiş şahın, rakip tarafından mat edilmesidir.' Nadir durumdur ve sadece sizin hesaplamalarınıza değil rakibinizin hesapsızlığına da dayanır.

ORTA BOY HARİTAYI MASAYA AÇALIM…

Ve bunlar dahi ortalama okumalardır. Hep küçük haritadır. Bir beden büyüğünü deneyelim…

1. ABD'nin bu hamlesi aynı zamanda Ankara ve Riyad'ın İran nükleer anlaşması karşısındaki stresini azaltmadır. 2. İran nükleer anlaşmasının ardından Washington ve Tahran'ın IŞİD'e karşı birlikte çalışacağı havası oluşmuş/pompalanmış, bunun Türkiye'nin stratejik önemini azaltacağından kaygılanılmıştı. Bitti! 3. Washington bunu yaparken Esad karşıtı bölgesel ittifakları destekliyor görüntüsü de vermeyecek. 4. Türkiye-Pakistan hattı Batı noktasında aynılaştı. 5. İran'dan gelen “Biji Kürdistan” çığlıklarını duyun, Erbil'i ziyaret eden İran'ın “efsane” generalini not edin! 6. Eş zamanlı ve garip bir “samimiyet haliyle” Esad'ın; “savaşmak için asker bulamıyoruz” itirafına şaşırın. 7. YPG lideri Salih Müslim'in, “gerekli şartlar oluşursa, “Suriye ordusuna katılırız” çıkışına ağzınız açık bakın. 8. Ukrayna krizi yüzünden enerji hatları boğma teline dönen Avrupa için; petrol-İran-PKK-Barzani-Suriye akıl çizgisi üzerinde düşünün. ('Doğalgaz boru hattına sabotaj PKK'nın işi', 28/07, AA.) 9. Rusya'nın İran-Avrupa eneri koridoru ve Şam'daki İran hâkimiyeti kalemindeki rahatsızlığını kenara yazın.

Ve…

10. ABD Enerji Enformasyon Dairesi (EİA)'nın dumanı üzerinde raporundan; “Türkiye petrol ve doğalgaz iletimi için giderek önem kazanan stratejik bir konumda. Ülkenin Rusya, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinden gelen petrol ve doğalgazın Avrupa'ya iletiminde stratejik önemi artıyor, önemli bir doğalgaz 'hub'ı (toplanma merkezi, bağlantısı) olmaya hazırlanıyor.”

twitter.com/nedretersanel
#Muhalefet partileri
#daeş
#pkk
#ışid
#İç politika
9 yıl önce
‘Boğmaca Matı’: Türkiye safra atıyor
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle