'Konuşan coğrafyalar' da bize “büyük oyun”u anlatır...
“ABD'yi iyi ortaklık ilişkileri geliştirmek istediğimiz büyük bir devlet olarak görüyoruz ve ona bu şekilde yaklaşıyoruz.
ve hayal ürünü”... (30/03)
Vladimir Putin bu sözleri St. Petersburg'da da söylemişti ve o zaman Beyaz Saray'da oturan Obama bu “teklifi” elinin tersiyle itti.
Sonra olanları Ukrayna'dan Suriye'ye kadar hep birlikte izledik, izliyoruz.
Putin bu cümleleri
, Arhangelsk'de kurdu!
Tabii orada kalmadı. Çatıya da çıktı.
'te, Buzul tepelerinin arasında kızıl parkalı fotoğraflarını görmüşsünüzdür.. Orası da çatışmalı alanların 'başında' geliyor.
Buraya ziyaret gerçekleştiren ilk resmi yetkili oldu. Dedi ki, “Rusya Savunma Bakanlığı ve Federal Güvenlik Servisi (FSB) Arktik bölgesindeki ulusal çıkarlarımızı garanti altına almalı ve
'nın etkili bir şekilde işlediğinden emin olmalı”...
Kuzey Denizcilik Rotası dediniz mi ucu Çin'e gider.
Hâlâ “zamanlama mı, mekanlama mı yoksa söz mü” konusunda kararsızsanız, işinizi daha zorlaştırabiliriz!
Aynı gün aynı yer aynı kişi; “Her şeye rağmen, Suriye'de dahil olmak üzere bazı hassas konularda ABD ile
Amerikalıların ilgilendiklerini hissediyoruz. Bu iyi bir sinyal”.
Ayın 30'u devam ediyor; “ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın görevden ayrılmasının artık bu ülkedeki öncelikleri olmadığını belirtti;
Önceliğimiz, Suriye halkının hayatını değiştirmek için ne yapmamız ve
ğini anlamak” dedi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg: “NATO-Rusya Konseyi'nin toplantısında
bilgi paylaşımı yapıldı. Rusya, (batı sınırına yakın) 3 tümeninin, NATO ise (doğu Avrupa'daki) 4 taburunun lokasyonu konusunda bilgilendirme yaptı. Memnunuz”. (30/03)
Bu, 2014'te NATO ve Rusya arasına askıya alınan askeri temasların ilkidir!
“Gerçek işbirliği derinleşiyor”, anlıyoruz.
İyi ama Türkiye nerede?
Bir gün öncesine gidelim.. Rus parlamentosu alt kanadı Duma Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutskiy; “Suriye'nin kuzeydoğusunda 'küçük bir Türkiye' oluşmasından endişeleniyoruz. Türk askerleri El Bab'ı aldı ve Kürtleri Fırat'ın sol kıyısına sürerek başka yerleri de alabilirler. Yani Suriye'nin kuzeydoğusunda
»... (29/03)
Milli Güvenlik Kurulu Kararı; “Ülkemizin sınır güvenliğini sağlamak, DAEŞ terör örgütünün ülkemize yönelik tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönüş imkân vermek maksadıyla yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı başarıyla sonuçlandırılmıştır”. (29/03)
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadiy Gatilov; “Türkiye'nin Suriye'deki rolünü olumlu buluyoruz. Suriye'deki birçok şey Ankara'ya bağlı”.
Son üç alıntı ilintili mi?..
Başbakan; “Bundan sonra güvenliğimizi tehdit edecek yeni bir şey olursa yapılacak harekât başka bir isimle anılır”.('Fırat Kalkanı bitmiştir', 30/03, Hürriyet.)
İki gün içinde popüler olan, “Fırat Kalkanı biter Dicle Kalkanı başlar” sözünü doğruluyor.
Fakat bir zemin inşası da hissediliyor...
Türkiye'nin kaderi o zaten.. Siyah ve beyaz arasında seçim yapmak kısmet olmuyor. Hep griler. Belirsiz seçenekler arasında tercih kullanmak zorunda kalıyoruz.
Yine öyle. Dahası da var...
Ankara, ABD ile Rusya'nın arasında mı kalıyor?
Üçlü ittifak mı söz konusu olan?
Yoksa.. Geleneksel ittifakının, Batı'nın yanında mı olacak?
Öyleyse hangi Batı'nın? Çünkü artık ABD artı Avrupa, AB yok. ABD artı İngiltere var. Bir de Almanya merkezli, Berlin'in (k)uyrukları ile geride kalanlar.
Türkiye, Batı'nın Batısını seçerse de iş bitmiyor.
ABD de tam değil.
Daha bu satırlar yazılırken; “ABD Başkanı Donald Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in, Temsilciler Meclisi ve Senato'nun istihbarat komitelerinin kendisini 'haksız soruşturmadan' muaf tutması karşılığında
yürütülen soruşturmada ifade vereceği bildirildi”. ('Flynn, dokunulmazlık karşılığında çok şey anlatacak', 31/03, Dünya Bülteni.)
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Türkiye ziyareti -perde arkasından büyük beyaz tavşan çıkmaz ise- boştu...
Geriye İngiltere kalıyor ki, Londra “boşanma celbi”ni Avrupa Birliği'ne göndermiş bulunuyor.
Ardından da
ilişkilerinde yeni döneme ilişkin haber/makaleler sökün ediyor.
Batı kaynaklı duyumlar da mevcut; “Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, S. Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve Umman, Brexit sonrası İngiltere ile ticaret anlaşması imzalayabilir”...
Türkiye?
Ankara'ya kin kusan Avrupalı basın organları, İngiltere-Türkiye arasında özel bir ilişkinin kurulabileceğini iki tarafa da pislik atarak aylar öncesinden zaten kabulleniyorlardı; İngiltere insan hakları ihlallerini gözardı ederek Türkiye'ye silah satıyor... ('Britain 'putting arms sales to Turkey above human rights', 22/01, Guardian.)
En iyisi.. 16 Nisan'dan sonra Hindistan'a gidelim.