Geçtiğimiz Perşembe akşamı 'Akıl Odası' herkesin dilinin ucuna kadar gelen ama delilsizlik nedeniyle kurulamayan bir mini “iddia” ortaya attı. (TvNet, 01/12)
Sadece hissiyat gibi duran bu “gariplik”,
gözlemine dayanıyordu…
20 Ocak, ABD'de “seçilmiş Başkan”ın “Başkan”a terfi edeceği zamanı işaretliyor ve tabii “iktidar-muktedir” dengesini baştan kuruyor…
İddia şuydu; yeni Başkan koltuğa oturana kadar, onun da destekleyeceği bir uzlaşıyı,-Ortadoğu çok hayali, kumdan sınırlarına gömmüştür ama-kim bilir, bir barışı imzalayacağı
olabilir…
Kuşkusuz bu tezin uzandığı akıl kollarından en güçlüsü, Türkiye-Rusya-ABD arasında,
tutuyor…
Ve bu ittifakın diğer kolları, Irak, İran, İsrail, S.Arabistan, Mısır'dan doğabilecek olası komplikasyonları da, doğasında mevcut
getirebilirdi…
Bu köşe Klostrofobiktir.. Kapalı, 'dar alanları' sevmez.. Açalım…
“Avrupa Parlamentosu (AP) beklendiği gibi Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 'dondurulması' kararı aldı. AP'deki siyasi gruplar aralarında anlaşmış olduğundan karar 37'ye karşı 479 gibi ezici çoğunlukla kabul edildi”. ('
', 24/11, DW.)
Duymadığınız bir şey?.. Yok. Tarihe bakın!
“Avrupa Parlamentosu, AB'ye üye ülkelerin askeri işbirliğini güçlendirmesi için 'ortak savunma gücü' oluşturulması ve bir askeri operasyonel merkez kurulmasını içeren kararı onayladı. 255 'Hayır' oyuna karşı 369 'Evet' oyu ile kabul edilen kararda,
da yer aldı”. ('
', 26/11, Dünya Bülteni.)
Duymamış olabilirsiniz çünkü o tarihlerde Türkiye'de ve Avrupa'da çok uğultu vardı. Ama siz yine tarihe bakın!
Sürükleyelim…
“Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker'in önerisiyle canlanan 'Avrupa Ordusu'nun kurulması fikri, siyaset, diplomasi ve akademi çevrelerinde tartışılıyor. Kimi yaklaşımlara göre, Juncker'in önerisi, Avrupa başkentlerinin
gösteriyor”. ('
', 11/03/2015, Sputnik.)
Güzel ama yaşlı bir soru var elimizde…
'Avrupa Ordusu'.. ABD'ye rağmen mi ABD'yle birlikte mi?
Tersi açı da makbul… Avrupa Ordusu, Rusya'nın lehine mi, Türkiye'nin lehine mi, ABD ve dahi İngiltere'nin lehine mi?..
Eylül ayında Juncker, Strasbourg'daki Avrupa Parlamentosu'nda Avrupa Birliği'nin durumu ve geleceği hakkında yıllık bir konuşma yapmıştı... (14/09)
“Konuşmasında sık sık birlik ve beraberlik vurgusu yapan Juncker, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma yönünde karar alması ile Birlik'in yara aldığını, kararın endişe ve dedikoduları beraberinde getirdiğini söyledi.
hatırlatan Juncker, 'bazı olumsuz gelişmeler AB'nin
olduğunu gösteriyor. AB'nin kendine ait bir ordusu olmalı. Ve
kavuşturulmalı”. ('Juncker'den Avrupa ordusu sinyali', Milliyet.)
, AB Komisyonu Başkanı yılda bir kere 'AB'nin durumu' konuşması yapıyor. Birlik içinde
paylaşıyor.
,
ve “
ifadelerinden anlıyoruz ki o ordu-kurulabilir, kurulamaz tartışmaları ayrı konu-ABD'ye rağmen değil, hatta ABD'yle birlikte”. Daha fazla savunma harcaması baskısı Washington'a ait ve Trump ile de devam edecek.
, Rusya karşısında ana aktörlerden olan ama AB'den çıkan İngiltere vakasının üzerine-üstelik Avrupa'da yaşanacak seri seçimlerde
korkulurken-
?
, Suriye'de, Ankara-Moskova arasında aleni, işlevsel ve bir madde/olay üzerinde belli değişiklik yapma hali sayılan
var iken…
, bu ayın 15-16'sında gerçekleşecek Avrupa Konseyi zirvesinden Türkiye'ye yönelik 'müzakereleri bitti' kararı çıkabilir mi?
, ABD; Rusya ile ister uzlaşsın-şimdiye kadar gelen açıklamalar o yönde-ister uzlaşmasın, Moskova karşısında etkin/etken olmak istiyorsa Suriye'de masaya oturacak! O masaya daha önce oturmuş ve konuşmalara başlamış Türkiye ve Rusya ile birlikte.
Ankara ve Kremlin, özel olarak Suriye'de genel olarak Ortadoğu'da “yeni katılımcı” için masa düzenliyor,
…
Rusya ve Türkiye “ordularıyla” o masaya oturdular. Fırat Kalkanı'nın yaşamsal önemi budur. “Kendimizi ülkemizde güvende hissettiğimiz zaman çekileceğiz” sözü de odur! ('
', 20/11, Milliyet.)
Bağlayalım; “İngiliz The Times gazetesi: Türkiye ile Rusya, Suriye'nin kuzeyinde kontrolün kimde olacağı konusunda anlaştı. Türkiye'nin dediği oluyor!” (02/12, Hürriyet.)
Trump ve ekibi de bu masaya hazırlanıyor…
Diğerleri ise 15 Temmuz'da 'muhataplarını kaybettiler', 20 Ocak'ta da Yeni Başkan onları kaybedecek…