|
Türkiye Müslüman diye değil, İslam'ı reddetmediği için istemiyorlar
Hani, 'sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim' denir ya.. Başı da sonu da budur; “
Avrupa, sadece Müslüman olduğu i
ç
in de
ğ
il
, İslam'ı reddetmediği i
ç
in de T
ürkiye'yi
istemiyor
”.


*


Perşembe günü AB Bakanı ve Baş-müzakereci Volkan Bozkır Washington'da; “Söz verilen tarihte vizeler kalkmazsa, göçmenlerle ilgili imzalanan 'geri kabul anlaşmasını” feshedebiliriz” dedi.



Bu kartın masaya fırlatılmasının anlamı/zamanı var.. 7 Mart'ta Türkiye ve AB, enerji, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vizelerin Türk vatandaşları için kaldırılması, müzakere fasıllarının açılması ve yasa dışı göç konuları için masaya oturacak.



“Avrupa'nın tarihteki en büyük göç dalgasıyla karşı karşıya olduğu” bir vaka var ortada ve bu Ankara'nın elini ilk defa bu kadar yükseltiyor. “Avantaj” dedikleri bu.



Öte yandan Bozkır'ın, «İllegal göçten nemalanmak isteyen bir örgütlenme var. 6 milyar dolarlık ekonomiden bahsediliyor” sözlerini de anlamalıyız. “Dez-avantaj” da bu.



2P: 'RUSYA AVRUPA'YA DAHİLDİR'


Avrupa Hıristiyanlığı malum; Katolik Kilisesi (Batı) ve Doğu Ortodoks Kilisesi olarak ikiye bölünmüştü ve anlaşmazlık aslında “siyasiydi”. Osmanlı, Ortodoksların dini özgürlüklerine izin verdi ve Katolikler Osmanlı'nın Avrupa'ya yayılması kadar Ortodoks etkisinin yükselmesinden de korktular…



ABD'nin İran'ı oyuna katma giriş
imine di
ğ
er paralel K
üba'dır

ve Obama'nın başkanlık mirası olarak gördüğü bu “kapsama” harekâtı, Havana'ya yapacağı ziyaretle zirveye ulaşacak…



Bunu cepte tutarak önceki gelişmeyi anımsayınız; “Küba'nın başkenti Havana dün akşam Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasında tarihi bir buluşmaya sahne oldu.

962 y
ı
llık
bir ayrılığın ardından ilk kez
bir Papa ile Rus Ortodoks Kilisesi Patriği bir araya geldi.

” ('

', 13/02, BBC.)



Rusların gözünden de okuyalım; “Kilise birliğinin kaybından dolayı iki liderin de üzüntü içinde oldukları vurgulandı, terörizme son vermek için uluslararası topluma birlik çağrısı yapıldı. Papa Francis, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, 'Patrik Kirill ile görüşme tanrının hediyesidir' dedi. Rus Ortodoks Kilisesi'nin lideri, 'görüşme iki kilisenin birlikte çalışabileceğini söyleme imkânını veriyor' dedi. Papa Francis ise, 'kardeşler gibi konuştuk' dedi.” ('

', 02/12, Sputnik.)



Suriye'deki ABD-Rus ortaklığı ile Küba'daki Kilise ortaklığı aynıdır.


Bunu ABD-Rusya arasındaki, “Avrupa kimin elinde kalacak” kavgasıyla karıştırmamak lazım.



AVRUPA'NIN ANKARA'YA YAKIN DENGELERİ


Kronolojik sırayla üç gelişme sunayım, siz uygun mevzilere yerleştirin…



Başbakan Ahmet Davutoğlu; “Düşünün, artık Türk ve

Alman

hükümetleri aynı masanın etrafında ortak Bakanlar Kurulu toplantısı gerçekleştiriyor ve her iki ülkenin Başbakanı'nın eş başkanlığında sorunlarını doğrudan çözüyor. Önümüzdeki dönemde Meclis›ten geçireceğimiz yasalarla vatandaşlarımızın AB'ne vizesiz seyahati için yapılacak çalışmalar tamamlanmış olacak. İngiltere Başbakanı David Cameron'la da başta Suriye olmak üzere önemli konuları ele aldık.

İ
ngiltere

ile mevcut gelişmeler karşısında kaygılarımız müşterek”. (29/01)



Fransa

Ekonomi Bakanı Emmanuel Macron, İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda iki ülke arasındaki ilişkilerin değişebileceği uyarısında bulundu. İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda Calais'teki sığınmacı kampının İngiltere›ye taşınabileceğini, Londra'daki finans kuruluşlarının ise ülkesine davet edilebileceğini söyledi. Macron, 'İlişkimizin koptuğu gün, sığınmacılar artık Calais'te olmayacak' dedi.” (03/03)



“Rusya Ekonomik Kalkınma Bakan Yardımcısı Aleksey Lihaçev:

Türkiye'ye karşı yeni önlemler alınması yönündeki tüm önerileri reddettik.

” (03/03)



Hoş, “beyaz Türkler” de yavaş yavaş umutlarını kesiyorlar ama bu Avrupa'dan, pardon, “Birliği'nden” hayır gelmez!



“Akdeniz uzun süre sakin kalmaya elverişli değil. Deniz ve onu kuşatan kara hem çok değerli hem çok sıkıntılı. Birleşik Devletler ve Rusya arasındaki gerginlikle birlikte dik kafalı ve daha az zengin bir Güney Avrupa'nın karşısında büyük olasılıkla yeniden canlanan Kuzey Afrika'da bir çatışma ihtimali yaratıyor.

Ama en önemli etken Türkiye'nin yükselişi. Tamamen düz bir
ç
izgide değil ama
ç
evresindeki ülkelerin
ç
oğu zayıflarken ya da
ç
atışırken o güçleniyor. Türkiye yükseliyor ve zaman i
ç
inde bu güç Avrupa'yı çok daha fazla etkileyecek.

” ('Avrupa Krizi', George Friedman, Say:298-299.)



İKİ SÜPER SEÇİM…


Artık önümüzde “iki seçim” kaldı…



Muhtemelen 18 Eylül'de gerçekleşecek Rusya seçimleri ve 8 Kasım'da yapılacak ABD Başkanlık seçimleri.



Rusya'da sadece “daha zayıf” bir Putin görme tahmini ve ümidi olan çok batılı var.



ABD de ise daha keskin ve Ortadoğu'da daha aktif bir Başkan görmek isteyen Batılı.



Çok tuzaklı ve katmanlı bir alıntı yapalım mı…



“Eski CIA Başkanı Michael Hayden, 'Trump konusunda ciddi endişelerimin olduğunu söylemeliyim.

Trump başkan dahi olsa, onun sözlerine ordu uymayabilir'

dedi.”



Hayden'in sözlerini dış politika bağlamında kurduğu görünüyor. Zaten, “ordu kanunsuz emirleri dinlemez” cümlesini de kullanmamış olsa, aklımıza

iç politik

bağlam hiç gelmezdi!


#avrupa birliği
#Volkan Bozkır
#iran
#Rusya seçimleri
#Trump
8 yıl önce
Türkiye Müslüman diye değil, İslam'ı reddetmediği için istemiyorlar
İyi Ki Varsınız
Bir Başka Mesele: Neden cinsiyet değiştiriyorlar?
Birliğe çağrı
Adamın adı Filistin
Dünya bu gençlerle güzelleşecek