Aslan solcular, sanat ve ahlak

Sol (Komünist, Sosyalist ve Sosyaldemokrat terimlerini de içkin olarak), Sovyet rejiminin yıkıldığı günden beri, “kurumlaşmış despotik düzenleri yıkma” iddiasını siyaseten bitirmek zorunda kalarak, bu iddiasını sadece “sanat” ve “ahlak” alanlarında, gücünün elverdiğince yaşatma tutumunu seçti.

Söz konusu iddiasını “siyaseten” sürdürmesi mümkün değildi çünkü, Rusya bir yana, Sovyetlerin nüfuz alanında oluşan yeni muz cumhuriyetlerindeki halklara “tebessüm” etmeyi bile unutturduğu “nihayet” tüm somutluğuyla ortaya çıkmış ve dolayısıyla Sol'un da tıpkı Aydınlanma gibi zulüm, acı ve gözyaşından başka bir bir şey üretmediği sabit olmuştu.

Nitekim, Sol'un son siyasi denemelerinden biri olan, Yunanistan'daki Radikal Sol Koalisyon (SYRİZA), ülkeyi IMF'in ellerine teslim etme çabasından öte normal ve umut vaadeden bir karşılığa da erişemedi.

Oysa ki, SYRİZA'nın seçim başarısı, Solcuları, en az bizdeki “aslan solcular” kadar çok sevindirmişti ama bu onlara üç günlük bir neşe sağlamakla kala kaldı.

Sol'un sahiplendiği “sanat” alanında da işler siyasettekiyle benzer bir noktaya gelip dayandı aslında.

Bunun siyasettekinden tek farkı “bireysel yaratım çabası” olarak icraya ve savunmaya elverişli olmasıydı.

Ancak Kapitalizm, sanatı dekoratif çalışmaya indirgeyip, onu “ticari bir sektör” olarak yeniden dizayn edince, sanatla “kurumlaşmış despotik düzenleri yıkma” iddası da bireysel planda, verili toplumsal değerlere, düşüncelere ve kanaatlere karşı “saygısızlık” edebilme “başarısı” olarak, riskli bir alana dönüştü.

Bugün bu “başarı” yönünde inat eden Sol sanatçılar, sadece Türkiye'de değil dünya genelinde, ya holdinglerin bekleme salonlarını süslemek zorunda kalan zanaatkarlar ya da güya sanatında ısrar eden yeni yoksullar grubu olarak ancak varlık gösterebilmektedirler.

Özellikle “sanatı desteklemeyi”, halkın kültürel yapısıyla uyumlu olma şartına bağlıyan ülkelerde ve dolayısıyla Türkiye'de Sol sanatçılar, asıl “beslenme kaynağının” bu nedenle kurumasıyla, devlet karşıtı sokak hareketlerinin, (Gezi örneğinde olduğu gibi) şehirlerdeki kimi eşkıya kalkışmalarının önde yürüyenleri olarak birer karikatür malzemesine dönüşüverdiler.

“Ahlak” alanındaki varlıklarına ve etkilerine gelince:

Buradaki durumlarını, ABD Yüksek Mahkemesi'nin, eşcinsel evliliklere ulusal düzeyde izin vermesini izleyen tepkilerinden sıcağı sıcağına okumak mümkündür.

Eskiden olsa, bunu salt “emperyalist ABD”nin aldığı bir karar olması bakımından “emekçilerin toplumsal barışına karşı açılmış bir savaş” olarak niteleyip, tezelden bir sokak yürüyüşü düzenleyecek olan aslan-solcular, tam aksine bugün CHP'li ve HDP/PKK'lı milletvekilleri de dahil olmak üzere, nonoş-top-severlerin yürüyüşünde en ön safta yer aldılar.

Konunun eşitlikçilik, özgürlükçülük, insan hakları vb. Batı demokrasisinin, içi boş ama çok cafcaflı terimleri üzerinden tartışılıp tartışılamayacağı ayrı bir konu.

Burada önemli olan, aslan-solcuların hareket noktasının yine “kurumlaşmış despotik düzenleri yıkma” iddasından başka bir amaç içermeyişidir.

Çünkü, verdikleri mevcut resme göre, aslan solcular toplum tarafından “ahlak” adına benimsenmiş her ne varsa, bunu “ahlaksızlığa”, diğer bir söyleyişle kendi “ahlaksızlık ahlakına” ugunlaştırmaya ve buna dair her yeni oluşumu, imkanı ve ihtimali, kendi varlıklarını hatırlatmak adına “kırk yılda yakalanmış eşsiz bir fırsat”a dönüştürmeye çalışıyorlar.

Aslan solcular'ın bu fırsatla da yetinmeyeceklerinden, bundan insanı ve dolayısıyla toplumları ifsat edecek yeni fırsatlar üretebileceklerinden hiç kuşkunuz olmasın.

Örneğin insan-hayvan evlilik hakkından(!), baba/anne-kız-oğul ve kardeş evlilik hakkına(!) her türlü ahlaksızlığa ima, neden ve köprü teşkil edecek girişimlerde bulunmaları, ilgili nümayişlerde en ön safta yer tutmaları, bayraktarlık yapmaları (malum resme bakınca) imkansızmış gibi görünmüyor.

Dolayısıyla, “ahlaksızlık alanı, adi sanatla birlikte aslan solcuların son siperidir” hükmü, kendi çabaları sayesinde giderek daha da pekişiyor.

twitter.com/OmerLekesiz

#Komünist

#Sosyalist

#Sovyet rejimi

#Radikal Sol Koalisyon

#yunanistan

#rusya