|
Pusuda bekleyenler
Ordunun asıl görev alanına çekilmesinden sağlık sektöründeki düzenlemelere, parti kapatmanın zorlaştırılmasından temelleri sağlamlaştırılmış ekonomiye, düşünce ve kılık kıyafet özgürlüğünden toplumsal ihtiyaçlara göre yeniden şekillendirilen eğitime... devrim niteliğindeki kararların son iki yılda AK Parti iktidarları tarafından alındığı ve uygulamaya konulduğu malumdur.

Güçlü iktidarların yaptığı devrimler, ona kör bir inatla muhalefet edenlerin şerlerine kısmen maruz kalsa da, halka dayanan gücün devamlılığı ve onun devrimleri yapma ve yaşatma yönündeki kararlılığı, muhalifleri birer pusu hükmündeki kendi mevzilerine çekilmeye mecbur bırakır.

Bu yüzden devrimler, istisna kuralının her zaman ve şartta geçerli olduğu bir yönetim şeklinde, pusudakilerin potansiyel tasallutlarına ve tecavüzlerine bırakılamadığı gibi, onların insafa gelme, doğruyu anlama tenezzüllerine da havale edilemez.

Bu maksatla, devrimlerin sürekliliği için yeni bir neslin yetiştirilmesi hedeflenir ve güçlü iktidarların devamı bunun bir gereği olarak talep edilir ki, nitekim yeni seçimden beklenen de özetle budur.

Asıl bu nedenle tutumları, parlamento içi ve parlamento dışı muhahalefetin bilenen sınırlarını aşarak, müstemlekeci bir mecraya evrilen pusucular da ellerindeki her türlü nifak çıkarma, terör üretme, halkı yanıltma, devletin ve milletin düşmanlarıyla iş birliği kurma imkanlarını, hem hazırda güçlü iktidarın sürmesini engelleme hem de doğru devrimlerin bilinçli taşıyıcıları olacak yeni neslin yetişmesini geciktirme yönünde seferber ederler ki, nitekim yeni seçimin arefesinde çıkartılan her krizin mahiyeti, maksadı da özetle budur.

Bu gün,

-Türkiye'yi bölme projesi olan HDPKK, sergilediği mevcut vahşetler, kıydığı masum canlar üzerinden korku üreterek milleti bölünmeye razı etmek, seçimde yüksek oy oranlarına ulaşarak Batılı işbirlikçilerine “bu orandaki halk bölünmeyi istiyor” dedirtmek için,

-Milletin ezeli düşmanları olan Batılı ve Doğulu sömürgeciler, parmaklarında oynatabilecekleri güçsüz, iradesiz, hedefsiz ve kişiliksiz bir koalisyon ortamının doğması için,

-Dedeleri padişahları bağma teşebbüsleriyle, imparatorluğu batırma başarılarıyla maruf müstemlekeci, şahsiyetsiz, hüviyetsiz aydın müsvetteleri, Batılı sahiplerine paryalıklarını gönül rahatlığıyla sunmak için,

-Malum ve onun başını çektiği Paralel Medya, “imam keçi çaldı” haberlerini yeniden üretmek, Kur'an kurslarına, İmam Hatiplere saldırmak, inancından dolayı halkı tezyir ve tahkir edebilmek için,

-Birçok üniversitenin rektörü, yüzde kırkın kokusunu aldığı anda İstanbul'daki ikinci büyük üniversitenin başlattığı şekilde, akademisyen kıyımını, başörtü zulmünü yaygınlaştırmak için,

-Takiyyeci cibilliyetleri gereği, bir mümin imanıyla bağlı oldukları Uzaktaki Kara Çukur'a topluluklar içinde ağız dolusu küfrederek kendilerini sakladıklarını zanneden kripto Paraleller, şeytanı bile hayrette bırakacak fitne düzenlemelerine yeniden başlamak için,

-Enerji sektöründe hakimiyet kuran medya patronları ve bunların belirlediği, destek verdiği Paralel yöneticiler, ülkeyi tümüyle dışa bağımlı hale getirmek için,

-İsrail destekli para babaları, milleti yine yetmiş sente muhtaç etmek, yabancı ülkelerin pasaport gişeleri önünde boyun büktürerek onları utanca boğmak için,

el an pusuda beklemektedirler.

Bunların (Allah muhafaza) tırnakları yer tuttuğu anda, başta HDPKK'lı siyasi dansözlerin vaki şımarıklığının daha hangi boyutlara ulaşacağını, son on iki yılda kazanılan insanca yaşama şansının, hak ve özürlükleri doğru kullanma huzurunun ve güveninin hangi olumsuzluklarla yer değiştireceğini, dolayısıyla kendine, ülkesine ve milletine güvenen yeni bir neslin yetiştirilmesinin de artık hayal olacağını hatırlatmaya bile gerek yok.

İşte bu nedenlere, pususdakilerin kendi kin, hınç, tertip ve tezgahlarında kahrolmaları, milli yürüşün sürmesi, yarınların güvence altına alınması ve sorumluluğunu, görevlerini müdrik yeni bir neslin yetiştirlebilmesi için, bugün AK Parti'den yana olmamız, imkanımız dahilindeki her şeyle (ki, bunun en azı pusuculara buğz etmektir) AK Parti kadrolarına destek vermemiz gerekmektedir.

*

Zeytinburnu Belediyesi'nin kültür faaliyetleri kapsamında, yarından başlayarak Mayıs ayına kadar (ayda bir defa) sanat üzerine konuşacağız. Bu konuşmalarımıza “Sanat Bizim Neyimize” ana başlığını seçmiş olsak da, asıl doğdukları zihniyet ve kültürün içinden geleneksel sanatlarda mümkün bir nazariyatın arayışında olacağız. Konuyla birinci dereceden ilgili olanlarla, yarın saat 19:30'da Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'nde buluşmak dileğiyle...
#Takiyyeci
#kin
#hınç
#tertip
#ak parti
9 yıl önce
Pusuda bekleyenler
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle