|
Sır’lı elemanlar
Adı,
Adil Öksüz.


FETÖ başının, muteber ve mutemet elemanlarından biri.



Başarısız darbe kalkışmasının ilk saatlerinde, FETÖ'nün silahlı katilleri halkı tararken ve dalı karılmış güller gibi vatan toprağına düşerken şehitler…



Adil Öksüz, Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının rehin tutuldukları Mürtet / Akıncılar Hava Üssü'nün yakınlarında, elinde kocaman bir çantayla yakalanıyor.



Savcılıkta sorgulandıktan sonra, tutuklanması kaydıyla sevkedildiği mahkemenin Köksal Şahin ve Çetin Sönmez adlı FETÖ'cü hakimleri tarafından

.



Yeni Şafak'ın “

" başlığıyla verdiği bu haber, savunmasız, silahsız olarak canını dişine takıp darbe girişimine karşı ağır makinalıların, tankların önünde canını dişine takarak, örülen etten duvarda yer alan herkese parmak ısırttı.



Kimdi bu Adil Öksüz?



FETÖ başının Pensilvanya'daki malikanesiyle Türkiye arasında mekik dokuyan biri.



Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde



Yani son tahlilde kendini devlete beslettiren FETÖ'cü bir mortolos.



Aynı zamanda hem FETÖ başının hem de başarısız darbe girişiminin kara kutusu.



FETÖ'cü hakimler eliyle yakayı sıyırdıktan sonra fakültedeki odasında yapılan aramada, masa çekmecesinden Fetullah Gülen'in

Kalbin Zümrüt Tepeleri

adlı kitabı çıkmış. Elemanın üstlendiği rollere bakınca bu kitabı bir tür şifre, kod ya da parola olarak kullandığına hükmetmek mümkün.



Salıverilmesi, enselenmesinden daha kolay gerçekleştirilen bu elemanın, kayınpederinin evindeki garaja çekilmiş arabasının plakasında da

yazıyor.



Salıverildiği günden bugüne güvenlik güçleri, her yerde işte bu sır'lı elemanı arıyor.



Bunları yazarken, televizyondan da Başkanı dinliyorum.



Başkanın her konuşması tarihi bir belge niteliği taşıyor. Dolayısıyla tarih de bizim düştüğümüz kayıtlardan çok bunlara göre yazılacak. O nedenle “şu haber bombardımanında unutulmasın" diye bu konuşmadan, ele aldığım konuyla da bağlantılı olarak şunları kaydediyorum:



“Birileri cemaat diyor bunların cemaatle alakası yok bunlar tam bir terör örgütüdür. Fetullahçı Terör Örgütü bu ülkede aileleri birbirinden ayırdı. Hatırlarsanız bunları ben hep Haşhaşi olarak tanımladım; bunlar Hasan Sabbah'ın izinden gider. Bunların iyi yetişmiş kadroları var şeytan da iyi yetişmişti. İlk isyan eden oldu. Bunlar Allah'ı istismar ederek milleti aldattılar, ilmi istismar ederek milleti aldattılar ve milleti 'himmet' diyerek soydular soğana çevirdiler. Şimdi her şey meydana çıkıyor, daha çok şeyler çıkacak. Daha noktayı koymuş değiliz, bu bir virgüldür, daha devam ediyoruz. Rehavet yok, gevşemek yok, kararlı bir şekilde bu süreci devam ettirmek durumundayız."



Adil Öksüz'ün de, şeytana papucunu ters giydirecek kadar iyi yetişmiş biri olduğu kuşku götürmüyor. Sakladığı ya da temsil ettiği sırrın Başkan'ın vurgu yaptığı isimlerden ve yapılardakinden daha da geliştirilerek üretildiği ise malum.



Dolayısıyla Adil Öksüz'ü yakalamak ve sorgulamak, sıradan bir Amerika-Türkiye mektupçusunun yakalanmasından çok daha büyük bir önem taşıyor.



Bu manada karakutu doğru bir adlandırma. Çünkü bu kutunun içinde başarısız darbe girişiminin planlarından başka, Fetullah Terör Örgütü'nün batınına mahsus verilerin yer alabileceği anlaşılabiliyor.



Başkan'ın aynı konuşmadaki cümlesiyle, “

Alçaklık bir karakter meselesidir, zaman ve mekan sınırı tanımaz.

"



Yaşadığımız hadiseler sonrasında bu alçakların, yöneticilerimizin, önemli mevkilerin ve stratejik alanların ne denli yakınında bulunduklarına bir kez daha tanık olduk.



Haliyle bugün her çukurda aranan o alçakların, takiyye yoluyla kendilerini bizden biriymiş göstererek, aranmamanın emniyetiyle kendilerini daha iyi kamufle edebildiklerini de gözden, ihtimalden uzak tutmamamız gerekiyor.



Elbette artık cin şişeden çıktı; FETÖ elemanları ve ilişkileri çevresinde paranoyadan arındırılmış şüphelerin, doğru sorular şeklinde sorulmasını artık kimse engelleyemez.



Bu manada hala FETÖ güçlerinin (14 Ağustos korkutmaları babında) uygulayabilecekleri kimi

engizisyon kararları

da Allah'ın izniyle kimseye sökmez.



Bize düşen, Adil Öksüz gibi, gizli ya da açık karakutuların tuzağına bir daha düşmemek, onları, onlara yardım ve yataklık yapanları, içten içer muhabbet besleyenleri ferasetle keşfetmek ve ifşa etmektir.



Çünkü

mümin, bir kez sokulduğu delikten tekrar sokulmasına izin vermez

.


#Adil Öksüz
#FETÖ
#Fetullah Gülen
8 yıl önce
Sır’lı elemanlar
Böyle bir başkanı kim istemez ki?
Kara dinlilerle milletin savaşı
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı