|
Bu senaryo ters teper

Ankara''da bir telaş ki sormayın gitsin. 12 Haziran seçimlerinde sandıktan istedikleri istikamette sonuç almak isteyen siyaset mühendisleri öylesine yoğun mesai yapıyorlar ki, kimi zaman birlikte iş tuttukları aktörler bile kendilerine verilen rolleri kavrayamadan ya oyundan düşüyorlar, ya da farklı rollere kaydırılıyorlar.

Mesela Süheyl Batum...

Demokrat Parti''ye genel başkan olacağı konuşulurken kendini CHP Genel Sekreteri bulmuştu.

Mesela Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk...

Partisinin kongresinden birgün önce ekranlarda aday olacağını ifade ederken, ertesi günü salona bile gelemedi. Bu durum Türk siyasi tarihinde belki de bir ilk.

Tıpkı 2007 yılı Nisan ayında cumhurbaşlanlığı seçim sürecinde, bilinmeyen bir nedenle Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar''ın son anda Meclis Genel Kurulu''na girmekten vazgeçmesi gibi...

AK Parti''ye siyasi satranç oyununda şah çekmek için ne taşlar kurban ediliyor. 12 Haziran seçimleri yaklaşırken siyaset sahnesinde senaryo öylesine hızlı değişiyor ki, oyuncuların birçoğu oyunun ilerleyen dakikalarında nasıl bir rol üstlenecekleri ve repliklerin nasıl olacağı konusunda bile fikir sahibi değil. Senaryonun bütününü gören oyuncu yok

Nitekim Demokrat Parti''nin Meclis''te bulunan tek milletvekili olan eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz da tablodaki belirsizlik karşısında partisinden istifa etmiş. Kendi çapında siyasi bir kurt sayılan Sayın Cindoruk ve Sayın Yılmaz bile tam olarak neler sahnelendiğini anlayamadan oyundan düşmek zorunda kalmışlarsa, varın gerisini siz düşünün.

Partide bir eksen kaymasından söz edilse de, Demokrat Parti''ye genel başkan olması beklenirken CHP''de parti yönetimine giren isimlerin bulunduğu bir ortamda hangi eksenden söz edeceksiniz. Tek eksen var, o da, hangi yolla olursa olsun AK Parti''yi alaşağı etmek.

Sandıkta AK Parti ile başedemeyeceğine kanaat getiren aktörler önce TSK''yı diktiler karşısına. Bundan sonuç alamayınca yargı üzerinden amaçlarını gerçekleştirmek istediler. Anayasa Mahkemesi''ndeki kapatma davası da, Yargıtay ve HSYK''nın siyasi aktör gibi davranması da sonuç vermeyince, üstelik tüm bu kurumlar kamuoyu nezdinde yıpranınca, bu defa sandık öncesi siyaseti yeniden dizayn etme telaşına düştüler. Siyaset dışı kurumlar arasında siyasi aktör rolünü son zamanlarda Danıştay oynuyor. Bir müddet de onun hamlelerini izleyecek ülke. Seçime kadar bu yöndeki oyunlara şahit olacağız birbiri ardına.

Seçim sürecinde Namık Kemal Zeybek liderliğindeki Demokrat Parti''nin özellikle Doğan Medya Grubu desteği ile yıldızının parlatılmak isteneceği aşikar. Bu yolla AK Parti oylarını bölme düşüncesi bence sandıkta ters teper. Milliyetçi söylemleri ile dikkat çeken eski MHP''li Sayın Zeybek AK Parti''den farzımuhal 3 puan götürse bile, bu durum AK Parti için çok şey değiştirmez belki ama, bu söylem MHP''den 2 puan götürürse MHP için çok şey fark eder. 2007 seçimlerinde yüzde 5.4 alabilen DP''nin oyları bakalım sandıkta nasıl dağılacak.

Sayın Zeybek liderliğindeki Demokrat Parti, 2002 seçimlerinde Genç Parti''nin MHP''ye çıkardığı ağır fatura gibi siyasi bir sonuç da tattırabilir MHP''ye. İşin ucunda AK Parti oylarını bölelim derken, MHP''yi baraj altı etmek de var.

Bir kasetle siyaseti dizayn etmenin mümkün olduğu kaypak bir zeminde yol almaya devam ediyor ülke. Milletin getirmediklerini aynı yolla götürmek çok kolay. Millete arkasını dayayanlar ise yine ancak millet tarafından götürülebileceklerinin farkında iseler, daha sağlam bir zemine yatırım yapıyorlar demektir.

Yaşananlara sadece siyasi bir gerilim filmi gibi bakmayın. İzlerken eğlenmenin de keyfini çıkarın aynı zamanda. Komik şeyler de oluyor siyaset sahnesinde.

Tuvalet şifresi
Milliyet''te, 9 yıldır Türkiye''de faaliyet gösteren ABD''li ünlü kahve mağazası zinciriyle ilgili bir haber
. Haber Hürriyet''te de yer
. Haberde, ilk olarak İstanbul Kadıköy şubesinde şifreli tuvalet uygulamasını başlatan kuruluşun, Türkiye''deki diğer şubelerinde de uygulamayı yaygınlaştırdığı aktarılıyordu.

Müşteriler, alışveriş yaptıkları fişin üzerinde yer alan şifre ile tuvaleti kullanabiliyorlar. Her müşteri için ayrı şifre verilmiyor. Kuşkusuz uygulamanın en önemli yanı, mağazanın yolgeçen hanına dönmesine engellemek ve müşteri olmayanların ortada dolaşmasını mani olmak.

İşin komik tarafı, hangi akla hizmetse, habere yer veren her iki gazete de, Kadıköy mağazasında şu sıra kullanılan şifreyi de vermişler. Şifre medyada yayınlanacak olsaydı, bu tür bir uygulamaya gerek var mıydı. Her iki gazetenin okuyucularına geçtiği kıyağın etkisi nasıl olacak bakalım. Yayınladıkları şifreden sonra mağazada beleş tuvalet kuyruğu oluşacak mı? Bu gidişle, tirajı artırmak için tuvalet şifresi bile yayınlamaya başlar kimi gazeteler. Haydi bugün bizdensiniz diye...

13 yıl önce
Bu senaryo ters teper
1995'teki Refah efsanesi ve 'diğer' Saadetliler…
Sivil Şeyh
Memnuniyetle müşahede edilmiştir ki...
Bir İslami hareket lideri olarak Abdelilah Benkiran’ın vasiyetleri
Bu da bizim mutluluğumuz