sevgili okuyucum;
özgürlük dünyasında, teşebbüs hürriyetinin geçerli olduğu ülkelerde câri olan prensip; bir insanın, refah ve mutluluğu devletten değil, kendi gayret ve himmetinden beklemesi gerektiği hususudur..
yetişkin bir kişinin çalıştığı işten aldığı ücret, ona kâfi gelmiyorsa ya daha fazla ücret alacağı bir işbulmak, veyahut ta ayırabileceği veya artırabileceği zaman parçalarında para kazanabileceği yeni iş sahaları keşfetmektir..
bulunduğu bölgede yüksek kazanç getiren iş sahalarının, üretim alanlarının, hizmet çeşitlerinin tek tek incelenmesi; araştırılması gerekir.. insanın zevkine, meşrebine ve şartlarına uygun çalışma çeşitlerini ciddi surette gayret göstererek tesbit etmesi icabetmektedir..
şunu peşinen hemen söylemeliyiz ki, kişi nafakasını çıkarmak için başvuracağı çalışma ve hizmet sahalarını tayin etmek ve faaliyete başlamak için enerjik hareket etmelidir.. çalışma ve gayretlerini plânlı ve düzenli olarak yürütmelidir..
1- evvelâ meslek ve hizmet çeşitlerini belirlemelidir..
2- kendisine dostluk duygusu taşıyan kişilerle, iş bulma ve iş tayin etmek hususunda istişare etmelidir..
3- fabrikalardaki, şirketlerdeki, üretim sahalarındaki safhaları, vazifeleri incelemeli, onların mahiyetlerini ve çerçevelerini tesbit ve tarif etmeli, kendi gücüne, zevkine, bilgisine ve kaabiliyetine uygun olanların bir listesini yapmalıdır..
bu iş ve üretim kurumlarıyle temasa geçerken açık yüreklilikle niyetini ve maksadını beyan etmekten çekinmemelidir..
4- gençlik yıllarımda tarih öğretmeni olan zeki bir arkadaşın maaşı, ev kiralamaya bile yetmediği için ilâve ücret kazanmak için bulduğu çareleri hatırlayıp onu takdir etmekten kendimi alamamıştım.. şimdi artık yaşlanmış ve hayatını düzene sokmuş olan bu öğretmen, otelleri dolaşarak otel sahiplerinin çocuklarına matematik, ingilizce gibi dersler vererek, karşılığında lüks otellerde bir odada ikamet etmiş ve barınma ihtiyacını böyle karşılamıştı.. manifaturacı birkaç kişiyle temas ederek yine ders vermiş, giyeceği elbiseleri bu suretle alnının teriyle kazanmıştı.. henüz evlenmemiş bulunduğu için karnını da lokanta sahiplerinin evladlarına yine ders vererek doyurmuştu..
bu eski bir hatıra; insanın, hayatın zaruret ve sıkıntıları karşısında nasıl kendi gücüne, kendi alınterine ve kendi emeğine güvenmesi lâzımgeldiğini gösteren bir örnekten ibarettir..
5- mesleğinizin sağladığı gelir, kâfi gelmiyorsa, yeni meslekler, yeni iş imkânları bulmak imkânsız değildir.. bunu hatırdan çıkarmamak lâzımdır.. hayat, nihayetsiz imkânların kaynadığı, kaynaştığı bir meşherdir.. meşhur kelâmdır: (iki eli, iki gözü, iki ayağı ve bir beyni olan bir insan; ayni organlara sahip başka bir insanın yaptığı bir işi yapabilir.. yeterki istesin ve gereken gayreti esirgemesin..
6- hayatta iki hususiyeti (özelliği) bulunan bir kişinin sırtı, ömür boyu yere gelmez; birisi, doğruluk, dürüstlük, ikincisi ise çalışkanlık..
gasp yapan, gangsterlik yapan bir haydut bile işlerinde dürüst olan bir insanı kullanır.. çalışkanlık ise, becerikliliktir.. elattığı işi başarmaktır.. iyi adam da iyi olmayan adam da işini becerikli, işbilir, işgörür kişiye havale eder.. demek ki hayatta işbilirlik ve ustalık makbuldür..
dürüst insan yalan söylemez, ihanet etmez.. çalışkan insan ise yüklendiği işi başarı ile götürür..
7- iş bulmanın başka bir şekli de; iş sahibine, şirket müdürüne “size bir ay ücretsiz çalışayım.. işinizde faydalı olursam sözleşme yaparız” teklifinde bulunmaktır..
8- iyi bir ürün çıkaran adam, dükkanını en körfez, en uzak yerde bile açsa, ahâli, onun işyerini arar bulur ve devamlı oraya gelir.. iyi yemek yapan, temiz iş çıkaran adamın ünü çabuk yayılır.. işi, kazancı düzene girer..
kazanmak için hile yapmayacaksın..
sağlam mal imal edeceksin..
çalışan insan başımızın tâcıdır.. dürüst insan, öz arkadaşımızdır.. ayrılmaz, devamlı adamımızdır..
9- iş bulmanın, para kazanmanın diğer bir tarzı da köyündeki arazinde sebze-meyve – veya tahıl, bakliyat yetiştirmektir.. araziniz yoksa arazi kiralamaktır.. sermayesi olan bir şahısla ortaklık kurulabilir.. yahut devletten kredi alınabilir.. gençlerin orta yaşlıların tarımı sevmesi lâzımdır.. beslenmenin, para kazanmanın yollarından birisi ziraat yapmaktır.. köyde büyüyen bu işi zaten bilir.. köyde büyümeyen de gidip köyünde öğrensin veya hollanda, almanya, fransa gibi avrupa memleketlerinde çiftliklerde çalışarak öğrensin.. bu suretle modern tarımı da kavramış, anlamış olur..
geriye iki saha daha kaldı.. birisi ormancılık.. diğeri de balıkçılık, balık yetiştirmek.. gençler balıkçılığı da, ormancılığı da bizzat bu işlerde işçi olarak veya girişimci olarak çalışıp öğrenecektir..
10- artık masa başı devri geçmiştir.. iş sahalarında bizzat, fiilen çalışmak devri başlamıştır.. ne iş olursa olsun çalışmaya talibolmak gerekiyor.. iş beğenmeyen, bizzat bedeniyle çalışmayan, işsiz kalmaya mahkumdur.. garsonluk, terzilik, aşçılık, lokantacılık.. hatta tabak tencere yıkamak, çamaşırcılık yapmak.. eşya, yük taşımak.. güvenlikçi olmak.. şöförlük yapmak.. seyyar satıcılık yapmak.. gibi iş sahaları çalışmaktan yılmayanları beklemektedir..
ısrarla çalışmak.. dürüstçe gayret etmek.. fırsatları değerlendirmek gençlerin yükselme ve kazanma sahalarıdır..
ağırkanlılık, ihmalkârlık ve tembellik acıdır.. fakirliktir.. utanç vericidir.. çalışan adam şereflidir.. onurludur.. sağlıklıdır...
