|
mecelle ve ahmed cevdet paşa

sevgili okuyucularım;



tanzimat devrinin en büyük bilgin ve devlet adamlarından

ahmed cevdet paşa (27 mart – 1822 – 26 mayıs 1895)

, aşağıdaki eserlerin müellifidir:



1- tarihi cevdet (12 ciltlik osmanlı tarihi)



2- tezakiri cevdet (1855 – 1865) yıllarını anlatan eser)



3- kavaid-i osmaniye (türkçenin ilk dilbilgisi kitabı)



4- kısas-ı enbiya (peygamberler tarihi)



asıl adı ahmed olup

(cevdet)

mahlasını 1849'da istanbul'da tahsil ederken şair

süleyman fehmi efendi

vermiştir.. bulgaristan'ın lofça kazasında doğmuş olup babası lofça idare meclisi azasından

ismail ağa

'dır..



1839 yılında tahsil için istanbul'a geldi.. fatih camiinde medrese eğitimi gördü.. matematik, astronomi, tarih ve coğrafya okudu.. murad molla tekkesinde farisi öğrendi.. mevlana mesnevisini bitirdi.. öğrendiği derslere ait kitaplar yazdı.. dersler verdi.. sadrazam mustafa reşid paşa'nın maiyetinde çalıştı.. 1845 te istanbul camilerinde ders verme hakkını elde etti.. bu sırada fransızca öğrendi.. (kavaid-i osmaniye) adlı dilbilgisi kitabını ve (şirket-i hayriye nizamnamesi)ni yazdı.. kavaid-i osmaniye'yi yakın dostu keçecizade fuad paşa ile birlikte hazırladı.. bu kitap, 50 sene okullarda ders kitabı olarak okutuldu.. almancaya (1855), arapçaya (1866), hırvatçaya ve bulgarcaya çevrilmiştir..



13 ağustos 1850 de maarif meclisi azalığıyle beraber darülmuallimin müdürlüğüne getirildi.. mektebi ıslah etti.. talimatname ve tedrisat usullerini ihdas etti.. din derslerinde okutulmak üzere (malümat-ı nafia) adlı kitabı yazdı.. sade türkçe ile her türlü yazının yazılabileceğine inanıyordu.. yazılarında türkçenin bu kaabiliyetini gösterdi..



1851 de bir mazbata hazırlayarak sultan abdülmecid'e sundu.. bu suretle (encümen-i daniş)in kurulmasını sağladı.. ve bu akademiye asli üye seçildi..



1853 yılında bir osmanlı tarihi yazılmasına karar verilip (1774 – 1826) yılları arasındaki bölümün cevdet paşa'ya yazdırılması temin edilmiştir.. bu eser hazırlandıktan sonra kendisi yüksek müderrisler sınıfına dahil edilmiştir.. 1855 yılında devletin resmi tarihçisi olarak tayin edilmiştir.. ve bu vazife 10 sene devam etmiştir.. “tarih-i cevdet” adlı eserinin son bölümünü bu sırada yazmıştır..



hayatının daha sonraki yıllarında (peygamberler tarihi- kısas-ı enbiya)yı 6 cilt olarak neşretmiştir..



oğlu sedad, mantık kitaplarıyle tanındı.. kızı fatma aliye, ilk kadın romancımızdır.. diğer kızı emine semiye avrupa'da öğrenim gördükten sonra öğretmenlik ve müfettişlik görevlerinde bulundu..



1856 yılında galata kadılığına, ayni senenin sonunda da mekke kadılığına getirilmiştir.. 1861'de istanbul kadılığına tayin edildi.. ayrıca (meclis-i ali-yi tanzimat) üyesi yapıldı.. daha sonraları bu meclis (meclis-i ahkam-ı adliye) adını aldı.. devletin kanunlarını yapacak olan bu meclisin nizamnamesini de cevdet paşa hazırladı.. 1863'de (anadolu kazaskerliği) rütbesi ile bosna vilayetini teftişe gönderildi.. teftiş için kozan'a gönderildi.. abdülaziz tarafından ilmiye sınıfından mülkiye sınıfına nakledildi ve paşalık rütbesiyle mükafatlandırıldı.. 1866 da haleb'e vali tayin edildi.. 1868 de temyiz mahkemesi demek olan (divan-ı ahkam-ı adliye)ye başkan seçildi..



bu sırada ali paşa'nın fransız medeni kanununun tercüme edilerek osmanlı cemiyetine tatbik edilmesinin uygun olacağını düşünmesine rağmen cevdet paşa, islam hukukunun, özellikle hanefi fıkhının kanunlaştırılması gerektiğini ileri sürüyordu.. bu fikri ileri sürenler (mecelle cemiyeti) adıyle bir cemiyet kurdular.. başkanlığına ahmed cevdet paşanın getirildiği bu meclis, kur'an-ı kerim hükümlerini içine bazı aktüel hukuk kaidelerini de katarak bütün milletlerin değer verdiği bir eser meydana çıkardılar.. bu sırada ahmed cevdet paşa, kendisine her türlü devlet işinin danışıldığı bir makam, bir şahsiyet, bir rütbe sahibi muamelesi görmeye başladı.. müteaddit defalar maarif nazırlığına getirildi..



paşa'ya okullarda okutulmak üzere ders kitapları yazdırıldı.. çeşitli okulların programları hazırlatıldı.. (kavaid-i türki), mantık dersleri için (miyar-ı sedad) edebiyata dair (âdâb-ı sedad) isimli ders kitapları yazdırıldı.. daha sonra (adliye nazırı) oldu.. ticaret mahkemelerini adliye nezaretine bağladı.. osmanlı kanunlarını toplayan (dustur) isimli periyodik eserde onun zamanında yayımlanmaya başladı..



başta saydığımız 4 esere ilâveten telif ettiği eserler arasında en mühimleri şunlardır:



(belagat-ı osmaniye) (kavaid-i türkiye) (hülasatü'l-beyan fi te'lifi'l-kur'an) (hilye-i saadet) (maruzat)..



mecelle: fikir, hukuk ve mantık aleminde mecelle heyetinin vücuda getirdiği bu önemli esere en büyük katkı ahmet cevdet paşa tarafından yapılmıştır.. heyetin başkanıdır.. başlıca mesai ve dirayet ona aittir.. bu muazzam eserin giriş bölümünü teşkil eden 100 maddelik bölümden seçtiğimiz bazı maddeleri aziz okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz:



- beraati zimmet asıldır..



- bir şeyin bulunduğu hal üzere kalması asıldır



- zarar ve mukabele bi'zzarar yoktur



- zarar kendi misli ile izale edilemez



- zarar izale olunur



- zararı ammı def' için, zararı has ihtiyar olunur..



- ehveni şerreyn ihtiyar olunur



- iki fesad tearuz ettiğinde ehaffi (hafifi) irtikab ile a'zamının çaresine bakılır



- def'i mefasid (fitneler), celbi menafiden (menfaatler) evlâdır



- tabii olan şeye ayrıca hüküm verilmez



- bir şey batıl oldukta, anın zımnındaki şey de batıl olur



- aslın ibkası (veya ifası) kabil olmadığı halde bedeli ifa olunur



- teberru' ancak kabz ile tamam olur



- sakıt olan şey avdet etmez



- asıl sakıt oldukta fer'i dahi sakıt olur



- örf ile tayin nass ile tayin gibidir



- velâyet-i hassa, velayet-i amme'den akvadır



- kelâmın i'mali, ihmalinden evlâdır



- mütecezzi olmayan bir şeyin bazısını zikretmek, küllünü zikir gibidir



- bir kelâmın imali mümkün olmazsa ihmal olunur



- sakite bir söz isnad olunmaz.. lakin maraz-ı hacette sükut beyandır



- bir kimsenin mülkünde onun izni olmaksızın ahar bir kimsenin tasarruf etmesi caiz değildir



- külfet nimete, nimet külfete göredir



- kişi ikrarı ile muaheze olunur



- tevehhüme itibar yoktur



aziz okuyucularım;



mecelle'nin lisanı 19'ncu yüzyıl dilidir.. kelimelerin, tabirlerin ve terkiblerin anlamı bazı arkadaşlara yabancı gelebilir.. böyle kavramlar için ya bir osmanlıca sözlüğe veya bir internet kaynağına bakılabilir.. bu suretle emek sarfederek öğrendiğimiz kelimelerin mânası zihnimize iyice yerleşir.. yaparak yaşayarak öğrenmek elbette ki en sağlam öğrenme yoludur.. üstelik eski kelimeleri de tekrar etmiş, tedavüle sokmuş oluruz.. dilimizin eski yeni bütün kelimelerini bilmekte sayısız fayda vardır...


#Ahmed Cevdet Paşa
#Mecelle
7 yıl önce
mecelle ve ahmed cevdet paşa
Yeşil-meşil derken
Yıldızlar bir bir kayıyor!
Bulanmadan, donmadan...
Var tartışmaları
“Almanlar et başında”