|
Başbakan Erdoğan"ın giremediği yol

Dün Yeni Şafak''ta çok güzel bir haber vardı.

Hindistan''ın başkenti Yeni Delhi''de 2008''de kurulan ve ''Otobüs Hızlı Transit'' (OHT) koridoru adı verilen metrobüs sistemi, zenginlerle fakirleri karşı karşıya getirmiş. Özel araç sahipleri, ''yolumuz daraldı'' diye sistemi Anayasa Mahkemesi''ne taşımışlar. Son kararı mahkeme
.

Habere göre, 16 milyon nüfuslu kentin yalnızca yüzde 20''den az bir bölümü özel araca sahipmiş. Üstelik buna scooter ile motosikletler de dahilmiş. Yeni Delhi''nin yüzde 50''den fazlası otobüs kullanırken, nüfusun diğer bölümü ise ulaşımını bisiklet, üç tekerli araçlar ya da yürüyerek sağlıyormuş. Hükümet, bu rakamları göz önüne alarak otobüs ve bisiklet kullanıcıları için yolları daha rahat hale getirmeye karar vermiş.

Bisiklet ve otobüsler için iki ayrı şerit bulunduran sistemin hayata geçirilmesiyle otomobillere ayrılan alan azalmiş, özel aracı ile seyahat eden sürücüler için trafik artmış. Yollarda saatlerce bir adım ilerleyemeyen özel araç sahipleri birleşerek sistemin kaldırılması için başvuruda bulunmuşlar. Geçen hafta yerel mahkemede sonuçlanan davada, otobüs ve bisikletlere ayrılan şeritlerin tekrar özel otomobillere tahsis edilmesine karar verilmiş. Sistemin kaderini belirleyecek kararı ise Delhi Yüksek Mahkemesi verecekmiş.

Ancak Ulaştırma Bakanlığı, Delhi Yüksek Mahkemesi''nin sistemin kaldırılması yönünde bir karar alması durumunda bile uygulamadan vazgeçmeyeceğini, davayı Hindistan''ın en yetkili mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi''ne taşıyacağını açıklamış.

Nasıl haber ama?

Haberi okurken, Ankara''da mahkeme kararı ile kapatılan yol ve kavşaklar geldi aklıma.

Yapılan çalışmalar halkta memnuniyet hissi oluşturursa, bu hizmeti yerine getirenlerin seçmen nezdinde itibarı ve oyları artar düşüncesi ile bugüne kadar alınan birbirinden ilginç yargı kararlarını hatırladım.

Yargının siyasallaştığı, ya da çeşitli baskı gruplarının yargı üzerinde istedikleri yönde sonuç alabildiği ülkelerde sistemin bir avuç insana nasıl hizmet eder hale getirildiğini düşündüm.

Bir doğal afet olan ve bir yörede 100 yılda bir ancak karşılaşılabilecek bir sel felaketi yüzünden TOKİ''ye meydan muharabesi açanların da aynı zihinsel koddan beslendiğinde kuşku yok. Birkaç yerde uygulama hatası oldu diye, ülke genelinde fakir fukaranın ''yuva umudu'' haline gelen TOKİ vaz mı geçsin bu hizmetlerinden?

Projelerin uygulanma biçimine karşı çıkmak ayrı, özüne karşı çıkmak ayrıdır. Kaldı ki TOKİ, Anadolu genelinde bir yapı standardının oluşması konusunda da büyük katkı yaptı. Bir çıta belirledi.

Gelelim bizdeki metrobüs sistemine...

İstanbul''daki metrobüs hattına ambulanslar da dahil hiçbir araç alınmıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ''bu konuda bir gevşeme olursa sistem çöker'' demişti. Bu kurala titizlikle de uyulmaya çalışılıyor. Nitekim Başbakan Erdoğan''ın resmi aracı da dahil, metrobüs dışındaki hiçbir araç bu yolu kullanmıyor. Başbakan Erdoğan istese bu yolu elbette kullanır. Fakat kendisi de biliyor ki, bu kural bir defa çiğnenmeye görsün, ardından bakanların araçları, sonrasında vekillerin, bir bakmışsın çok geçmeden gazetecilerin araçları ortalık yolgeçen hanına döner.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul''un Avrupa yakasında bulunan Merter semtinde önemli bir ismi ziyarete gitmiştim. Saat 18.00 gibi, Anadolu yakasında bulunan Çamlıca semtindeki evime gitmek üzere yanından ayrılırken, makam aracı ile evime kadar bıraktırma konusunda ısrarcı oldu. Kendisine, ''makam aracınızla da olsa neticede trafiğe girmeyecek miyiz? Halbuki ben şu an metrobüse bindiğimde 20-25 dakika sonra Boğaziçi Köprüsü''nden geçmiş olurum. Oradan da taksiye biner giderim. Metrobüsle dönmeyecek olsam zaten kendi aracımla gelirdim'' dedim. Nitekim metrobüs yolu kenarında lüks araçlar akşam trafiğinde ağır aksak yol alırken, 30-35 dakika sonra Çamlıca''ya ulaştım.

İstanbul''daki metrobüs sistemi dünyaya da örnek olmaya başladı.

Nitekim İstanbul''da hayata geçirilen ve birçok şehre model teşkil eden İstanbul Metrobüsü Pakistan''ın Pencap Eyaleti''nin başkenti Lahor''da da kullanılmaya başlandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, geçtiğimiz Mart ayında, Lahor''da İstanbul Büyükşehir Belediyesi''nin danışmanlığını yaptığı metrobüs hattının açılışını yaptı.

10 milyon nüfuslu Lahor kentinin sadece metrobüs sistemi değil, katı atık, sinyalizasyon, park-bahçe düzenlemesi gibi konularda da Türk girşimciler teknik destek
.

Son sözümüz İsanbul''daki köprü bakımları nedeniyle yaşanan trafik konusunda olsun. Öncelikle, devletimizin imkanı var ki, bu köprülerin bakım ve onarımını çok şükür yapabiliyor diye düşünmek lazım. Bakımsızlıktan çökseler daha mı iyi?

Devlete düşen de, günümüzün teknik imkanları ile bu bakım ve onarım işi en kısa sürede nasıl bitirilebilecekse, ona riayet etmek olmalıdır. Yapılması gereken bir eleştiri varsa, ancak bu konuda yapılabilir.

Hergeçen gün daha iyiye doğru gittiğimizin farkında mısınız?

Allah bugünlerimizi aratmasın.

12 yıl önce
Başbakan Erdoğan"ın giremediği yol
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle